SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() BU İŞDE BİR TERSLİK VAR!..![]()
Kupa maçları angarya mı?
Dört Büyükler nerdeyse çaylak takımlarıyla çıktılar maçlara. Efendim bu maçların astarı yüzünden pahalıymış… Maçlarda yer alamayan oyunculara bir fırsat tanımalıymış… Çocukça laflar bunlar… Sen sadece bir futbol takımı değilsin ki; arkanda milyonlarca insanı içeren büyük kitleler var. Onları hiçe sayamazsın. Nitekim Galatasaray çaylak kalecisine şükretsin; olağanüstü penaltı kurtarışları yaptı ve takımını tarihsel bir elenmeden kurtardı Gaziantep Büyükşehir Belediye’ye karşı… Fenerbahçe 30’da 1 fiyatındaki Fethiyespor’a elendi. Fethiyespor bir kasaba takımı olup, PTT 1. Lig’de sonuncu durumda. Siz istediğiniz kadar, “Biz Fenerbahçe’yiz, büyük camiayız” deyin… Bu tür olaylar 50 yıl sonra bile konuşulur ve de Fener affedilemez!... Karadeniz fırtınası Trabzonspor, Balıkesir karşısında asıl fırtınayı yaşayan takımdı. 3-1 yenilerek elendi kupadan… Ve de entelektüel havadaki Hırvat Bilic’in Beşiktaş’ı Fenerbahçe’nin çok gerisinde kalmışken, Süper Lig’i garantilemiş gibi, kurduğu çorba bir takımla, kupaya veda etti yarı şaka yarı ciddi! Bu tanık olduğumuz olaylar kolay kolay affedilecek cinsten değil bence. Takım olmayı ne zaman öğreneceğiz bilemiyorum doğrusu… Hiç mi sorumluluk duygusu kalmadı sizde? Eğer dört büyükler, kupayı gözden çıkardılarsa, ellerinde ciddi nedenler varsa, bunun çözümü federasyondan geçer. Aksi takdirde böyle uydurma takımlarla seyircinin karşısına çıkmak ayıptır ve de bal gibi şike suçlaması ile karşı karşıya kalırsınız! Ya Sergen’in Antep’i? Super Lig’de çarpıcı sonuçlar alan Gaziantep, son dakika golü ile "Gazi" oldu ve elendi İnegölspor’a… Şimdi sormak hakkımız değil mi? Bu liglerde bilmediğimiz başka kupalar mı var acaba? Kupa maçlarından unutulmayacak iki görüntü kaldı geriye… Galatasaray’ın iki siyahi futbolcusu, maç sonunda, yakınlarda yaşamını yitiren Nelson Mandela’ya forma altlarındaki yazılarla şükranlarını bildirdiler. Masum ve insancıl bir gösteri… Mandela kim? Sarı çizmeli Mehmet Ağa değil; O tüm kara Afrika’nın özgürlük sembolü… Beyazların zulümlerine karşı, tek başına verdiği savaşı kazanan bir kahraman… Fenerbahçe’yi dize getiren Fethiyespor’lu 11 futbolcu da, göğüslerinde “YÜCE ATATÜK” yazılı bir tablo oluşturdular. Bu da masum bir gösteri; Fethiye’nin Atatürk’le tarihsel bir ilişkisine dayanıyor. Çok olayı görmezlikten gelen, bana ne’ci futbol federasyonu, hemen sahne aldı. Olay yaratan oyuncuları ceza kuruluna sevk etti. Sonuç: “Cezaya gerek yok!” Ancak biliniz ki, bu ve benzeri yavanlıklar, insanlarımızı durduk yerde geriyor… 50 yıldır kapısında beklediğimiz AB, üç yıl sonrası için vizeyi kaldırma sözü vermiş. İnanan, inansın…Ancak söyleyeceğim birkaç söz var. Siz bu AB ülkelerini hepten Avrupalı sanıyorsunuz değil mi? Öyle değil… Avrupalı dediğimiz 10’larca filozof,onlarca sanatçı, her branşta onlarca düşünür yetiştirmiş 8- 10 ülke dışında kalanlar, bizim gibi Avrupa’yı öğrenmeye çalışan ülkelerdir! AB içindeler ama, Avrupalı olamamışlardır daha… Buradan sözü futbolcu transferlerine getirmek istiyorum. Lütfen ilişkiye gireceğiniz futbolcuların ülkelerini, ciddi ciddi gözden geçirin. Adam bakıyorsun, teknik direktörünü eliyle itekliyor. Seyircilere el- kol hareketleri ile resmen hakaret ediyor. Takım kaptanı Türk ise onu itip çekmekten geri durmuyor. Başarısız bir performans sergileyen oyuncuyu değiştirmek problem… Ya adam küserse? Küserse küssün… Yasal hakkın neyse ararsın, olur biter. Bu tür yabancılardaki, “Astığı astık, kestiği kestik pozlar” usanç vermeye başladı. Mümkün olsa da, o kimselere sorabilsek: Mandela kim? Mustafa Kemal Atatürk kim? Unutmayalım ki, Efendilikten- hükmetmekten sual edilirse, tarihin söyleyecekleri olduğu gibi bizim de ırkçılık yapmadan söyleyeceklerimiz olacaktır! Bu makale 613 kez okundu Yükleniyor...
|