SON DAKİKA
BAZI GERÇEKLER!..
Beşiktaş’ın unutulmaz başkanlarından Süleyman Seba ayrıldı aramızdan. Futbol dünyamızın önemli adları, futbol federasyonu başkan ve üyeleri, kulüp başkanları, siyasal partilerin temsilcileri, futbolcular, futbol seyircileri, her kesimden halk cenazede bir arada idiler. Kısaca özlenen Türkiye, bütünün küçük bir parçası da olsa, oradaydı… Uzun zamandır böyle bir bütünleşmeye tanık olamamıştık. Sevindim desem cenaze törenine ters düşer mi bilmiyorum! Umudum o idi ki, bu yakınlaşma, bu hafta sonu başlayacak lig karşılaşmalarında pekleşerek sürer, seyirciler daha sportmence bir davranış içine girerler, daha rahat daha seviyeli maçlar seyrederiz…
Ne yazık ki, konuşma meraklısı demeyeceğim, laf çakma meraklısı bazı yöneticiler geçen yılın yüksek tansiyonuna hemen başladılar. Seçkin takımlarımızdan Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan Süper Kupa maçı, seyircilerin oyunculara laf atmalarıyla ve küfürleriyle başladı; sonunda atılan pet şişeleri ve çeşitli sebzelerle saha çöplüğe döndü. Çok yazık… Bu lig böyle zor yürür… Belki de bitmez! Futbolun bir spor, insansal bir gösteri olduğu gene unutuldu…
Doğaldır ki, siyasal kutuplaşmaların biz- onlar, biz- ötekiler gibi söylemleri, toplumumuzun her kesimine bulaşıyor sonunda. Bu, mikrobu belli olmayan bir hastalık gibidir… Bu nedenle tedavisi de zordur. Toplumlar bir arada, sevgi, saygı ve dostluk içinde yaşamayı öğrenmek zorundadırlar. Millet olmanın anlamı budur; esası da budur. Kişisel olarak ben ülkemde, yabancı bir ülkede yaşar gibi yaşamak istemem!
Seba ile başladık, onunla bitirelim. İTÜ’de okurken İnönü stadı, kaldığım Gümüşsuyu Yurdu’na çok yakın olduğu için futbol maçlarını kaçırmazdım. Sanırım 1954- 1955’li
O yıllarda Fener’in gözdesi Lefter vardı. Seyri doyumsuz bir futbolcuydu. Ve de hiç çirkeflik yaptığını görmedim. Galatasay’da da Kaptan olarak sahaya çıkan Gündüz Kılıç’ı anımsıyorum. İlerlemiş yaşına karşın, takımın gözü hep onun üzerinde olur, takımı hep o yönlendirirdi. Onun da bir kez bir çirkefliğini görmedim. O yıllarda da çirkef futbolcular vardı; ama çok azdı ve de takım kaptanları onları uysallaştırır ya da yönetimler onları fazla tutmadan dışlarlardı. Seyirciler doğal olarak kendi takımlarını tutarlardı, ancak iyi oynayanları da alkışlarlardı. O güzel insanları özlemle anıyorum. Ayrılanlar ışıklar içinde olsunlar…
Bu makale 436 kez okundu Yükleniyor...
|