FUTBOL KEYFİ

Bunlar güzel şeyler… Futbolu herkes seviyor.  Heyecanı, dünyayı topun yuvarlağından daha hızlı sarıyor. Ama futbolun her konuşulduğunda, çekişme, rekabet ve tanımlanması güç olaylarla karşılaşıyoruz. Çok ünlü ve yüksek performanslı futbol oyuncularının futboldan koparıldığını veya kendiliğinde bu işi bıraktığını okuyoruz. Bunlara neden olayları sorgulamak yerine olayın sonuçlarına takılıp kalıyoruz. 

Ronaldo’nun futbolu bıraktığını söylemesi, Üzülmez’in BJK’dan uzaklaştırılması, TFF başkanının açıklamaları, buna karşılık BJK başkanının uzun süredir uzaklarda kalan terimlerle gündeme gelmesi aslında bir tesadüf değildir. 

Futbol çok renkli, karizmatik ve sınırlarının zor belirlenebildiği bir spor oyunudur. Uğruna savaş ilanlarının verildiği,  insanların hayat tarzlarını değiştiren bu sporun ülkemizdeki ve nihayet ilimizdeki görünümü pek iç açıcı değildir. İnsanlar taraftarı oldukları kulüple kavgalı hale getirilmiştir. Kentimizdeki durumu çok sonraları ve tahmin edebileceğiniz gibi bir kitapla taçlandırmak istediğim sonuçla açıklayacağım. Ama TFF denilince buna başkanlık yapacak epeyce insanın bulunduğunu söylemek zorundayım. 

Kış Oyunları nedeni ile bulunduğum Erzurum’da, bu konuları Türkiye’nin dört bir tarafından gelen spor bilimcisi ve aynı zamanda spor eğitimi yöneticileri ile tartışma fırsatı buldum. Oradan çıkan sonucu sizlerle paylaşmak istiyorum:

Futbolun bugünkü patronunu kimse çekemiyor.

Bu kişi en az iki yabancı dil konuştuğu için bazı kulüp başkanları tarafından seviliyor ve takdir ediliyor. Buna örnek olarak Sadri Şener’in televizyondaki konuşmalarına göz atabilirsiniz. 

Eski GSGM patronunun bu işe soyundurulduğu iddia ediliyor. Şu anda Basın İlân Kurumu diye bildiğimiz kurumun başında yer alan Sayın Atalay, aslında sportif her olaya vakıf ve sorunlara çok hızlı, kolay çözüm bulabilen bir özelliğe sahip birisi… Buna karşı çıkanlar olabilir… Birkaç toplantıda tanık olduğum konuşmalardan yola çıkarak bunu yazıyorum. Farklı görüşlere sahip olanlarımız rahatlıkla eleştirebilir. Onları da dinlemek gerekir…

Futbol yorumları yapan GS’nin eski oyuncusunun da bu işe soyunduğu/soyundurulduğu iddia ediliyor. Yapar mı? Yapınca göreceğiz…

Avrupa Futbol Şampiyonasını düzenleme şansını 6’ya 7 biten oylama sonucu kaybettik. Ülkenin en üst düzey yetkilileri bile bu işi asılmışlardı. Platini’nin ülkesi bu organizasyonu kaptı. Aynı zamanda UEFA patronu olması ve Fransa vatandaşı olması bu sonucu belirledi diyenler bence çok komik duruma düştüler. Farklı bir sonuç mu çıkacaktı?

Biz işimize bakalım.

KS için neler yaparız sorusunu masamıza koyalım. 

Yetenekli futbol oyuncularını tespit edelim.

Yeni futbol yapılanmasına gidelim.

Bilime inanalım…

On tane maddede özetlediğimiz bu konu, eğer dikkatle etüt edilirse futbola kaos gelmez. Ama bunlardan bir tanesinde bile bir aksama veya yanlış bir durum söz konusu olursa durum anlaşılır olmaktan çıkar. 

Futbol keyifli, heyecan verici ve sürprizlerle dolu bir spordur. Bu özellik onu yüzyılın sporu yapmıştır. Bize düşen işin doğru, etik ve dürüst yanlarını irdelemektir. Futbol yalnızca gol değil, aynı zamanda yaşamın aynadaki ters görüntüsüdür. Bu nedenle, onu incelerken tek açıdan değil çok açıdan bakmak zorunda olmalıyız!