SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() BAK ŞU DOPİNG'E!..Kim ne derse desin, 2012 ve 2013 yılları doping konusunda herkesin daha dikkatli ve özenli olması gerektiğini hatırlatan zaman dilimi olarak anılacak. Geçtiğimiz yılın en önemli haberi, bisiklette Fransa Turunu 7 defa kazanan Lance Armstrong’un doping kullandığı iddiası ile bu başarılarının geri alınmasıdır. Yarıştığı dönemlerde bir de testis kanseri atlatan bu sporcu, kendisi ile yapılan suçlamalara karşı Sunday Times’a açtığı bir davada yüklü miktarda tazminat da almıştı. Miktar konusunda avukatlar anlaşma yapmış, 300 bin pound’da karar kılmışlardı. Sanıyorum şimdi gazetenin avukatları verdikleri bu parayı fazlası ile birlikte almaya çalışacaklar. O zaman, yazdığı ‘doping kullanıyor’ iddialı haberleri ile gazeteyi zarara soktuğu söylenen gazeteci sanırım şimdi daha üst pozisyonlara getirilmiştir. Bunca yıl yapılan kontrollerde çıkmayan doping pozitif sonuç neden şimdi açıklandı? Olayın detayları için bu alanda çalışan görevlilerin yaklaşımları ve raporlarının peşinde koşuyorum. Lance için onlarca şirket sponsor oldular. Ona uzun seneler destek verdiler. Yarışma kuralları gereği zaten her yarış sonrasında doping kontrolü için örnekler alınıyordu. Yoksa daha önce belli idi de, Fransa Bisiklet turu ismi lekelenmesin diye mi saklandı? Gelelim halter’e… Bu sporun uluslararası federasyonu, doping kullanan haltercilerin kısa sürede af edilmeleri karşılığı aldığı 50 bin, 100 bin Dolarlarla yüklü bir hazineye sahip hale geldi. Doping yaptığı tespit edilen sporculara normalde en az 2 yıl yarışlara katılmama cezası veriliyor. Bu uygulama farklı spor federasyonlarında değişebiliyor. Bu tip olaylarda Türk Halteri de epeyce yara almıştı. Yakın zamanda Halil Mutlu, biraz daha önce Atina öncesi bir bayan haltercimiz, bir yıl önce Ankaralı bayan sporcumuz ve derken İsrail’de patlak veren durum. Sonunda, Hasan Akkuş başkanlığındaki federasyon benzeri ender görülen bir karar alarak istifa etti. Şimdi yeni başka adayları olacak, Mart ayının başında seçim yapılacak. Peki, her şey değişecek mi? Önce şu İsrail hadisesi araştırılmalıdır? Doping içeren maddeleri kullanan sporcular ve bunların kulüp takımları hakkında neler yapıldı? Hem kulüp hem de milli takım yönetici ve teknik adamlarının görüş ve değerlendirmeleri nedir? Spor yönetimi bu konuda ne yapıyor? Buradan NBA’e geçersek oradaki daha farklı rezalet! Haberi olmadan alınmış bir medikal ilaçtan söz ediliyor. Milyon dolarlarla süslü bir oyunculuk ama sıfır medikal kontrol! Hidayet Türkoğlu, takımı ve diğer yetkililerden özür dilemiş. Kasten almadığını söylemiş… Diyelim buna inandık, bu takımın medikal kontrolü, hekimi, biyokimyacısı yok mu? İnanılır gibi değil! Yoksa Türk olması mı rol oynadı? Buna inanmak istemiyorum ama işimiz hiç kolay değil… Bütün kulüpler, bütün federasyonlar konuya dikkatle yaklaşmalıdırlar. Haziran ayındaki Akdeniz Oyunları bizi bekliyor. Tesadüfen bize verilen bu oyunlarda dürüst spor ve etik yarış koşulları altında başarılı olmak için mücadele etmeliyiz. Milli takım antrenörleri ve milli takımlara sporcu veren kulüp antrenörleri ve bunların tümünün yöneticileri bu belâ karşısında birlik olmak zorundadırlar! 2020 için meraklı bekleyişimiz sürerken, gereksiz yol kazalarını önlemek mümkündür…
Bu makale 847 kez okundu Yükleniyor...
|