SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() ANTRENÖR EĞİTİMİNDE SIKINTILAR...Sporda performans aynı zamanda verimlilik anlamına gelir. Bunu sağlamanın çeşitli yolları bulunur. Öncelik kondisyonel özelliklerin geliştirilmesine verilir. Ancak bu işleri yapacak olan sporculara rağmen göz ardı edilen başka bir tablo karşımızda durmaktadır: Antrenör eğitimi… Sporcuların çok yönlü gelişiminde antrenörlerin yapıları, aldıkları eğitim, liderlik özellikleri, yüksek analiz yeteneği, yabancı dil düzeyi, literatürü ve gelişmeleri izleyebilme becerisi, kendisini yenilemesi gibi faktörler son derecede önemlidir. Bir defa eğitim alıp, ardından sahip olduğu diploma ile ömür boyu antrenörlük yapmayı planlayanlarla bir şey olmaz! Olan sporculara olur… Günümüz yapılanmasında antrenörler iki kaynaktan çıkmaktadırlar. Birincisi, Üniversitelerin spor bilimleri fakültelerinde yer alan antrenörlük eğitimi bölümünden, ikincisi spor federasyonlarının açtıkları kurslardan… Hangisi daha iyidir tartışmasına girmek istemiyorum. Alaylı-Mektepli demek istemiyorum ama her iki tarafın da negatif ve pozitif yanları bulunuyor. Şimdi düşünün, henüz yeni mezun olmuş bir antrenöre kulüpler takımlarını emanet ederler mi? Çok zor… Ama çalışmakta olan bir teknik adamın yanında asistan coach olarak görev yapabilirler. Zaten bunların birçoğu çeşitli zamanlarda stajlarını yapıyorlar. Eğer bu stajlarda başarılı oldularsa pekala yardımcı antrenör olarak çalışabilirler. Eğer staj başarılı bitmiş ama uygulamada sorunlar yaşanıyorsa bunun kaynağını, stajını dikkatle takip etmeyen kulüp antrenörlerine bağlayabiliriz. Durduk yerde bu konu neden gündeme geldi? Cevap çok basit: Bir hocamız, özellikle teniste çok sayıda antrenörün görev yaptığını ancak bunlardan hiçbirisinin BESYO mezunu olmadığını söyledi. Buna verilecek birkaç yanıtı sıralıyorum: 1. BESYO mezunları iyi eğitim almadıkları için tercih edilmiyor olabilir mi? 2. Kulüpler BESYO mezunları ile çalışmak istemiyorlar? 3. Kulüpler alaylı tabir edilen teknik adamlarla çalışmayı istiyorlar? 4. BESYO mezunları ile çalışmıyorlarsa elde ettikleri dereceler nedir? 5. En az 13 senemi geçirdiğim bu kentte teniste en iyi derece yapan sporcu/sporcularımız kim? Yazdıklarımdan kimse alınmasın! Tek taraflı asla düşünmem. Birçok öğrencimin kısa sürede dersten geçerek meslek hayatına atılmak istediğini biliyorum. Hedef olarak ders geçmeyi aklına koyan bir öğrenci çalışma hayatını zor başarır. Derslerle birlikte staj ve çeşitli bilimsel etkinliklere katılım önemlidir. Yıl içerisinde ortalama 10 adet çeşitli alanlarda konunun en iyileri gelip bize konferans verirler. Oralarda bulunanların meslek hayatlarında daha başarılı olduklarını gözlemliyor, takip ediyoruz. Velhasıl, sportif performansın nasıl geliştirileceği konusuna bunca sözcüğe rağmen henüz giremedik. Ama işin birinci ayağı olan teknik adamların eğitimi, hatta eğiticilerin de eğitimi önem arz etmektedir. Son sınıfa gelmiş ama hâlâ bir antrenman bilgisi kitabına sahip olmayan öğrencilere rastlıyorum. Bu bir trajedidir. Bu durum yalnızca öğrenci için değil hocalar için de bir ayıptır… Birkaç sayfalık küçültülmüş ders notları ile dersten geçmeyi tamah eden öğrenciler ile bir ders için en az 10 kitabı önermeyen hocalarımızın yaptığı şey aynıdır! Yazdıklarım biraz sert köşeli ve bazılarımızı rahatsız etmiş olabilir. Ama unutmayalım, iğneyi kendimize, çuvaldızı başkalarına batıralım yerine, işimizi düzgün, doğru, aktif ve zamanında yapmayı tercih edelim. Sporcular iyi antrenörleri bekliyorlar. Antrenör eğitimi için çalışanların kendilerine biraz daha çeki-düzen vermeleri gerekiyor…
Bu makale 446 kez okundu Yükleniyor...
|