FRANSA GÖREVİNİ TAMAMLADI

2024 Yaz Olimpiyat Oyunları için aday olan ve kazanan Fransa 11 Ağustos tarihi itibarıyla bu organizasyonu başarılı ve tuhaf biçimde tamamladı. Tuhaflığın ne olduğunu yazmama gerek yok. Enteresan karşılaşmalar ve sonucu sürpriz olmayan dereceler yaşanmış olsa da bu deneyimden çok farklı dersler çıkarmak zorundayız.

Ülkemiz açısından madalya sayımıza baktığımızda sportif başarıların nüfus ile ilgisinin olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Demek ki biz yeteneklilerimizi keşfedemiyoruz, keşfettiklerimizi yönlendiremiyoruz. Yıllarca THOM çalışmaları yaptık. Onlarca stat, spor salonu yaptık. Bir o kadar da yüzme havuzu yaptık. 

Spor Bilimleri Fakülte sayımızı 100’ün üstüne çıkardık. Bunların bir bölümü Vakıf Üniversitelerimiz. Görev yapabilecek sayının çok üstünde mezun veriyoruz. Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bölümlerine öğrenci olabilmek için önce sınava girenlerin ilk 800 bin içinde olması gerekiyor derken, sıfır puanla girenlere formasyon alma hakkı verdik!

Federasyonlar olarak her şeyi biz biliriz derken kursları Spor Bakanlığına kaptırdık. Bunun gerekçesi çok açık: Federasyonların eğitim ve teknik kurulları…

Spor federasyonları Üniversitelerle çalışmayı istemiyorlar. Ya da tam tersi… Bunun dışında bir başka neden olarak federasyonların “her şeyi ben bilirim” anlayışı olabilir. Bu görüşüm her federasyon için kuşkusuz farklıdır. Ama olimpiyatlar ve alınan sonuçları incelediğimizde oturup başka açılardan çok ciddi değerlendirmeler yapmak gerekiyor. 

İBB’nin “İstanbul Evi” organizasyonu güzel bir girişim.  Bu gibi aktiviteler, çeşitli organizasyonları yapmaya istekli ve aday olan ülkelerin mutlaka yerine getirmesi gerekenler içerisinde yer alırlar. 2027 Avrupa Gençlik Oyunları İstanbul’da yapılacak. 2036 için şimdiden çalışmak gerekir. 

Yanlış hatırlamıyorsam, 2024 için Fransa, Brezilya’nın başkentinde bir atlı spor tesisinin tamamını tanıtım için kiralamıştı… Biz ise yalnızca bir ev kiralamışız, çok mu? Ben olsam Versailles sarayını kapatırdım, Magny- Cours’da İstanbul Şerefine bir MotoGP ve özel bir F1 yarışı düzenlerdim.  Büyük işler büyük düşüncelerle yapılır…

Ve son olarak “Olimpik Gönüllülük” meselesine değinmek istiyorum.  Olimpiyadı yapabilmek için (Cüneyd Koryürek'in "Olimpiyad"ına atfen) gönüllülere ihtiyacımız var. Bunun için herkesin aynı gönül birliği içinde çalışması ve var olması gerekir. Bu konuyu ayrı bir yazımda dile getireceğim. 

Fransa’ya ve Olimpiyad hayalinin mucidi Pierre de Coubertin’e teşekkür ediyorum. Bu haftalık bu kadar.