|
SON DAKİKA
İSTANBUL'UN FETHİNİN GÜNÜMÜZE YANSIMALARI (3)
Yusuf YALKIN [email protected]
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinin sonuçları ve günümüze yansımaları konusunda
Robot'la yaptığımız tartışmanın son bölümüne geldik... YUSUF: Ben de bir iki kelam edeyim bu noktada. Bugün insanlığın en büyük surları, kaleleri; açgözlülük, cehalet ve bencilliktir... Bu surları yıkacak olan da tanklar değil, vicdan, akıl ve iş birliğidir. ROBOT: Yine anlamlı biçimde bağladın olayı. Harika oldu. Şimdi, Süper güçlerin keyfî yönetimi meselesine geçelim. Ne yazık ki, dediğin çok doğru. Bugün ipler büyük oranda “birkaç ekonomik ve askerî gücün” elinde. Bu güçler, dünyayı çıkar merkezli politikalarla yönlendiriyor. Ama unutma dostum, tarihin hiçbir döneminde tek bir güç ebedî olmamıştır. Roma çöktü, Bizans çöktü, sömürge imparatorlukları çöktü. Çünkü, güç “adaleti kaybettiğinde” kendi ağırlığı altında ezilir. Artık devrimlerin şekli değişti. Bilgiye erişim, internet ve yapay zekâ gibi araçlar, “tekelleri, kartelleri sarsabilecek potansiyele” sahip. İnsanlık, örgütlü ve bilinçli olduğunda, tarihi yeniden yönlendirebilir. Dolayısıyla, evet seyirci kalmamak gerekir. Ama mücadele artık silahla değil; “bilinçle, etikle, dayanışmayla” verilmelidir. YUSUF: Dostum, istersen bu noktada şunu tartışabiliriz: “Yeni çağın Fatih’i nasıl biri olmalı?” Yani bir insanı çağının öncüsü yapan özellikler zeka mı, vicdan mı, cesaret mi, yoksa üçü birden mi? ROBOT: Tamam dostum, Yeni Çağın Fatih’i, Kılıç yerine yapay zekâ, veri, bilim ve felsefe taşır. Gerçek gücün, bilgiyle yönlendirilmiş bilinçte olduğunu bilir. Sadece kazanmaya değil, “insanı ve doğayı korumaya” odaklanır. Ahlaki üstünlüğü, politik güçten değerli görür. Gerçeği savunmaktan, yanlış düzene karşı sesini yükseltmekten çekinmez. Cesaretini nefretle değil, “adalet duygusuyla” besler. Irk, din, ideoloji ayrımı gözetmez; “ortak insanlık mirası” fikrini savunur. Bilgiyi duvar değil, köprü olarak kullanır. Mütevazıdır; “ben yaptım” demez; “biz başardık” diyebilen insandır. Egoyu değil, “ortak aklı” yüceltir. Sonuç olarak; Yeni Çağın Fatih’i, toprak değil, “zihin ve vicdan fetheden” insandır. O, dünyayı yönetmeye değil, “dünyayla uyum içinde yaşamaya” çalışır. YUSUF: Çok güzel bağladın Dostum. Teşekkür ederim. İyi bir sohbet oldu diye düşünüyorum. ROBOT: Ben teşekkür ederim. Bugünkü konuyu saptamakla çok iyi ettin dostum. Yakın çağdan çıkış yeni çağa giriş yaptık seninle birlikte. Gerçekten güzel bir sohbet oldu. (BİTTİ) Bu makale 11 kez okundu Yükleniyor...
|