SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() GEÇMİŞTEN DERS, GELECEĞE TERS!...Geçmişten alınacak dersler olduğu söylenir. Tarihi geçmiş gazeteleri okumayın derler. Zamanı geçmiştir, haber değeri kalmamıştır yazılanların. Ama yine de geçmişte yaşananlar, yazılanlar ve yapılanlardan ders çıkartabilmeyi bilmek neredeyse bir sanattır ama bunun değeri asla anlaşılmaz. Bugünkü Kocaeli geçmişin izlerini süremiyor. Kocaman iki üniversitesi, büyümüş, belediyesi var. Her köye yol, enerji ve su gitti. Yakında doğalgaz her tarafı kuşatır. Köylere ekmek ve pide yapmaları için meydanlara köy fırınları yapılıyor. Bir ara İshakçılar’a gittiğimde köşedeki kahvede çayımı içerken hemen yandaki köy fırınında pişirilmiş masamıza gelen pidelerin tadı hala damağımda… Teknoloji Üniversitemiz artık lisans için (dört yıllık eğitim veren) öğrenci almaya başladı. Eskiden yalnızca yüksek lisans ve doktora için öğrenci kabul ediyordu. Araştırmalarını yapıyor, teknolojik gelişmelere katkıda bulunuyordu. Eğitim-öğretim ve araştırmaların yapıldığı klasik Üniversitemiz hem sosyal, hem fen ve ağırlıklı olarak tıbbî çalışmalarla kendini gösteriyor. İstanbul’a yakın olması sebebi ile oradaki okulları kazanamayacaklarını düşünen adayların büyük bölümü bu kentin Üniversitesini tercih ediyor. Üniversitenin öğrenci sayısı neredeyse orta ölçekli yüzlerce ilçeden daha fazla sayıya geldi. Bu durum yeni bir Üniversitenin kurulma habercisidir. Kendilerini saklayarak bu işin pazarlıklarını yapanlar bulunabilir. Gizlenmeye gerek yok! Şu İstanbul girişimciliğinin onda biri burada neden ortaya çıkmaz, anlayamıyorum? Yüzlerce metrekareli hazır binalar, alanlar, ağaçlar, beyni iş yapmaya hazır onlarca bilim adamına sahipken neden ileriye dönük adımlar atamıyoruz? Bina arayanlar için küçük bir örnek vereyim: Fuar Merkezi bu işe uygundur. Belediye derhal burada dünyada belki de ilk olacak Yerel Yönetimler Üniversitesi’ni açsın! Vatandaşın, halkın, çalışanın çocukları öğrenci olmak istiyorsa bu Üniversitede okusun! Sanattan spora, sanayiden, çevreye kadar her alanda pekâlâ mükemmele yakın bir eğitim organizasyonu organize edilebilir. Büyük kentlerdeki yapılanmaların getirdiği gelişmeler, her ne kadar geçmişte kaldı ise de oralardan çıkaracağımız dersler bulunabilir. Daha iyisini yapmak üzere kendimizi koşullandırabilirsek daha iyi yapılar, müesseseler yaratılabilir. Şu andaki büyük dediklerimiz geçmişe bir kısa bakış atamamaktadırlar. Bugün düne göre iyi olabiliriz, ama yarın, gelecekten kötü olursa geçmiş geleceğe ters olmaz mı? Kendim dâhil, birçok yönetici için yeniden gelecek odaklı yapılanma süreci başlamalıdır. Ama bu, eğitimde yeniden yapılanma diye başlanan Bologna (“Bolonya” şeklinde okunur) sistemine benzememelidir. Puanlar yüksek iken düşürüldü (öğrenci protestoları etkili oldu), bütünleme yok iken yeniden kondu (final sınavları ve diğer değerlendirmelerde dehşetli sonuçlar görülünce) ve ‘aman kaliteli şekilde bütünleme sınavlarını düzenleyin’ denildi. Kabul edilmediğimiz, aslında üye olmak için çok gayret sarf etmediğimiz, zaten her sektörü ile içimizde olan AB’nin eğitim tarafındaki karnemiz, siyasettekinden ne kadar ileride ki, bunu tartışalım? Almanya duvardan bu yana oluşan yaralarını sarmakla meşgul. Fransa hâlâ Carla Bruni’yi konuşuyor. Polonya, ‘Hürrem bizim topraklarımızda doğdu’ diyor. Kuzey ülkeleri fazla konfor ve gelişmişlik düzeyinden dolayı kendilerine yeni yol haritaları çiziyor. Kimse kızmasın, şu füzeler hadisesi üzerine geldiğini sandığım Putin, ‘neden benden satın almıyorsunuz bu füzeleri, bende daha ucuzları ve etkilileri var!’ demediyse şaşırırım… Dünya ekonomi ve çıkarlar üzerine kuruluyor. Eskiden de böyle idi. Gelecekte de böyle olacaktır. Bu nedenle geçmişten alacağımız dersler bize gelecek için ters şeyler yaptırmasın! Geleceğin şekillendirilmesinde yerel yönetimler ve Üniversitelerin önemini kavrayabilenlerin anlayacağı bir iş’tir bu!
Bu makale 520 kez okundu Yükleniyor...
|