HERKESE SPOR... HERKESE TURİZM...

Bu kadar çok iş yoğunluğuma rağmen hafta sonunu bir kongrede geçirdim. Yer Antalya, Kemer’e yakın Kiriş bölgesinde bir otel. Deniz kenarından başlayıp neredeyse dağ eteklerine kadar uzanmış bir bölgeyi kaplamış. Havuzlar, restoranlar, SPA merkezleri, sineması, diskosu, mağazaları, lobi ve barları, alakart restoranlar ve ayrıca çocuklar için hazırlanmış çeşitli merkezler. Ve en önemlisi kongre için düzenlenmiş onlarca salon.. Şirketi kutluyorum. Çalışanlar güler yüzlü, yemekler güzel, temizlik yüksek değerlerdeydi.

2. Uluslararası Herkes için Spor ve Spor Turizmi Kongresi 8-11 Kasım 2012 tarihlerinde Türkiye Herkes için Spor Federasyonu tarafından düzenlendi. Genç bir ekip, başkanları Prof. Dr. Erdal Zorba’dan aldıkları ışık ve direktiflerle bu işi gayet güzel bir şekilde yürüttüler. Özellikle eskiden beri tanıdığım Fatih ve yeni tanıdığım Işık kardeşlerimin gözlerinden öpüyorum.

Herkes için spor denildiğinde kapsamı çok geniş bir mecra ile karşılaşıyoruz. İşin gelişmekte olan tarafı turizmde sporun daha etkin biçimde kullanılmaya başlamış olması. Bu durum çeşitli tartışmalı sunumların yapılmasını getirdi. Spor için turizme gidenler olduğu gibi, turizm amaçlı gidilen yerlerde spor neredeyse kaçınılmaz bir hizmet ve sunu haline geldi. Turizm ve spor etkinlikleri o kadar çok çeşitlendi ki artık bunların daha sistematik şekilde yönetilmesi gerekliliği orta çıktı.

Kuşkusuz bu durum yeni değil. Ege Üniversitesinde görev yaptığım zamanlarda Raks şirketinin patronu haftada 4 gün bizim spor salonuna gelip spor yapıyordu. Yurtdışı seyahatlerinde konaklayacağı otelin yakınında yürüyüş yapacağı ormanlığın olup olmadığını, otelde fitness araçlarının bulunup bulunmadığı sorduğunu bize anlatıyordu. Konuyu merak edenler varsa ona kişisel danışmanlık yapan (Personnel Trainer) Dr. Nihat Gündüz’e danışabilirler.

Buradan çıkaracağımız derslerden birisi, her bir insanın yaptığı iş ne olursa olsun artık hareket ihtiyacını fazlaca hissettiği ve bunu gidermek için çeşitli yolları denediği görülüyor. Keza dinlenme amaçlı gidilen yerlerde bazı yenileştirici uygulamalar da insanların dikkatlerini çekiyor.

Kongrede yerli ve yabancı konuşmacılar, alanlarındaki yenilik ve değerlendirmeleri dinleyicileri ile paylaştılar. Gala yemeği şehitlerimiz nedeni ile iptal edildi. 10 Kasım günü Atamızı oturumlar öncesi yerli ve yabancı her katılımcı ile birlikte andık. Otel çok güzel bir köşe hazırlayıp, televizyon monitörleri ile Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu hakkında gün boyunca sunu yaptı.

Oradan çıkardığım bazı değerlendirmeleri paylaşmaya devam ediyorum:

Hafta sonundaki Avrasya Maratonu ve ALES sınavları nedeni ile, Pazar günü dinleyici sayısı bir hayli azaldı. Bu nedenle bir sonraki kongrede buna benzer günlerde kongre düzenlenmemeli, ileri veya geriye kaydırılmalıdır. Özellikle akademik yaşama adım atmayı isteyen genç spor bilimcileri bu konuda zorluk yaşamışlardır. Gelecek defa bu konu dikkate alınacaktır.

Kocaeli BESYO mezunları Ahmet Dal ve Sinan Durmuş her zamanki gibi kongreye damgalarını vurdular. Spor Yönetimi alanında çalışan bu arkadaşlarımı kutluyorum. Ama daha fazla sayıda spor öğrencisi olsa idi çok daha güzel tartışmalar yaşanabilirdi.

Giderek obezleşmeye yüz tutmuş bir toplum olma tehlikesi yaşayan ülkemiz turizmde de obezliğe karşı mücadele başlatabilir. Sporda turizm, turizmde spor aslında bu tehlike için farklı bir ilaç olabilir mi? Bunu düşünelim…