SON DAKİKA
BİR TERSLİK VAR!..
Mustafa Denizli, formasını giydiği ve teknik direktörlüğünü yaptığı eski takımı Galatasaray takımının başına geçti. İçsel ve dışsal sorunları olan bu güzide futbol kulübümüzün kısa sürede düzlüğe çıkmasını bekleriz. Denizli ile ilgili “O Beşiktaşlıdır; Galatasaray formasını giymiş olsa da değişmesi mümkün değildir…” sözleri pek doğru gelmiyor bana. Bu tür konuşmaların bir anlamı olacağını da sanmıyorum. Denizli 16- 17 yaşlarında Altay’da oynamaya başladı. İstanbul kulüplerinden pek çok teklif alsa da, Altay’da 18 yıl Siyah-Beyaz formayı giydi. Özellikle, “Gel, aynı renkli formayı Beşiktaş’ta giy, Siyah- Beyaz sevgini İstanbul’da sürdür!” demelerine rağmen, Denizli Beşiktaş’a gelmedi.
* * * Mustafa Denizli geçtiğimiz günlerde Galatasaray takımının başında siftah yaptı. Ne var ki Kasımpaşa, öyle çetin bir cevizdi ki, Donk’un bal gibi golü sayılmasa da, sahadan beraberlikle çıkmasını bildi. Sergiledikleri oyun alkışlanacak düzeydeydi. Kim ne derse desin, hem Denizli’nin, hem de Galatasaray’ın zamana ihtiyaçları var. İç sorunlar derindeyse, bilmediğimiz bir terslik varsa, dışardan ahkâm kesmek yanlış olur. * * * Beşiktaş- Akhisar Belediyesi maçının istatistik rakamlarına göz attınız mı? Beşiktaş’ın oyunda, topla oynaması Akhisar’ın iki katı… Çektiği şut sayısı 27-28… Gol sıfır. Akhisar 8 şut atmış, 2 gol, bir direk… Burada bir terslik var değil mi? Paslaşmadaki sayı üstünlüğü, Barcelona özentisinden öteye gidemez. Bilardo paslar Barça’ya özgüdür. Çünkü ilerisinde her an gol atabilecek üç tane süper vurucusu var. Sistem mi? Her takımın kendi koşullarına göre sistemi olur. Şunu bunu taklitle bir sonuç almak kolay değil. Gomez ağır bir futbolcu. Önüne yuvarlanacak toplarda başarılı. Savunma kalabalığında tıkanıyor. Cenk daha hareketli ve süratli… Akhisar’ın kapalı ve kalabalık savunma yapacağı belli. Bu ikilinin bir arada oynama durumu ciddi olarak düşünülmelidir. Rotasyon takıntısı ile iyi bir sonuç alınacağını sanmıyorum. Stat sorununu biliyoruz. Bir de kaleci sorunu var; görmezlikten gelinemez. Bence en önemli sorun savunmada düzenleyici, yönlendirici birine ihtiyaç var. Herkes kendine göre bir oyun oynuyor. Akhisarlı Güray beş Beşiktaşlı oyuncunun arasından sıyrıldı, golünü attı. Çünkü savunmanın kademe anlayışı yoktu. Bu durum ilk değil; sık sık görülüyor. Dışarıdaki maçlarda bu tür savunma saç baş yoldurur. Bu terslikler sürerse Beşiktaş’ın işi hayli zorlaşır. * * * Fenerbahçe-Trabzonspor maçı 2- 0 bitti. Haftanın en kârlı takımı Fener oldu. Maç geçmiş olayların süren etkileri nedeniyle çok sert geçti… Maçın sonlarına doğru gladyatörlüğe döndü oyun. İki takıma da yakışmadı. Üstelik bu hırçın hava, oyunculardan teknik adamlara da bulaştı. Şunu söylemeden geçmek olmaz. Birkaç yıldır takımlarımızda seyrettiğimiz Portekizliler defolu resimler veriyorlar. Geçen mevsimlerde Beşiktaşı yıprattılar. Fenerbahçe’nin Alves’İ kasti faullerle oyunu yavanlaştırıyor. İki yıldır bu yavanlıkları sürdürüyor. Galatasaray’ın Melo’sundan kurtulduk derken, yerine başkaları çıkıyor. Burada da bir terslik olduğu muhakkak. Fenerbahçe haftalar geçtikçe daha seyirlik oyunlar sergilemeyi sürdürüyor. Bunun semeresini de puan durumunda liderliğe yükselerek gösterdi; kutlarız. * * * Bence haftanın asıl kutlanacak takımları, Akhisar Belediyesi ve Kasımpaşa olmalı. Kıt bütçeler ve dar imkanlar içinde de olsalar, hem sergiledikleri oyunlar, hem de temiz futbolları ile alkışı hak ediyorlar; devamını dileriz... Bu makale 324 kez okundu Yükleniyor...
|