|
SON DAKİKA
BRİGİTTE BARDOT!..
Yusuf YALKIN [email protected]
Bazı kadınlar çok güzeldir…
Ama Brigitte Bardot bir başkaydı.
O farklıydı…
Gençliğimizin fenomeniydi.
Sinemaya gider filmin başlamasını heyecanla beklerdik.
O beyaz perdede göründüğünde ışık değişirdi; ses değişirdi, bakış değişirdi, sanki zaman durur, bir başka zaman başlardı!
Brigitte adeta zamanı yavaşlatırdı; belki de onu daha fazla izleyelim diye.
Güzelliği ölçülemezdi; çünkü o kurallara uymazdı.
Ne “hanımefendi” kalıbına sığdı, ne de sırf “seksi” diyerek tanımlanacak bir rutine dönüştü...
Çünkü Brigitte aynı anda çekici, zarif, asi ve özgürdü.
Bardot, bir dönemin erkek hayallerini süslerken kadınlara da şunu fısıldardı: “Güzel olmak için benden izin almana gerek yok.”
Saçı dağınık, bakışı meydan okur gibiydi.
Ama içinde hep kırılgan bir zarafet taşırdığını fark ederdik...
Gençliğinde baş döndürdü…
Yaş aldıkça “kendine sadık kalmanın”, "özgüvenin" ve "yaratıcılığın" ne denli önemli olduğunu gösterdi insanlara.
Hiç değişmedi!
Hiç ödün vermedi…
Karizmasıyla geldi, karizmasıyla gitti.
O bir film yıldızı değildi sadece. Çok iyi bir şarkıcıydı.
Sanatçıydı…
Hayvan severdi…
Hayırseverdi.
Bir çağın ruhuydu.
Güzelliğiydi.
Asiliğiydi…
“Ve Tanrı kadını yarattı” filmindeki performansıyla sanatçılığını zirveye taşıdı, sadece bunu kanıtlamakla kalmadı adeta gözümüzün içine soktu. “Ben çok güzelim, çok seksiyim, çok havalıyım ama ben iyi bir sanatçıyım da” diye haykırdı sanki...
Ona “farklı bakmamızı” sağladı!
Bugün perde kapandı belki ama Brigitte Bardot
“zamana kazınmış bir efsane” olarak kaldı.
Bazı kadınlar ölmez…
Bu makale 18 kez okundu Yükleniyor...
|