DOPİNG... CEZA... VE SÜRE!..

YUSUF YALKIN

Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulları’nın (BESYO) temeli, yıllar önce Ankara’da atıldı.

Adı, o dönem Gençlik ve Spor Akademi’siydi…

Bir çok mezun verdi.

Ama, bu mezunların çoğu iş bulmakta zorlandı.

Aynı şimdi BESYO mezunlarının zorlandıkları gibi…

Bu çok detaylı bir konu; biz şimdi asıl meselemize bakalım.

Akademinin ilk dönemlerinde, “Doping” yine sporumuzun baş belasıydı.

Bu konuda, hemen her gün gazetelerde haberler çıkıyordu. Bunlardan birinde, akademinin çöp kutusunda “Doping içeren ilaçların boş kutularına” rastlandığı iddia edilmişti.

Fotoğraflı olarak verilen haber, spor camiasında büyük sansasyon yarattı.

Dönemin spor üst yöneticileri, akademi öğrencilerinin bilinçlendirilmesi amacıyla yabancı bir uzmanın çağrılması ve seminerler vermesi için girişimde bulundular.

Bir adam geldi; yanılmıyorsam Alman’dı…

Seminerine ben de katılmıştım.

Uzman, aklımda kalan en önemli saptamasında, “Doping içeren maddelerin etkisi öyle 2- 3 yılda geçmez, senelerce sürer. Hatta ömür boyu etkileri görülebilir. Bu yüzden sporculara 1- 2 yıl men cezası vermenin bir anlamı da, yararı da yok. Çünkü, cezası bittiğinde de performansındaki yükseklik sürebilir. Bu da, doping yapmayan sporcuya üstünlük sağlamasının devamı anlamına gelir” demişti.

Uzmana göre, dopingi önlemenin yolu; “Ömür boyu ceza verilmesi” ve bu cezanın “Asla” affedilmemesiydi!..

Ceza dediğin, “Tam anlamıyla caydırıcı” olmalıydı…

Dinleyiciler ve tabii ki ben, çok şaşırmıştık!

Bir spor uzmanı, nasıl bu kadar “Gaddar” olabiliyordu?

Aradan uzun yıllar geçti.

Adam haklı çıktı.

Norveç'teki Oslo Üniversitesi'nde doping üzerine yapılan bir araştırma, bu gerçeği gözler önüne serdi. Buna göre, yasaklı maddeler kullanıldıkları zamandan 10 yıl sonrasına kadar bile sporcuların performansına etki edebiliyor.

Araştırmayla ilgili olarak; Profesör Kristian Gundersen, "Bazı ilaçların etkisi hayat boyu bile sürebilir. Sporcunun performansına olumlu etki yapabilir. Öyle oluyor ki, cezası biten bir sporcu yine eski gücünde kalabiliyor, şampiyon olabiliyor! Dolayısıyla iki yıllık men cezaları aslında çok az. 4 yıl bile yeterli değil" diyor.

Örnekleyelim…

Daha önce aralarında tarihin en hızlı koşan ikinci sprinteri Tyson Gay ve Justin Gatlin dahil olmak üzere pek çok atlet numunelerinde yasaklı maddeye rastlandığı gerekçesiyle ceza almıştı. 2004 Atina Olimpiyat Oyunları 100 metre finalinde altın madalya kazanan, 2005'te ise 100 ve 200 metrede dünya şampiyonu olan ABD’li Gatlin, 2006 yılında doping yaptığı gerekçesiyle 4 yıl süreyle yarışlardan men edilmişti. 
32 yaşındaki atlet bu yıl Diamond Ligi kazandı, 100 ve 200 metrede ise sezonun en iyi derecesini yaptı.

İnsanın aklına ister istemez araştırma sonuçları geliyor.

Acaba, ABD’li Gatlin'in bu performansında hala dopingin etkisi olabilir mi?

Onu bilemeyiz…

Ama şurası bir gerçek; bu doping illetinin eline, “Ebola virüsü” bile su dökemez!