NE GELİŞMEZ GELİŞMEYMİŞ BU YAHU?

Teknik direktörler ağızlarına sakız etmişler: "Arda hala gelişmeliymiş!"

Bu absürt olduğu kadar "rutinleşen", neredeyse tekerlemeye dönüşen tanımlama, Arda'ya yapılan "büyük haksızlığın" sözcüklere dökülmüş halidir bence...

Neden mi?

Arda Güler iki sezon önce dünyanın sayılı kulüplerinden olan Real Madrid'e laf olsun diye alınmadı, değil mi?

Dünyanın parasını kim ne için yatırsın bir çocuğa?

Bu tür kulüpler aylarca, kimi zaman yıllarca araştırmadan, incelemeden, izlemeden kralın oğlu olsan da, sana bu parayı vermezler!

Öyle değil mi?

Arda'yı aldılar, üstelik dönemin Teknik Direktörü Ancelotti'nin de onayı üzerine...

Bir talihsizlik oldu, transferinden bir süre sonra Arda sakatlandı.

Üstelik de ciddi bir şekilde...

Neyse uzatmayım, sezon bir anlamda boşa gitti ama sonunda iyileşti çocuk...

Her antrenman bitiminde takım arkadaşları da, İspanyol medyası da Arda Güler'i yere göğe sığdıramaz oldular!

Övgü üstüne övgü...

"Harika sol ayak" döktürüyordu antrenmanlarda!

Herkes merak içinde, "ne zaman oynayacak?" diye soruyordu...

Ancelotti de bu sorulara karşılık kalıplaşmış bir cevap veriyordu:

Bunu sıkça yineleyince, ben de şunu yazmıştım:

Bu çocuk iyice sağlıklı hale geldi ki, övgüler hergün artmaya başladı.

Taraftarlar oynatmadığı için "İtalyan hocaya özel hakaret grupları" kurdular.

Ağıza alınmayacak, yenilir yutulur cinsten olmayan sözler sarf ettiler

Hatta, Başkan Florentino Perez'den Ancelotti'yi kovmasını bile istediler.

Bunlar olurken, ben yine bir şeyler yazdım:

Carlo Ancelotti artan baskılar karşısında bazı karşılaşmalarda kısa süreliğine genç oyuncusunu sahaya sürdü. Bu maçların bazılarında özellikle de kupa maçlarında iyi oynayıp goller de attı Arda. Ama arefeyi gördü, bayramı göremedi!

Çünkü o Ancelotti için hala "gelişmesi gereken" bir çocuktu o.

Özetlersek, iki sezon içerisinde ele avuca gelecek bir iki istisna maç dışında Arda çabuk kaybolan sabun köpüğü gibi kaldı Real Madrid'de...

Unutmayalım...

O dönemlerde oynadığı tüm Milli maçlarda yüksek bir performans sergiledi. Buna rağmen Ancelotti duvarını aşamadı.

Lig ve Kupada treni kaçıran Real Madrid, işi hocayı kovalarak çözdü.

Ancelotti gitti yerine Xabi Alonso geldi.

"Alonso Arda'ya gerçekçi yaklaşır ve oynatır" yazıları çoğalmaya başladı.

Başarısız sayılabilecek sezon bitmişti.

Önlerinde ABD'de organize edilen Kulüpler Dünya Kupası vardı.

Çoğu insan gibi, ben de merak içindeydim "Arda oynar mı?" diye.

1. maç bir süre oynadı. Katkı yaptı...

2. maçta süresi de arttı, katkısı da...

3. maç ilk 11'de sahaya çıktı; katkısı üst seviyedeydi.

4. maç sahanın en iyisiydi. Galibiyetin mimarıydı. Yaptığı iki asisti, Real Madrid'deki arkadaşları bile zor becerirdi. 

Zaten oynadığı dört karşılaşmada da takımdaki arkadaşlarından eksiği yoktu, fazlası vardı.

Şimdi çeyrek finaldeki PSG maçında da ondan yine benzer başarıyı beklememiz doğal!

Xabi Alonso Dortmund maçı sonunda Arda'yla ilgili şöyle bir açıklama yaptı:

Alonso, bir yardan Ancelotti'ye lafı sokuyor, bir yandan da Arda'ya "Gelişmelsin" mesajını veriyordu.

Hala "gelişmesi lazım" diyerek eveleyip gevelese de kızamadım Alonso'ya... Çünkü bunu, Ancelotti'den farklı Arda'yı oynatarak yapacak olması...

Bakalım, lig başlayınca sözlerinin arkasında mı duracak, yoksa yine yazımın başlığındaki gibi bizlere, 'Ne gelişmez gelişmeymiş bu yahu mu' dedirtecek?

Bekleyip göreceğiz...