SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() KARANLIKTA GÖLGE ARAYANLAR!..![]() Altyapının ne olduğu konusunda bilgi, deneyim ve görüş sahibi olmayan kulüp ve federasyonların üstlerde başarılı olması mümkün değildir. Bugün birçok başarılı takımın geçmişine baktığınızda, altyapılarda önemli işler başaranların kürsülerde yer aldığını görürsünüz. Bu durum hem takım hem bireysel sporlarda geçerlidir.
Bir zamanlar bir kulüp başkanı, “Alt yapıya gerek yok, eğer ihtiyaç olursa o pozisyona oyuncu transfer eder, sorunu çözeriz” demişti. Ama nereye kadar ve kaç tane sporcu bulabilirsiniz? Nitekim herkes aynı görüşe sahip olunca, altyapılar unutuldu gitti… Günümüzde çoğu sporcu eş, dost, akraba, hısım yolu ile kulüplerde oynamaya çalışmaktadır. Sonuç ortada: Avrupa’da yetişen Türk oyuncularımız olmasaydı A Milli Futbol takımımızı kurabilecek miydik?
Atletizmdeki devşirme sporcularımızdan şahsen ben rahatsızım. Kendilerine karşı en ufak bir eleştirim yok ama büyük bir ülkenin gençlerinden yetenekleri keşfedip, spora katamıyorsak önemli sorun ile karşı karşıyayız demektir. Bu durum, diğer branşlarda olup Türk yapılan sporcular için de geçerlidir. Burada iki sporcuyu çok ayrı tutuyorum. Birisi Elvan diğeri ise Naim… Elvan çok genç yaşta bu ülkeye geldi. Naim’i anlatmaya gerek yok. Ancak Naim’in deneyimlerinden yeterli şekilde yararlanamadığımızı ifade etmekte çekinmemeliyiz.
Kulüplerimiz, iyi koşullarda yönetilemiyor. Hemen her branşta bu böyle. Çoklu branşla yarışma zorunluluğunu kaldırılmasından bu yana gerileme hızla devam ediyor. Kulüpler bir miktar parası olan ve reklam ihtiyacı olan başkanlarla yönetiliyor. Yönetim Kurulu Üyelerinin birçoğu kişisel görüşlerini açıklamaya cesaret bile edemiyorlar. Başka bir yapılanma üzerinde çalışmalıyız.
Federasyonlarımıza gelince, şunu kabul etmek zorundayız: Hiç birisi özerk değil. Devlet olarak istediğimiz başkanı görevden alıyor veya seçimlerde istemediğimizi seçtirmiyor, bir şekilde teşkilat veya bilmiyorum başka kişilerin oralarda bulunmasını sağlıyoruz. Bu görüşüme karşı çıkanlar olacaktır. Saygı duyarım ama gerçek bir inceleme yapıldığında bu yazdıklarım çok net bir şekilde anlaşılacaktır.
Bir de antrenörlük sertifikalarını aldıktan sonra devlet kuruluşlarına kapağı atanların sayısının hızla artmakta olduğunu görüyorum. Bu türden atamalarla Türkiye’de sporcu yetişmez. Sporcu kulüpte yetişir. O halde, istenilen gelişmelerin sağlanması için kulüplerimizin yapılarını değiştirmeli, onların güçlenmesini sağlayacak önlemleri almalıyız. Bu konuda çok ciddi çalışmaları olan insanlar ve kurumlar tanıyorum. Onlarla temas kurulabilir.
Altyapı, kulüpler, federasyonlar üzerine kısa bir değerlendirme yazımı okudunuz. Milli sporcu olup eğitimle ilgili sorun yaşayanları burada belirtmedim. Spor ile eğitimi bir şekilde barıştırmalıyız. 2022 Kış Olimpiyat Oyunları seyrederken bu arada 2026 için Milano neler yapıyor diye merak etmiştim. Müziklerini bile yapmışlar…
Karanlıkta gölge arama yerine, aydınlıkta başarıyı kovalamayı deneyelim…
Bu makale 164 kez okundu Yükleniyor...
|