AKDENİZ Mİ, AVRUPA MI?

Bazılarımız Akdeniz Oyunlarının daha önemli bir organizasyon olduğunu iddia ediyorlar. Efendim, İstanbul 2020 için aday olduğumuzdan burada yapacağımız karşılaşmaların önemlilik arz ettiğini, hele bol madalya alırsak İstanbul için elimizin daha güçlü olacağını söylüyorlar.

Bu konuşma ve değerlendirmelerin tamamı kuyruklu yalandır. Tiran’daki Halter Şampiyonasında Türklerin olmaması IOC tarafından dikkatle gözlenmiştir. Gazeteciler bu konuda şaşkınlıklarını gizleyemediler. En az 6 altın alacağımız bu şampiyonaya haltercilerimizi göndermemenin cezasını umarım gelecekte çekmeyiz.  

Spor, yüksek disiplin ve geniş ufuklar içeren bir alandır. Hırslı olmak iyidir ama buna karşılık akıllı ve planlı olmak gereklidir. Mersin’deki bu oyunları biz almadık! Onu bize verdiler. Çünkü elemeyi kazanan ülke yapamayacağını anlayınca iş bize kaldı. Bunu biliyor muydunuz? Diyelim aldık, o zaman tabii ki en iyi şekilde düzenleme yapmalıyız. Ama sonrası???

Erzurum’da kayakla atlama yapacak olan sporcumuzun kuleye çıkmak için yüzlerce basamak merdiveni omzunda kayaklarla tırmanması sanıyorum herkesin akıllarındadır. Keza yine aynı şehirde bundan birkaç hafta önce düzenlenen Üniversiteler Buz Hokeyi karşılaşmasında salonda bir seyircinin bile bulunmayışı tam anlamı ile bir komedidir. O şampiyonanın tek izleyicisi Federasyonun temsilci olan hocamız idi. Onun yorumu “Sanıyorum seyirciler hokey yerine okey’i tercih etmişler” şeklinde olmuştu.

Erzurum demişken, orada neler oluyor, hiç bilgi sahibi değiliz. 2014 yılında Rusya’nın Soçi kentinde yapılacak Kış Olimpiyat Oyunları öncesi neden burada hazırlık kampları için takımlar davet edilmez? Ya da kış sporları için buraya neden müsabaka alınmaz? Her şey 2011 yılındaki Winter Universiade (Üniversiteler Dünya Kış Oyunları) için miydi? Memleket bu kadar masrafı yalnızca 11 günlük oyunlar için mi yaptı?

Bakanlık kuruldu ve birçok şey daha iyi olacak derken heveslerimiz kursaklarımızda kaldı. Kimse konuşamıyor ama çoğu federasyon ile Bakanlığın arası iyi değil. İlişkilerin iyi olmadığı her açıdan belli oluyor. Koca Genel Müdürlük dörde bölündü. Gençliğe mesaj vermek isteyenler siyasetin kollarında gezinmeyi tercih ediyorlar. Oysa bugünün gençliği daha çok hareket, daha çok eğitim, daha çok mobilite istiyor.

Sporumuzu “daha hızlı, daha güçlü ve daha yüksek” şiarına taşımak istiyorsak ev ödevlerimize daha çok özen göstermemiz gerekiyor!