SÜPER LİG'İN İLK YARI GÖRÜNTÜSÜ!..

Kar bastırmadan ilk yarıyı kapattık. Zevkle seyrettiğimiz maçların sayısı 10’u geçmez. İyi futbol oynadığı söylenen Beşiktaş bile, birçok maçını seyircisine azap çektire çektire bitirebildi. Şurası bir gerçek ki, sÜper lig şampiyonluğu İstanbul’da kalır. Şampiyon hangi takım olur? Yanıt hazır: Derbilerin en çoğunu kazanan…

Gazetelerde futbolumuzla ilgili pek çok istatistik yayınlanıyor. Şu soru ve yanıtı ilgimi çekti. Teknik heyetin takımın başarına etkisi, ancak % 30’dur. Bu ne demektir? 11 kişilik ekibin, o günkü havası, bütün taktiklerden, planlardan önde geliyor. Ben de aynı kanıdayım. Sırf bu nedenle takım kaptanlığının sık sık önemine değiniyorum. Çünkü direksiyonun başında teknik heyet değil, kaptan var…

Futbol federasyonu sanki yabancılardan çektiğimiz yetmezmiş gibi, 28 kişilik kadroların 14’ü yabancı olabilir demiş. Daha fiyakalısı, takımın 11’i tamamen yabancılardan da olabilir diye eklemiş. Oldu olacak, borç içinde yüzen takımların satışına da izin verin. Hem siz kurtulun, hem de biz seyirciler kurtulalım. 14 yabancı furyası ne getirir ilkin? Bir türlü öğrenemediğimiz abuk sabuk transferimize yeni yavanlıklar, yeni borçlanmalar, yeni çileler getirir. Siz Avrupa’dan ancak döküntüleri toplayabilirsiniz. Gelenler, sorunlu kimselerdir. Portekizlileri gördük; Melo’yu her derbi maçında izliyoruz. Siyahiler güven vermiyor. Fenerbahçe Emenike’yi rayına oturtamıyor. Noel yaklaşırken laf olsun diye kart görenler mi dersin, takımını göz göre göre eksik bırakanlar mı dersin, gırla gidiyor. Ama iyileri de var tabi… Fenerbahçe’nin Hollandalısı Guyt’ın spor terbiyesini alkışlamak gerek… Peki, haybeye kart görenlerin cezalandırıldığı görüldü mü? Nerde o yürek?.. Yönetimler aman kimseyi küstürmeyelim, derdindeler. Şurası da bir gerçek, borçlu kimse dik duramaz. Bu borç meselesi ivedilikle çözüm bekliyor. Yabancıları transfer edebilmek için federasyonun kulüplere getirdiği “Borçsuz olma koşulu” en mantıklı yaklaşım olmuş!

Bir sevindirici durum Fatih Terim’den geldi. Süper Lig’de 18 takımın 16’ında bizim teknik adamlarımız yer alıyor. Bu demektir ki, futbolumuz bizim insanlarımızın ellerine bırakılmış. Kişisel olarak sevindim bu habere. Bunun kör milliyetçilikle bir ilgisi düşünülmemeli…  

Federasyonun  14 + 14 kararı, direkt olarak bizim çocukları vuracak. Ve de giderek Ulusal takımımızı…Anketler Ulusal takımda oynamak istemeyenlerin % 56 olduğunugösteriyor. Oysa o futbolcular emekli olduktan sonra, evlerinin duvarına oynadığı takımdan çok, Ulusal Takım forması ile çekilmiş fotoğrafını asmak ister. Çocuklarına ve torunlarına övünç kaynağı olsun diye…  Nerden nereye geldik?.. Üzülmemek elde değil.