SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() EYVAH UFUKTA SEÇİM VAR; BU PAZARLIK DEMEKTİR, KAVGA DEMEKTİR…![]()
Yusuf YALKIN [email protected]
Federasyon başkanlarının, yıllar önce alınan ani bir kararla, “Seçimle iş başına getirilmeleri” ilk bakışta demokratik bir yaklaşım olarak değerlendirildi. Ancak, bu günlerde “Seçim, Türk Sporu için yararlı oldu mu?” sorusuna “Evet” diyebilmek hiç de kolay değil!
Bu konuya niye girdim? Çünkü Londra Olimpiyat Oyunları’ndan sonra “Seçim” var… Öncelikle, federasyon başkanları seçimi, siyasi seçimlerde olduğu gibi birbirine kin besleyen “Hasımlar” yaratıyor. Seçimlerin öncesinde “Çok çirkin suçlamalar” yapılabiliyor. Seçimler sonuçlanınca da; kaybedenlerin büyük bölümü, kazananlar hakkında “Yıpratma operasyonları” başlatırken, galipler de, “Enkaz devraldık edebiyatı” yaparak, geçmişte yapılan hizmetleri karalama yolunu yeğliyorlar. Oysa sporda başarıyı yakalamak devamlılık ister, istikrar ister, güven ister, destek ister... Sakıncalı bir başka husus; ana statülerin çoğunlukla kulüp yöneticilerinden oluşan delegelere, başkanı seçme olanağı tanıması… Bu, sporda olmaması gereken, “Etik dışı pazarlıkları” da beraberinde getiriyor. Kulüp yöneticilerine en çok tavizi veren aday “Avantajlı konuma” geliyor. O spor dalına katkısı, yönetebilirliği, kapasitesi çoğu zaman göz ardı ediliyor. Federasyon başkan adayları arasındaki kısır ve seviyesiz mücadele, aslında kişilerden çok spora zarar veriyor. Ehil kişilerce yönetilmeyen federasyonlarda yerinde sayma; kimi zaman da gerileme kaçınılmaz oluyor. Bu arada, ne acıdır ki; özerklik de hala sorun olmaya devam ediyor. Çünkü; özerklik demek; “Sponsorlu hayat” demektir. Bu, size maddi destek sağlayan; bunun karşılığında da ürününün reklamını sizin üzerinizden yapan kurumlara bağımlı olmanız anlamını taşır. Bütçenizi oradan gelecek gelirlere bağlamak zorundasınız. Burada duralım... Hangi federasyonumuzda dünya çapında ilgi toplayan sporcu var? Kaç olimpiyat şampiyonu atletimiz, kayakçımız, tekvandocumuz, eskrimcimiz, yelkencimiz, yüzücümüz, hentbolcumuz bulunuyor? Yerli veya yabancı büyük firmalar, hangi sporcumuza ya da milli takımımıza sponsor olarak ürününün reklamını yaptırmak istiyor? Hangi organizasyonumuza binlerce doları yatırmak isteyen bir uluslar arası holding çıktı? Her şeyi yine devlet yapıyor… * * * Eğer, elinizde o spor dalını sürükleyip götüren “Lokomotif sporcular” yoksa; ne kolayca sponsor bulursunuz, ne benzer ciddi başka bir destek... Çeşitli dallarda onlarca ünlü şampiyonunuz, flaş takımlarınız olmadan sponsor bulamazsınız; sponsor olmadan da özerk olmanızın bir anlamı kalmaz! Çünkü üçü beşi hariç bir çok federasyonumuzun yaptığı gibi yine devletin ağzının içine bakarsınız, “Ne kadar para verecek?” diye… Özerklik ile sponsorluk “Siyam ikizleri” gibidir; yapışıktır. Ayırmaya kalktığınızda, ikisinden birini öldürürsünüz! Bu makale 1767 kez okundu Yükleniyor...
Yorumlar yüklenirken lütfen bekleyiniz...
|