SON DAKİKA
GERÇEK BİR ZANAATKAR
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
AVRUPA LİGİ STATÜSÜ NASIL?
KAÇAN SPORCULAR!..Duayen Atletizm Antrenörü Artun Talay, 'uluslararası araştırma verileri sporcuların sahadan kaçmasında Türkiye’yi önde gösteriyor' diyor. Talay, çözüm yollarını da şöyle anlatıyor...
KAÇAN SPORCULAR!..
Uluslararası araştırma verileri sporcuların sahadan kaçmasında Türkiye’yi önde gösteriyor. Sporcular, spor sahalarını “mutluluk merkezleri” olarak algılamıyor ve boş, gereksiz bilgilerle doldurulmuş antrenmanlardan nefret ediyorlar, bu yüzden sahadan kaçıyorlar…
Sporcu kendisini engelleyen yapıları sevmez, bunlardan kurtulmak ister. Çaresiz kalınca da spor sahasından kaçar. Antrenmanın en büyük amacı “mutluluk vermek” olmalıdır. Bu sürece yardımcı olan antrenman, sporcunun hayalini süsler. Antrenman, sporcunun “kafasındaki sınırlardan kurtulma” sürecidir.
“Sporcu bencildir” görüşü yanlıştır. Tam tersine “sporcu olmayan” bencil olur. Sporcu olmayan, kendisini eksik hisseder, güvende olduğunu hissetmez, kendisinden de hiçbir şey vermez. Hep almaya çalışır ki, boşluklar dolsun… Ancak, kendisini bütün hisseden sporcu başkasına verir. Kişiliği oluşmamış sporcu sağlıklı bir sevgi üretemez, çünkü kendisini değersiz hisseder. Değersiz olduğunu hisseden sporcu, sevileceğine hiç inanmadığı için sevgi alamaz, güvende hissetmediği için de sevgi veremez… Kendisine gerçek sevgi verene de inanmaz, hatta ondan kaçar! Sporcuyu korumanın en temel yolu, spor sahasında ona kazandırılan öz güvendir.
Öz güven kazanabilmesi için şu dört temel gereksinimin karşılanması gerekir: 1-İletişim kurma, 2-kendi kararlarını kendisinin vermesi, 3-gelişme gereksinimlerinin karşılanması, 4-öğrenme gereksinimlerinin karşılanması… Ancak bu durumda beyni dopamin salgılar ve mutlu olur…
Spor sahalarında mutsuz olan sporcular incelendiğinde gelişme ve keşfetmenin sporcuda olmadığını, memur zihniyetli, reçeteye dayalı antrenman modeliyle eğitildiğini, korkuya dayalı bir ortamda bulundukları gözlemlenmektedir. Bu nedenle sporcu kaçmaktadır. Spor sahaları mutluluk merkezleri haline dönüşürse, hem bu kaçış durur, hem de daha başkaları gelir.
İLGİLİ HABERLER
İlgili Haberler
|