SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() DÜĞÜN, ZİYARET VE MOTOSİKLET!Bir yakınımın düğünü için Ege’ye uzandık. Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir ve Aydın’ı kapsadı bu kısa süreli planlı gezim. Ardından, siz duymayın bir Mordoğan yapıp, akya, kaya barbunu ve öncesinde mürekkep balığı ziyafeti ile ziyaretlerimi tamamlayıp yola koyuldum. Sabahında çok hafif bir kahvaltı ile başladığım güne soluğu Manisa’da “Manisaspor Kebapçısı”nda aldım. Yılların kebapçısı Hüseyin bey yeni açtığı yerine geçtiği için bu defa onunla Fenerbahçe muhabbeti yapamadım. Hızımı alamayıp ikincisini de götürdüm o kebabı, hem de şıra eşliğinde. Yoğurdu ayrı istedim. Foça marka bir yoğurttu. Üretenleri tebrik ederim, çok güzeldi… İzmir ve Manisa’daki arkadaşlarımı aramadım, hatta şimdi bulunduğum şehirdeki toplantıya katılacağını bildiğim Urla’daki arkadaşımı da ziyaret etmedim. Söylersem bana kırılır, ama bir sonrakinde doğrudan oraya geleceğimi söylediğimde sanırım affedecektir. Eski milli atıcı ve okçu arkadaşlarımı da arayamadım. Gönül koyacaklar. Hatta beni durmadan televizyon programına davet eden gazeteci arkadaşımın da haberi yok… Velhasıl, ziyaret mi yaptım, düğüne mi gittim, anlayamadım? Doğrusu yeğenimin düğünü olmasa ve onun hem kendi işinde hem de aile fertlerine olan aşırı düşkünlüğünü bilmesem yerimden kımıldamazdım. Atlar, faytonlar, akan sular, Aydın Zeybeği ve diğer şarkılarla geçen bir düğün. Havai fişek gösterisi bitmek bilmedi. Kızımızın kayınvalidesi bu gösteri esnasında bana seslenip, “Yavuz Hocam, sayenizde çok ucuza bu kadar uzun süreli fişek gösterisini satın aldık” dediğinde irkilmedim dersem yalan olur. Evet verdiği isim doğru idi ve benim yıllar öncesinde hem öğrencim hem de talebem olan bir kardeşim bu jesti ona yapmıştı… Gelecek sefer oraya tekrar gidersem bu gösterinin ses ve ışık yolu ile yapıldığını onlara anlatacağım. Kuşları korkutmanın anlamı yok! Gelelim şimdiki kente: Burası Ankara. Cuma günü akşam saat sekiz’e kadar Üniversitemdeki işlerimi tamamladım. Notları değerlendirme, arayan soranlara cevap derken ancak saat 10 civarında çıkış yapabildim. Kocaeli’den buraya doğru gelirken benim alışık olduğum hava koşulları ile karşılaştım. Kuru hava, sonra yağmur, serinlik, sis, yağmur ve sonra Ankara ışıkları... Benim önceki şehrim olduğu için tarafıma rezerve edilen oteli kısa süre içinde buldum, hızla odama yerleştim. Ankara büyümeye devam ediyor… Sıra motosiklete geldi. Sabah TMF Başkanımız ile bir kahvaltılı toplantı yapacağız.Photokina 2012 için Köln’e giden arkadaşlarım benim motosiklete olan düşkünlüğümü bildikleri için oraya gelmeyi iptal ettiğimde üzüldüler desem de beni mazur gördüler. Uçak ve otelden vazgeçmeme şaşırdılar. Köln orada duruyor, bunun senesi de var, bir dahaki sefer deyip konuyu tatlıya bağladım. Motosiklette seçim heyecanı başlıyor desem yalan olur. Benim görüşüm mevcut başkan ile bu çalışma temposu devam edecektir. Ama hedeflerin iyi belirlendiği dinamik bir yeni dönem ihtiyacı hasıl olmuş durumda. Yapılacak çok iş var. Motosiklet dünyası bizden daha yüksek performans bekliyor. Sanıyorum bu biraraya geliş, bazı sıkıntıların değerlendirileceği ve bunun yanı sıra yeni, kalıcı çözümlerin ortaya konulacağı bir tablo yaratacaktır. Bir motosiklet kullanıcısı, bir kulübün yönetim kurulu başkanı, motosiklet sporları gönüllüsü olarak işimi gücümü bırakıp başkente gelmek beni heyecanlandırıyor. Şimdi biraz sabır… Birkaç saat uyku ve ardından sabah olacak. Toplantıyı yaptıktan hemen sonra değerlendirmelerimi yine sizlerle paylaşırım. Yusuf Yalkın merak etmesin, onu ziyaret edeceğim… Bana müsaade… Bu makale 585 kez okundu Yükleniyor...
|