SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() HENTBOL AİLESİNİN ÖZLEM GİDERDİĞİ DOSTLUK ŞEHRİ: ESKİŞEHİR…
Eskişehir iki yıldır daha küçük çapta kendi iline hizmet verenler için düzenlediği organizasyonu, ancak ve ancak büyük yürekli insanlarla büyüterek Türkiye genelinde hentbola hizmet verenleri kapsayacak bir organizasyona çevirebilirdi.
Hentbolun kuruluşundan itibaren, hentbola hizmet verenlerin davet edilip bir program dahilinde Eskişehir’de bir araya getirileceğini duydum. Uzun zamandır özlediğim ve bir araya gelemediğim hentbol dostlarımla karşılaşacağım için beni tatlı bir heyecan sardı. Bu nedenle 1 Eylül gününü de iple çektim. Anadolu Üniversitesinin bu hentbol dostlarına kapılarını açtığı buluşma yeri olan güzel spor salonunda sabahtan itibaren oynanan hazırlık turnuvasına hentbolcular gelmeye başladı. Bu maçları izlemeye gelen ve sayısı gittikçe artan hentbolcuların, bir birlerini gördükleri an kollarını açıp samimi sarılışları, tribünde maç izlerken sohbet edip özlem gidermeleri gerçekten çok güzeldi. Sıra bu turnuvadaki maçlar sonrası oynanacak erkek ve bayan şöhretlerin maçına yaklaştıkça hareketlilik, telaş ve heyecan artıyordu. GENÇ sporcularımızJ formalarını giyip koridordan geçerken resimler çekiliyor ve heyecanları bir kat daha artıyordu. Sahada ısınma esnasında o hentbol topu ile buluşmalarında,onu ne kadar özledikleri ve onunla ne kadar mutlu oldukları her hallerinden belli oluyordu. Bu hentbol topu ne sihirliymiş meyer. Isınmada koşular, paslar, çapraz geçişler, kale atışları derken , genç hakemlerimizJ düdüğü çaldı. Maç başlayacak diye hatırlatma var. Önce takım resimleri çekildi. Maç başlamadan antrenörlüğünü yaptığım takımı topladım. Taktik veriyorum. “Gençler çok pas yapalım, hızlı hücum için sprint yok, gücümüzü maçın son dakikasında da kadar ayakta kalacak şekilde harcayalım, ekstra hareket yok, sakatlık istemiyorum, aman iyi oynayalım” haydi söz verelim derken maç başladı. Bazen merhum Federasyon Başkanı sayın Şeref Tunca’nın “ itikat var takat yok “ sözü yaşandıysa da hala herkes formda ve ben hentbolcuyum diyor. Savunma yapılıyor, kaleciler top çıkarıyor , güzel goller atılıyor. Hata yapan oyuncu ile ilgili fırsatları iyi değerlendiren Şakir yine 23 yıl önceki gibi eşofman üstünün fermuarını açıp kapatarak, Seco ise hocam ben biraz ısınayım diyerek oynamaya hazır olduklarını ima ediyorlardı. Maç içinde bunları yaşayarak güzel bir anı olarak değerlendirdik. Çok şükür maç başlamadan evvel ısınmada hafif bir sakatlık yaşayan kaleci Cengiz dışında bir sağlık sorunu yaşamadık. Maç da berabere biterken güzel anonslarla ve alkışlarla gençler sahadan ayrıldı. Sıra Genç BayanlarınJ maçındaydı. Hepsi de heyecanla sahada ısınma sonrası maça hazırlar. Takım resimleri çekildi. Maçın başlaması için bir başka gen hakemJ çifti sahada düdük çalıyordu. Kenarda antrenörlüğünü yaptığım takımla konuşup, maça başlayacak yediyi söylerken tribünden bizim olduğumuz yere bir çocuk “anne” diye seslendi. Hiç kabul eder miyim! Hemen tribüne dönerek o anne değil, “Abla” diye seslendim. Herkes bir anda gülmeye başladı. Bundan güç alan Gençler sahaya koşarak, çalan düdükle maça başladı. Herkesin hünerlerini sergilediği maç son derece zevkli geçerken berabere bitti. Sıra son maçtaki şöhretlerin maçıydı. Yine takımlar hazır, gençlerL ısınıyor. Doğal olarak Genç hakemlerL de hazır. Maç baçlarken en genci gözlüğü ve bastonu atıyor. Hentbol topu ile canlanıyor, güzel hareketler, güzel goller ard arda sıralanıyor. Bunları da güzel anonslar süslüyor. Tribündekiler alkışlıyor sahada gençler coşuyor. Derken maçı berabere bitiren düdük çalıyor. Salondan alkışlarla sporcular uğurlanıyor.Bu üç maçta kimler yok ki. Birini unutursam hata yaparım diye İsimleri saymak istemiyorum. Ancak hepsinin eline ayağına sağlık ve iyi ki varsınız diyorum. Sahadaki bu güzellikten sonra akşam Ekrem Restorant’da Erkekler şık, bayanlar ise çok zarifti. Salonda olmayanlar da gelmiş yemeğe yetişmişti. Yine hasret gideren kucaklaşmalar vardı. Gece açılış konuşması ile başladı. Video sunumu ve son bir yıl içinde aramızdan ayrılan dostlarımızın anılması ile hüzün ve duygu dolu anlar yaşandı. Daha sonra yavaş yavaş o havadan sıyrılarak Erkek ve Bayanlarda ilk milli takım sporcuları ve antrenörleri sahnede kısa anılarla programda yerini aldı. Programın akışında hentbolcular korosu muhteşemdi. Koroda yer alanlar sanat müziğine ait parçaları seslendirirken bazen bir sanatçı, bazen de bir çocuk kadar şen ve mutluydu. Bir ara dirseklerimi masaya ve çenemi de ellerime dayamış o güzel tabloyu hayranlıkla izlerken kendimden geçmişim. O kareler çekilen resimlerle kaydediliyor. Masalarda dostların sohbeti, eğlencesi ilerleyen saatlerde daha da güzelleşti. Sonuçta herkes çok mutluydu. Aldığım bilgiler ertesi gün yapılan şehir turunda da herkesin çok memnun kaldığı ve Eskişehir’in bir yıl sonraki birliktelik için festivale hazırlanacağıydı. Bu güzelliklerin sergilenmesine ev sahipliği yapan Eskişehir Hentbol Platformu Organizasyon Komitesi, Eskişehirliler ve bu güzelliğin aktörleri olan Türkiye’nin her yerinden gelen hentbol dostları iyi ki varsınız. Teşekkürler, Teşekkürler ve yine teşekkürler. Bu makale 1543 kez okundu Yükleniyor...
|