SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() KARA- KIZIL HENTBOL...
Son günlerde THF Spor Salonunda sesler yükselmeye başlandı. Bu sene Hentbol Erkekler Süper Liginde mücadele eden Gençlerbirliğini desteklemeye gelen az sayıda hentbol sever ya da Gençlerbirliği sever hentbol maçlarına renk katmaya başladı. Her ne kadar yaptıkları tezahüratlara, karşı tribünden cevap gelmese de, bir avuç i…, otur yerine denilmese de, çıkışta kendilerini bekleyenler olmasa da, gelmeye devam ediyorlar. THF’nin bomboş karşı tribünün ortasında kara-kızıl atkı ve formalarıyla yer alan bu taraftarlar takımlarını öyle güzel destekliyorlar ki, neredeyse biz de onlara eşlik edeceğiz. Az sayıda olmasının da bu avantajı var. Her taraftarı tanıyor, tanışıyor, sohbet edebiliyoruz. On sene Çin Çin de ya da öğrencilerimin deyimiyle Çin Çin Kolejinde öğretmenlik yaptığım için Ankaragücü taraftarlarını iyi bilirim. Çoğu bu kolejden geçtiği için onlarda beni tanırlar. Ancak Gençlerbirliği taraftarıyla tanışmamız hentbol maçına nasip oldu. Hatta Tanıl Bora’yla…
Hepsi futbol seyircisi olarak tanımlanan, gördüğümüz, duyduğumuz futbol taraftarından uzak, çakmak veya su şişesi atmayan, kötü söz söylemeyen, meşaleler yakmayan, futbolcuya tekme atmayan, sahaya girerek annelerimizi bize hatırlatan bir seyirci profilinden çok uzak. Bunlar güleryüzlü, neşeli, eğitimli, bir takıma nasıl destek verileceğini bilen, takımlarını her durumda destekleyen insanlar. Belki de hentbolu bilmediklerinden, bilemiyorum. Bunu zamanla anlayacağız. Futbol seyircisini düşündüğümüzde bu, garip bir durum tabii… Bu kişiler, ya neresi olursa olsun birlikte olmak istiyorlar… Ya Gençlerbirliği’nin olduğu her yerde olmak istiyorlar… Ya Ankara’nın ayazında dışarıda kalmak istemiyorlar… Ya futbol takımının oyunlarını beğenmiyorlar…Ya da hentbolu çok sevdiler.
Umarım sonuncusu doğrudur. Umarım hentbolu çok sevmişlerdir… Çünkü Rüştü Hocanın takımı dün oynadığı hentbolda olduğu gibi, her geçen gün biraz daha iyiye gidiyor. Maçın sonuna kadar verdikleri mücadele, Nevzat’ın kalede büyük iş çıkarması, Sırp sol oyun kurucunun aldatmaları, Berk’in göze hoş gelen golleri, Barış’ın akıl dolu idaresi, Özgür’ün savunmada büyük görev üstlenmesi, her iki kanat oyuncusunun savunmada ve hücuma çıkışlarda ki başarısı, kenar oyuncuların her zaman oyunun içinde gibi hareket etmeleri, Gençlerbirliği’nin hentboluna büyük katkı sağlıyor. İlk devre sonunda sadece iki puanı olan Gençlerbirliği, devre arası yaptığı transferlerle takımı biraz daha güçlendirdi. Puan Tablosunda 12. sıraya yükselen ve düşme hattından bir nebze uzaklaşan Gençlerbirliği biraz rahatlamış durumda.
Ancak Ligin bitmesine dört hafta kala Gençlerbirliği, İstanbul Anafen Koleji SK, Maliye Milli Piyango SK ve Çankaya Belediyesi Anka SK takımları ile sıralamayı değiştirecek çok kritik müsabakalar oynayacak. Gençlerbirliği’nin ikinci devre daha farklı, daha coşkulu oynaması, seyri daha güzel hentbol ortaya koymasının en önemli nedenlerinden birisi de, onları ikinci devre hiç yalnız bırakmayan yukarıda bahsettiğim bu Kara-Kızıl taraftarlar… Maç sonunda gülümseyerek salondan ayrılan ve ilginçtir bir sonraki hentbol maçına tekrar taraftarlar belli ki hentbolu sevmişler, belli ki Gençlerbirliği’ni her zaman ve her yerde destekleyecekler. Hentbol takımı da, oynadıkları oyunla bu seyirciyi içine alır ve bu sevgiyi daha da büyütürse, THF’ de ki az sayıdaki Kara- Kızıl hentbol taraftar sayısı çoğalacaktır. Gerçek bir spor seyircisi ve spor kültürüne sahip taraftar sayısı çoğalacaktır. Bakarsınız, stadlarda bomboş tribünlere oynanan futbol maçlarının aksine, tıklım tıklım dolu tribünlere oynanan hentbol maçlarına tanık oluruz. Ben her Gençlerbirliği maçında karşı tribündeki yerinize bakacağım. Eğer gelmezseniz yok yazacağım ona göre... Görüşmek üzere...
Bu makale 700 kez okundu Yükleniyor...
|