HENTBOL... HENTBOL...

Yusuf Yalkın'ın paylaştığı Artun Talay'ın sporumuzdaki başarısızlığın temel sorunlarının irdelendiği yazısını okuduktan ve voleybol sporundaki başarıyı gördükten sonra bu yazıyı paylaşmak istedim. Bir üyesi olmaktan her zaman gurur duyduğum ve bu gururu hep taşıyacağım Prof Dr Yavuz İmamoğlu, As Başkan Yusuf Yalkın, katkılarını ve engin spor bilgisini hiç unutmadığım Prof.Dr Abdülkadir Dökmeci, Ersan Kurç ve çok değerli üyelerin yer aldığı Hentbol federasyonunda Federasyon üyesi, MHK asbaşkanı, EHF gözlemcisi olarak görev yaptım. Federasyon görevine başladığımızda hentbol sporunun futbol, basketbol, voleybol gibi popüler spor dalları yanında esamesi bile okunmuyor, medyada yer bulamıyor ve spora hevesli genç kesimin bu spor dalına yönlendirilmesi saglanamıyordu. Özellikle duayen gazeteci, spor yazarı Yusuf Yalkın'ın olağanüstü çabası, gayretleri,  meslektaşları ve spor teşkilatı ile sağladığı iyi ilişkilerle hentbol lig maçlarının, turnuvalarının, sporcuların başarılarının, yazılı ve görsel basında geniş yer bulması sağlandı.

Murat Kılıç, Rüştü Şahin, Mehmet Bilir, Günal Ensari, Murat Aslan, Karaca Müezzinoğlu ve hentbol sporuna gönül vermiş pek çok hoca ile birlikte oluşturulan ve bana göre Türk spor tarihinin en başarılı projelerinden biri olan "yıldızlar projesi" hayata geçirildi. Basında geniş yer bulması sayesinde genç kesimce tanınan ve popüler olan hentbol sporuna yetenekli gençleri yönlendirmek için, büyük fedakarlıklarla, yoğun bir çalışma ile okul okul dolaşılarak yetenekli gençler bulundu ve bu gençler yukarıda adını zikrettigim fedakar hocalarla uzun süreli egitilerek elit sporcu ordusu oluşturuldu. Daha sonra ünlü Ukraynalı hoca Aleksandr Rezanov ülkemize getirilerek hocalarımıza birlikte yoğun bir eğitim programı uygulandı. Seçilen ve yoğun eğitimden, çalışmadan geçirilen bu sporcularımıza teşkilatın desteği ile yüzlerce yurt içi ve yurt dışı turnuvada oynatılarak tecrübe kazanması sağlandı. 

Bu dönemde EHF ile ilişkilerin çok iyi olması nedeniyle hentbolun en zorlu takımlarının katıldığı turnuvalara davet edildik, yurt icinde düzenlediğimiz turnuvalara da güçlü takımların katılması sağlandı. Ve böylece sporcularımızın bu takımları ile mücadele etmesi, kendilerine güven duyması sağlandı. Bilindiği gibi halen liglerde mücadele eden takımlarımızın pek çoğunun hocası o dönemin başarılı sporcuları. 

Bu arada hentbol hakemliği de unutulmadı. Hentbol aşığı duayen Ahmet Türe ile birlikte pek çok seminer düzenlenerek hentbol hakemliginin gelişmesi ve uluslararası alanda basarı sağlaması için çaba gösterildi. Temel Uraz-Kamil Kuş, Vehbi İşgören-Naci Onut, I.Hakkı Korkmaz-Şükrü Oytan,  Erhan Saatçi-Ufuk Uyanık, Rıfat Pala-Ziya Davaslıgil  gibi EHF hakemlerimiz uluslararası maçlarda gösterdikleri başarılarla göğsümüzü kabarttılar.

Bir spor dalının başarıya ulaşması ve projelerde başarı sağlanabilmesi devamlılık ve sahip çıkmayı gerektirir. Ancak ve ne yazık ki hentbolumuza ivme kazandırılan ve başarıya ulaşmanın kilometre taşları olan bu çalışmalar, uygulamalar, projeler devam ettirilemedi. Ve maalesef hentbol sporu hakettigi yere ulaşamıyarak diğer spor dallarının başarılarına imrenerek bakar hale geldi. İşte en somut örnek Voleybolda elde edilen başarı. Çok üzgünüm ve çok hayıflanıyorum.