MİLLİ TAKIMI NEDEN ÇOK BEĞENDİM?

-Galler maçındaki sonuç değil ama oyun rahatsız ediciydi! Aradan bu kadar kısa bir süre geçtikten sonra İzlanda'ya karşı nasıl bu kadar değişebildik?

-Gayet basit... Çünkü rakip farklı. Dahası deplasmanda değil, evinde oynuyorsun... Ama asıl fark taktiğini doğru seçiyorsun. Bu maçta Montella’nın katkısı azımsanamaz! 

-Nedir bu farklı taktik?

-En başta 3’lü savunmadan vazgeçmesi… Bir diğeri de -ki ben bunu çok önemsiyorum… Santraforlu oynamamız! Bu ne demektir? En basitinden rakip savunma Umut Nayır’ı kontrol etmek için bir kişi ayırmak zorunda kalacak, yani eksilecek. Senin elinde süratli ve yetenekli futbolcular var. O boşluğu mutlaka görürler! Oraya atılan her top İzlanda için sorun yaratır. Öyle de oldu zaten… Kerem’in 3 gol birden atmasının altında bu gerçek yatıyor. Daha çok da atabilirdi. Bir de Avrupa’ya transfer olmasının rolü de hırslanması için etken oldu… Hiçbir şey tesadüf değildir yani. Mutlaka nedenleri vardır. İşte o nedenleri yaratmak da teknik adamın işidir; adı da taktiktir. Şu da var tabi, taktikler her zaman tutmaz. Tutunca sana “kral hoca” derler, tutmazsa “bu adamı nereden buldunuz?” diye sorgularlar. Ama bu taktik işi, futbolcuların kendi başlarına yapacakları şey değildir. Bazı durumlarda oyuncuların yetenekleri de çözüm getirebilir. Amenna… Ama kardeşim seni zaten yetenekli olduğun için milli takıma alıyorlar! Beceriksiz birinin milli takımda ne işi olabilir ki? Bu arada sonradan girenler de dahil İzlanda’ya karşı kötü oynayan futbolcumuz yoktu. Çok iyi oynayanlar ve iyi oynayanlar vardı… Bu her zaman olmaz!

-Hiç mi hata yapmadık?

-Yaptık. Bu İzlanda ve benzer ülkelerde spor hemen her dalda güce ve fiziğe dayalı yapılıyor. İtiraf etmeliyim, bizden güçlüler. Ama bizden zeki değiller. İzlanda iki maçta 3 gol attı. Duran topları iyi kullanıyorlar. Özellikle de kornerleri. Bunu bile bile İzlanda'dan aynı tarzda gol yemek bence hata... Çünkü başka bir hünerleri yok! 

-İzlerken keyif aldınız mı?

-Evet aldım… Çünkü, futbol görsel bir şey. Anlatarak olmaz, görmeniz, izlemeniz gerekir. Şimdi sen bana Arda’nın o müthiş paslarını, Kerem’in akıl dolu vuruşlarını, İsmail’in insan üstü gayretini ve futbolu çok yönlü oynamasını, verilen taktiği mükemmel uyguladığını, Eren Elmalı’nın kendisini 5 kat aştığını anlatsan ne olur ki?  “Ya öyle miydi” der geçerim. Ama izleyince farklı. İzleyince yetenekli futbolculardan etkilenirsin, keyif alma katsayın artar! Bu nedenle teknik becerisi yüksek futbolcular daha değerlidir. Kadro açıklandığında isimleri yoksa, kafadan oyundan soğursunuz! Kimse alınmasın, gerçek bu. Skor önemli değil, ben futbolu keyif almak için takip ediyorum, üzülmek için değil. Skor da iyiyse, o zaman ekmek kadayıfının üzerine kaymak kondu demektir.

-Peki, sizi milli takımda üzen bir davranış oldu mu? 

-Var tabi… Maalesef var. Allah aşkına şu Arda’nın durumunu kimse bir daha gündeme getirmesin. Özellikle de Montella! Sus kardeşim konuşma. Arda ve 3- 4 isim daha var. Bunlar sakat ve cezalı değilse, morallerini sıfırlayacak bir büyük olay yaşamadılarsa mevcut milli takımda her karşılaşmada tereddütsüz oynarlar! Haa… Formsuzlarsa, o nedenle oynatmıyorsan, o zaman sana sorarım “Niye çağırdın, neden kadroya aldın?..”  Bu arada bir çift sözüm de Hakan Çalhanoğlu'na olacak. Bak kardeşim, senin ne kadar değerli bir futbolcu olduğunu dünya biliyor, dünya kabul ediyor. Kendini ispatlamanı gerektirecek hiçbir şeye ihtiyacın yok. De ballon d'or (Altın top) yılın sporcusuna boşuna mı aday gösterildin? Artık etrafındaki yeni genç yeteneklere yardımcı ol. Onları yönlendir, eğit! Bırak bir iki frikik atışını da, kornerleri de Arda atsın, Kenan atsın, İsmail atsın. Abilik yap bu yeteneklere... İnan ki, o zaman hayranların daha da artacaktır!

-Ekleyeceğiniz bir şey var mı?

-Hiçbir takım, her zaman aynı güzellikte oynayamaz. Bu eşyanın tabiatına aykırı. Onlar robot değil, insan… İnişleri çıkışları olacaktır.  Bu gayet normal… Yoksa elbette millilerimizin her müsabakada İzlanda’ya karşı sergiledikleri futbolu görmek isterim. Bunu ancak futbol ekolü, sistemi, tarzı, adına ne dersek diyelim olan ülkeler kısmen başarabiliyor! O da her maçta değil, yüzde 50'lik bir oranla yapabiliyorlar bunu.