MERSİN ATLETİZMİ VE ESAT TARIM!..

Mersin atletizmi denilince, şu soru çok önemlidir: “Neden Mersin’de ve Zonguldak'ta atletizm kök salmıştır?”

Bunun mutlaka bir geçmişi olmalı… Zonguldak’ı başka bir yazı dizisine bırakarak Mersin ve Esat Tarım’a değinmek istiyorum. Mustafa Kemal Atatürk döneminde performans sporunda başarılı olmak amacıyla 2 harp okulu öğrencisi Tevfik Böke ve Hüsamettin Güreli Almanya’ya eğitim için yollanır. Almanya'da spor eğitimlerini sürdürürken, belirli bir dönem sonra ikinci dünya savaşı tehlikesi nedeniyle güvenlik açısından geri çağrılırlar.

Tevfik Böke denizcidir; Hüsamettin Güreli ise karacı… ikinci dünya savaşı nedeniyle güvenlik açısından deniz harp okulunun İstanbul'dan Mersin’e taşınmasına karar verilir. Tevfik Böke’nin Mersin'e gelişi ile Mersin, Tarsus, Adana, Hatay, İskenderun ve Gaziantep’te dalga dalga atletizm başta olmak üzere olimpik spor dalları uygulamalı olarak öğretmenler ve gençler tarafından öğrenilir benimsenir ve yayılır…
Mersin Valisi Tevfik Sırrı Gür’ü de asla unutamayız…

Gür’ün valiliği döneminde spor sanat ve eğitime çok önem verilmiştir. Nitekim bu hizmetleri karşılığında mersinliler onu unutmamış, stadyuma ve birçok liseye onun adını vermişlerdir. Doktor Viktor Venüs Mersin'in ilk atletidir.

Bu altyapı üzerine Mersin iline yıllar sonra spor müdüru olarak Seyfi Alanya atanmıştır.  Seyfi Alanya Mersin gençliğinin cesur ve süratli olduğunu analiz etmiş ve bu özellikteki spor dallarına çok önem vermiştir.  Atletizm de bundan yararlanmıştır. Okullardan seçilen yetenekli gençler, yeme ve yatma dahil stadyumda kampa alınmış, etkin kamp yapma kültürü böylece atletizme de girmiştir. Bu yetenekli gençler için mersin amatör atletizm kulübü kurulmuş; yıldızlar, gençler ve büyükler kategorilerinde mersin defalarca Türkiye şampiyonu olmuştur. Kulübün yıldızlar ve gençler kategorilerinde yarışan atletlerin tümü Tevfik Sırrı Gür Lisesi’nde toplanmış, lise takımı defalarca atletizmde Türkiye şampiyonu olmuştur. Mersin amatör atletizm kulübünde atletizm yapanlar, lise eğitiminden sonra Seyfi Alanya tarafından üniversite eğitimine yönlendirilmiş ve Ankara'daki Gazi Eğitim Enstitüsü'nde üniversite eğitimlerini almışlardır. Mersin atletizm kulübünde yarışan atletlere, spor yapsınlar ve okusunlar diye diğer bütün kulüplerden fazla aylık burs verilmiştir. Aylık burs ile bir atlet Togo olarak bilinen ayakkabı mağazasından isterse ayda 8 çift ayakkabı alabilecek imkanı bulmuştur. Bu mağazada en kaliteli ayakkabıların taban ücreti karşılığı, burslar hep eşitlenmistir. Günümüzde bu mağazada en kaliteli bir çift ayakkabı 400 liradır.

Seyfi Alanya Mersin sporunu yönlendirirken, atletizmi tamamen Esat Tarım’a bırakmıştır. Atletizmin bütün planlamasını Esat Tarım yapmıştır. Antrenör ve sporcuların her türlü sorunlarıyla ilgilenmiştir. Onun döneminde defalarca şampiyon olunmuş,  bu da birilerini rahatsız etmiştir!  

Bazı kulüpler önlerinin kesildiğini ve mersin amatör atletizm kulübünün şampiyonluklarının onları engellediği şüphesine kapılmış ve çeşitli mesnetsiz şikayetlerde bulunarak Seyfi Alanya'nın il müdürlüğü görevinden alınmasına neden olmuşlardır. Esat Tarım, gelişen bu durum üzerine kulüp içerisindeki atlet ve antrenörleri toplamış ve önemli bir karar alınmıştır. Bu karardan sonra Seyfi Alanya’ya, “Ağabey sen kenara çekil, bir şeye karışma. Bu, artık bizim davamızdır” demişlerdir. Mersin atletizm kulübü, yaklaşan Türkiye kulüpler Şampiyonası'nda Seyfi Alanya’nın haksız yere görevden alınmasını kınamak amacıyla tarihi bir protesto gerçekleştirmiştir. Bazı sprinterler, yarışma sırasında geri geri koşmuş; mesafeciler sprint, sprinterler de mesafe dalına katılmışlardır. Atlayıcılar, “Şimdi dünya rekoru deneyeceğim” demiş ama hakemler malzeme eksikliği nedeniyle çıtayı bu yüksekliğe koyamamıslardır. Ve tüm bunlar basının gözü önünde yaşanmıştır.

Esat Tarım, çok zeki ve sakin bir insan olarak, böylece Seyfi Alanya’nın görevden haksız bir şekilde alınmasını Türkiye'nin gündemine taşımayı başarmıştır. Medya, futboldan çok haftalarca bu olayı tartışmıştır. Spor yöneticileri Seyfi Alanya’ya başka bir ilde müdürlük teklif etmişlerse de, o bunu kabul etmemiştir. Esat Tarım yine devreye girmiş, “o zaman Seyfi ağabeyi federasyon başkanı yapın ve atletizme katkılarını sürdürsün” demiştir.

Spor teşkilatı bu öneriyi kabul etmiştir. Seyfi Alanya atletizm federasyonunu Mersin'e taşıma önerisinde bulunmuştur. Malumunuz, günümüzde birçok federasyon Ankara dışındadır. Seyfi Alanya bunu yıllar önce önermiş, ama bu kabul edilmemiştir. Bunun üzerine, Seyfi Alanya aile mesleği olan ekmek fabrikasının başına dönmüştür. Daha sonra mersin atletizm kulübü yıldızlar ve gençler kategorisinde tevfik sırrı gür lisesi ile birlikte atletizme hizmetlerini sürdürmüştür.

Esat Tarım yıllar sonra Mersin'de özgür atletizm kulübünü kurmuştur. Dağılan mersin atletizmini toplamaya çalışmıştır. Esat Tarım, birçok kampta kamp müdürlüğü yapmış ve tüm bu kamplara katılanlar buradaki kaliteyi unutmamışlardır. Atletler en iyi şekilde çalışmış, dinlenmiş, beslenmiş ve eğlenmişlerdir! Esat tarımın kamp müdürlüğü yaptığı kamplara tevfik sırrı gür lisesinden gönüllü öğretmenler gelmiş ve atletlere matematik, fizik, kimya, tarih ve edebiyat gibi derslerde yardımci olmuşlardır.

Semra Aksu federasyonu döneminde Esat Tarım genel koordinatörlük yapmış, yıllar sonra Mehmet Terzi döneminde de bu genel koordinatörlüğü görevini sürdürmüştür. Bu sıralaerda can yoldaşı çok sevdiği eşini kaybetmiş, arkasından kendisi de hastalanmıştır. Hastalığı nedeniyle ciddi ameliyatlar geçirmiş ve evine kapanmıştır. Kızı ve oğlu onu hiçbir zaman yalnız bırakmamışlardır.

Federasyonumuz Esat Tarım adına unutulmayacak ve gelenekselleşecek bir yarışmayı yıllık programına almalıdır!

CENABI ALLAH, ESAT TARIM VE DİĞER KAYBETTIKLERIMIZE RAHMET EYLESIN…  ATLETIZM CAMIASININ BAŞI SAGOLSUN...

ARTUN TALAY