KISA KISA...

Bizde spor denince sadece futbol anlaşılıyor. Almanya’da İçişleri Bakanı, aynı zamanda Spor Bakanı imiş. Bir konuşmasından anladığımız, adam Olimpiyatları, sakatlığı bulunan insanlar için düşünülen Paralimpik Olimpiyatlarla eşdeğer görüyor. Biz ise normal spor dallarını bile eşdeğer duruma getiremedik daha. Hem yazılı hem de görsel medya bu işi görmezlikten gelmeyi sürdürüyor. TV’ci Acun Ilıcalı satın aldığı Kanal 8’de, futbol yorumu yapması için Fenerbahçe’nin eski futbolcusu Alex’i görevlendirecekmiş. Sanki TV’lerdeki giyimi kuşamı, sakalı, beresi, şapkası, konuşma pozları, konuşmalarından çok daha ilginç olan o kadar çok insan yetmiyormuş gibi… Haydi hayırlısı…

         Bütün spor dallarında seyirci çok önemlidir. Seyircisiz oyun olmaz; Ne oynayana, ne de oynatana zevk verir. Dün geceki Beşiktaş- Konyaspor maçı seyri güzel bir oyun oldu. Ancak Beşiktaş’ın özellikli seyircisi yoktu.Tablo eksik renkliydi… Hakem başarılıydı bence. Ancak, Galatasaray- Sivasspor maçını kart gösterme şovuna çeviren hakem için bunu söyleyemeyiz. Çok düdük, çok kart orada bir yavanlığın işaretidir…  

          Bazı yazarlarımız istatistik verilerini kendi keyiflerine göre yorumlamaya başladılar. Bir takımın maç başına düşen attığı gol sayısı ile yediği gol sayısı, değerlendirmelerde insana yönlendirici düşünceler verebilir. Ancak Fenerbahçe’nin uzatmalarda 3- 4 maçı lehine çevirmesi bütün uzatma maçlarında bu sonuca ulaşması, istatistiksel bir veri olamaz… Bu durum, o takımın oyunu son saniyeye dek bırakmaması anlamına gelebilir. Ama, kanımca şampiyonluğa oynayan takımların yengiyi uzatmalara bırakma lüksü yoktur!

         Drogba yavaş yavaş futbol yorumcularının diline dolanıyor. Saha içinde takımın dümenini eline geçirmişmiş… Oyuncu arkadaşları ile saha dışında konuşacağına, saha içinde bu işi şova çevirmişmiş… Bir zamanlar futboluna bayıldığım Franz  Beckenbauer bile bu durumdan rahatsız. Kim ne derse desin, Drogba gibi büyük golcülerin bazı itici yanları olabilir. Ben kendi adıma Drogba’yı bize seyretme olanağı veren Galatasaray’a teşekkür ederim.

Ve bir çift söz: Burak ofsaytlardan kurtulmalı… Olur olmaz düşmelere de son vermeli; çünkü hem fiyatı düşüyor, hem de golcülüğüne yakışmıyor!    

       Süper Lig’de puan durumuna bakınca görüyoruz ki, sanki “Kara erken göründü”. Altlar ile üstler arası açıldıkça işin tadı da kaçıyor doğrusu…

      Ve Sergen’i izlemeye özen göstereceğim. Bu seyri hoş futbolcuyu kasabalarda top oynamaya sürükleyenleri affetmem mümkün değil. Futbolu bıraktığında ona çok ağır eleştiride bulunanlar, yorumculuğundaki dobralığa ulaşamadılar daha. Gaziantep’te başarılı olmasını dilerim…