HENTBOL HAK ETMEDİĞİ YERDE...

Fotoğraf flu, hiç hakketmediği bir noktada. İyi niyetli bir camia. Hentbol diğer branşların tersine tavandan tabana yayıldı. Üst düzeyde kuruldu, özellikle beden eğitimi öğretmenleri ve başka branşlarda milli olmuş sporcular başat rol oynadı.

1976;96 arasında bir ivmelenmesi var Türk hentbolunun. Çok iyi organize edilmiş kulüpler kuruldu. Bizden öncekilerin tersine, bizim yaş grubu doğrudan hentbolcu olarak yetişti.

Bir kişisel görüşümü de açıklayayım, Federasyon yönetimlerinin seçimle işbaşına gelmesinin erken ve doğru olmadığını düşünüyorum. Çünkü özerk federasyon seçimlerine hentbol o zaman hazır değildi. Kulüpler tam yeşermiş gelişecekken, kendilerini seçim siyasetinin içinde buldu.

Seçim sistemine geçmeden biz bir aile idik. Sonra dağıldık. Belediyelerin kulüpler aracılığı ile işin içine girmesi hentbolun gelişmesine katkı yaptı. Bu kez müessese kulüplerinin rekabet gücü azaldı. Öte yandan Sayıştay baskısı nedeniyle belediyeler yeteri kadar kaynak ayıramıyor, bir kulüpleri de var ve idame ettirilmesi gerekiyor. Bu bir kısır döngü.

Bu arada, üç büyüklerin hentbola girmesi için davet çıkarılıyor, elbette gelsinler, fakat belediyeler olmasa, biz buralara gelemezdi. Onlara çok saygı duyuyorum, sayelerinde bu spor bugünlere geldi. Küstürmemek lazım. Ben belediye başkanı olsam, Bu hentbol da belediyeler ligine döndü” gibi söylemlerden alınırım. Belediyelere çok teşekkür ederim.

Tekrar söylemek gerekirse, özerklik ve seçim sistemine dahil olmak hentbolu böldü, bugüne gelmenin müsebbibi oldu. Türkiye’nin her yerinden, halen büyük firmalara ait kulüpler vardı. Şimdi onlar yok.

Sonuç olarak, fotoğraf flu ama herkesin iyi niyetli olarak çalıştığını biliyorum. 10-15 seneye yakın bir kaybımız var. Hentbol fotoğrafının altına şu yazılabilir: ‘hak etmediği yerde’.

Konuyu biraz daha irdeleyelim, daha da açalım olur mu?

Hentbol ülkemiz insanına da uygun bir branş. Biz batıya entegre olmaya çalışıyoruz. Hentbolun voleyboldan daha üstün tutulduğu ülkeler var. Kuzey ülkeleri, İspanya, Fransa, Almanya… Avrupa’da bu kadar sevilen bir sporun Türkiye’de arzu edilen seviyede olmaması bir hentbolcu olarak, bir hentbol emekçisi olarak üzüntü verici.

Bu arada, Hentbol Federasyonu’nun hiçbir kurulunda değilim ama eğitim faaliyetlerinde eğitmen olarak yardımcı oluyorum.

Ben hiçbir zaman Hentbol Federasyonu başkanlarına hizmet etmedim. Fikirlerim uyuşmasa da muhalefet de yapsam ben her zaman hentbolun yanında oldum. Dolayısıyla, hentbolda benden ne talep edilirse, orada oluyorum. Ama benim hiçbir talebim olmaz. Ben her zaman talep merkezi oldum, hiçbir yerden bir isteğim olmaz. Avrupa Hentbol Federasyonunda lektör olarak görev yapıyorum. 2015 yılında seçildim, bu görevi dünyada yapan 32 kişiden biriyim. Dünya Üniversite Sporları Federasyonu’nun Hentbol Teknik Kurul Başkanıyım.

 

Fotoğraf flu ama netleştirmek için neler yapmak lazım? Bu yönetim yeteri kadar çalışıyor mu?

Yeni federasyon yönetiminin iyi niyetli olduğunu ama parasının olmadığını düşünüyorum. Benim gönlümden geçen, Spor Bakanlığı ve Spor Genel Müdürlüğü’nün seçim döneminde de destekledikleri bu yönetime maddi manevi destek olmaları.

İddia gelirleri federasyonların can damarı. Bu yetmez ama Hentbol Federasyonu gelirleri artırmak adına ‘vizyon’ parolası ile harekete geçti. Bu sözcüğünün çevresinde harekete geçtiklerini hissediyorum. Ama dedim ya hentbolda para lazım.

Bunun için de basına inmeleri gerekmez mi?

Bunu profesyonelce yapmaları ve İstanbul’un dışına çıkmak gerekiyor. Hentbolun Anadolu’da bir karşılığı var. Ankara’da daha büyük bir karşılığı var. Profesyonelce, yaptıkları her faaliyeti haber haline getirmeleri lazım ki, ürünü doğru pazarlayabilsinler. Basının desteğini gönüllü olarak almalı ve profesyonelce yapmalılar. Bunu yapacak da bir birimin olması şart. Sponsor katkısının çağrılması kulüp ve basın ayakları olmadan düşünülemez.

TRT Spor Yıldız’ın çok büyük katkısı olduğunu da mutlaka belirtmemiz gerekiyor.

KAYNAK: ANAYURT GAZETESİ