SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() İSTANBULLU ÜÇLERİN KUPA MAÇLARI...![]()
Sanırım bizim takımlarımız Avrupa maçlarına sadece bedenen hazırlanıyorlar; zihnen hazırlanmayı ihmal ediyorlar. Oyun içinde GS üç sarı kart görüyor. Üçü de laubalilikten ve de alışkanlık haline getirilen hakeme itirazdan… Çünkü ülkemizde bizim hakemler bu hareketleri cezalandıramıyorlar. Neden mi? Büyük takım çekingenliğinden…Selçuk ve Burak cezalı duruma düşüyorlar. Bir sonraki hayati maçta yer alamayacaklar. Bu iki as futbolcu olmazsa, GS’nın kazanma şansı da zor olur. Ve de altıpas içinde kaleciyle karşı karşıya kalmışken ne Umut ne de ne de Yasin topu gol yapamıyorlar. Herkes saçını başını yoluyor ve de altın değerindeki beraberlik şansı uçup gidiyor.
Beşiktaş… Kendi seyircin önündesin. Basın seni nerdeyse şimdiden şampiyon ilan etmiş. Yurt içinde dört beş çekiyorsun toplam ederleri senden on misli daha az takımlarımıza. Ehhh… 90 dakika içinde dört beş şut çekemez misin. Alman tankı Gomez’in önüne bir top yuvarlayamaz mısın? Bunları yapamazsan, Avrupa’ da ne işin var demezler mi insana? Takım takım diyoruz… Önü başka arkası başka iki takımcık var Beşiktaş’da. Doğru dürüst top çıkaramayan bir savunmayla bir yere gidilemez. Quaresma dururken( Ki oyun zekası çok yüksek) israrla geçen dönemlerdeki formundan çok uzak olan Olcay’da israr etmenin anlamı var mı? Bir puana sevin sevinme, bu ayrı. Bu karşılaşmalarda her kazanılan maç, aynı zamanda para getiriyor. Borç içindeki takım oyuncularının bunu da düşünmesi gerekir. Ve gurup liderliği de göz göre göre pır… Fenerbahçe… Türkiye’nin en sevilen takımı. Ancak taraftarlarına bir rahat nefes aldıramıyor. Ajax maçında alınan beraberlik hiç de yüz güldürücü olmadı. Hollanda’da Lisanüstü eğitim yaparken Ajax sadece Hollanda’nın değil, Avrupa’nın en iyi ve seyri güzel takımı idi. Çünkü takımın başında kaptan Johan Cruyff vardı. Seyrettiğim en zeki futbolculardan biriydi. Saha içinde her yöne 25-30 metrelik deparlar yapardı topla. Kıvrak, cesur ve de müthiş golcü… Basından hasta olduğunu öğrendim. Sağlığına kavuşmasını dilerim… Bugünlerdeki Ajax, eski Ajax’ tan çok çok uzaklarda. Hele Fenerbahçe karşısında seyrettiğimiz Ajax. Fenerbahçe diyebilirim ki son yıllarda göremediğimiz, işte takım bu diyebileceğimiz bir takım resmi verdi. Alkışlanacak bir durum… Şansızdı demek istemem; biraz beceriksizdi. Rahat kazanacağı bir maçı beraberlikle geçti. Bence yazık oldu. Oyunun hakkı bu değildi. Hele her iki devre başında kaleci Volkan’ın tutukluğu, top çıkarmadaki acemiliği affedilir cinsten değildi. Fener mağlup bile olabilirdi. Bir de Pereira’nın Küçük Volkan’ı son 10 dakikada oyuna sokması, çok geç kalınmış bir hareketti. Sadece Fenerbahçe’de değil, bir çok takımımızdaki özellikli oyuncuları görevlendirmelerde hatalar yapılıyor. Bu da ayrı bir kayıp… Bu makale 434 kez okundu Yükleniyor...
|