SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() HENTBOLDA SİSTEM Mİ, KİŞİ Mİ? (1)![]()
Yusuf YALKIN [email protected]
HENTBOLDA SİSTEM Mİ, KİŞİ Mİ? (1)
Geçtiğimiz günlerde yapılan seçim sonucunda yıllardır başkanlık koltuğunda oturan Bilal Eyüpoğlu gitti, yerine Uğur Kılıç geldi…
Şimdi camia Kılıç’tan Türk Hentbolunu ayağa kaldırmasını bekliyor? Nedense, Türkiye’de hep böyle olur. Yeni gelene “kurtarıcı gözüyle” bakılır!..
Ne gidenin yaptığı hatalar akıllarda kalır, ne o spor dalının içinde bulunduğu durum irdelenir. Sadece “kurtar bizi yeni başkan” denir. Neden? Çünkü, bizde her şey sistemden değil, kişilerden beklenir. Çünkü bu mecburiyettendir… Çünkü ortada sistem yoktur!
Daha da acısı, ortada elle tutulur bir şey de yok!
Uğur Kılıç ve ekibinin “Üzerine bir tuğla da biz koyalım, yapıyı bozmayalım, devam ettirelim” diyebileceği bir ciddi kalıntı da yok maalesef… Bu noktada, “Ne yapılması gerekir?” sorusuna yanıt vermek gerekir.
Peki verelim… Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok!
Şu an genel müdürlüğün tozlu raflarında duran bir “Yıldızlar Projesi” var. Gerçekler orada… Size gidin sponsor bulun demiyorum… Sponsoru şu dönemde kim kaybetmiş ki, hentbol bulsun? Ama verilecek mütevazı bütçeyle doğru işler de yapmak mümkün. 80’li yılların sonlarındaydı. Ben de federasyonda asbaşkandım. Teknik ekiple yönetimin ortak projesi için hemen harekete geçildi.
Önce sporcu kaynağı sorununu çözüldü; yurt genelinde okullar taranarak isimler saptandı. Öğretmenler işin içine çekildi. Bir buçuk ayda Türkiye'de 150 okul müdürü (benim okulumda bundan böyle öncelikli spor dalı hentboldur) dedi. Bu okul sayısı her geçen gün arttı. Öğretmenler için antrenör kursları açıldı. Okulların bulunduğu illerin Gençlik Spor İl Müdürü’ne gidildi, Gençlik Spor İl Müdürleri bizi dinledikten sonra “benim ilimde bundan böyle öncelikli spor dalı hentboldur” dediler. 30 il müdürünü ikna ettik! Bunun sonucunda bütün tesisler ve kaynaklar öncelikli olarak hentbola kullanıldı. Yoğunluk nedeniyle hentbol antrenman ve maçları için açık alanlar da kullanılmaya başladı. Ankara, İstanbul ve İzmir’in yanı sıra Akdeniz’de, Trakya’da, Karadeniz’de özellikle Trabzon'da, Rize'de, hemen her bölgede patlama oldu. Hentbola ilgi üst seviyeye geldi.
Sporcular öğrenci ağırlıklı olduğundan, anne ve babaları, velileri hentbol eğitim seminerlerine aldık bilinçlendirdik. Sertifika verdik. 30 ildeki yerel basının hentbol ile ilgilenmesi sağlandı… Yerel medya mensupları ağırlıklı birçok spor muhabirini hentbol kafileleri ile birlikte yurtdışına götürdük. Hentbolla haşır neşir olmalarını sağladık!
Bizim insanlarımızın büyük beklentileri yok ama saygı ve ilgi görmek onlar için çok önemli. Hentbolun medya desteğine büyük ihtiyacı var. Bu gerçeği göz ardı etmemek gerek! “Eğitim ve Spor koordinasyonunu” okullar üzerinden yaptık. Tesis ve kulüpleşmeyi de il müdürlükleri üzerinden yürütmeyi tercih ettik... Müthiş bir ilgi oldu. Kulüplere, il müdürlüklerine gitmeyerek direkt federasyona gelen, “Çocuklarımı hentbolcu yapmak istiyorum. Size getirdim” diyen velilerin sayısı azımsanmayacak kadardı.
Maya tutmuştu…
“Peki sonra ne oldu?” derseniz, onu da önümüzdeki yazımda anlatacağım…
Bu makale 78 kez okundu Yükleniyor...
|