SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() GEÇEN DEFAKİ GİBİ...Akdeniz mi, Avrupa mı derken bu kez Akdeniz ile Wimbledon arasında sıkışıp kaldık. Büyüklerimiz Marsel İlhan için Mersin’i işaret etti ve olay bitti. Bu arada Wimbledon’da neler oldu? Nadal gitti, Federer gitti, Şarapova gitti… Genç yetenekler kendilerini başka bir şekilde buldular. Marsel oraya gitseydi bir şeyler yapar mıydı? Tartışılır ama durumun Turkcell tarafından yeniden değerlendirilmesi gerekir. Bu şirketin adını yazıyor olmamın sebebi uzun seneler marsel olan desteğini sürdürmesi dir. Olimpiyatlar alabilmek için akılalmaz biçimde mücadle ediyoruz. Toplam 100 üye karar verecekse, bunların 30’ar tanesi İstanbul, Madrid ve Tokyo için ayrılmış olsa bile kalan 10 kişi bu kararın belirleyicisi olacaktır. Bu 10 kişinin kimler olduğunu bir tek Uğur Erdener bilmektedir. Eğer Başkana destek vermezsek bu umut elden kaçıp gidecektir. Unutmayalım, bizim TMOK başkanımız IOC tarafından FITA başkanı olması sebebi ile Çin’deki Olimpiyat Oyunları öncesi veya esnasında IOC üyesi seçilmişti. Dünyada çok azkişiye nasip olan bu onur, kıymetle anılmalıdır. 20 yaş altı futbolla beraber kısa görüntülerle Akdeniz Oyunlrını izlemeye çalışanlar derin bir üzüntü içinde. Çoğu sporsever istediği yarış ve karşılaşmaları izleyemediğinden şikayetçi. Üstelik Meclis TV’ye dönüşünce nereden izleyeceklerini şaşırıp kaldılar. Görebildiklerimizde ise olmayan seyirciler, boş tribünler bizi üzmedi dersek yalan olur. Nerede mersin üniversitesinin öğrencileri? Nerede Çukurova Üniversitesinin öğrencileri? Üniversite öğrencisi maç ve yarışmaya izlemeye gitmezse sokaktaki insanımız ne yapsın? Doping hadiseleri kabak tadı verdi. Küçükken evde boş konuşanlara rahmetli babam çıkışır “Kabak tadı verdiniz” diye eser gürlerdi… Halter ve Atletizmdekiler akıllara zarar uygulamaların yapıldığını alene kaıtlıyor. Yöneticilerimiz beyanları ilginç: “Sporcuları soruşturacağız sonra disipline vereceğiz.” Antrenörler de bu durumdan sorumlu bulunuyor. Doping yapan sporcuların antrenörlerinin de disipline verileceğinden söz ediliyor. Peki bu sporun ve sporcuların hiç mi yöneticisi yok? İşin daha komik olanı, bazı yetkililerin konuşmaları ile durumun daha komik hale gelmesidir: “Bunlar bizden önce doping yapmışlardır, konudan biz sorumlu değiliz!” Gelelim tekrar olimpiyat oyunlarına: İspanya zor durumda. Gereksiz harcamalar ve hesapsız bütçeler ülkeyi sarmış durumda… Tokyo bir şekilde nükleer tehlikeyi bertaraf etmek için olanca gücü ile çalışıyor. Çok önemli manevraları musluktan akan sularındenetleme kuruluna ikram edilmiş olmasıdır. İstanbul’da insanların varlığını yeni öğrendik. Eleştirilen bir kent olması beklenirken oradaki gelişmeler olimpizm açısından bence hayırlı olmuştur. Bu tablo Olimpiyat Oyunları için çok ciddi bir izleyici kitlesinin varlığını göstermiştir. Taksim olaylarının tüm dünyadaki yansıması bana göre orada insan varlığının ortaya çıkmasıdır. Bu durum İstanbul’un elini güçlendirmiştir. Diyelim alamadık. Tek değişiklik sayın bakanımızın gitmesi ile sonuçlanacaktır. Basketboldan birinin bu makama atanması veya gelmesi ile de durumdan vazife çıkarılacaktır. Spor güçlü bir çözücü ama aynı oranda sıkı birleşmelerin tutkalıdır. Bu özelliklerin evrensel spor felsefesi ile süslenip önce ailelerimize, okullarımıza, kulüplerimize sonra da yöneticilerimize aktarılması gereklidir. Sporun ruhu bunu bekler…
Bu makale 488 kez okundu Yükleniyor...
|