SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() KİMİ ZAMAN GEÇMİŞE DÖNMELİ İNSAN...![]()
Yusuf YALKIN [email protected]
Antakya'nın en sevdiğim yerlerinden biri de Saray caddesiydi... Orada dolaşmak çok hoşuma giderdi. O caddeki bu görkemli binanın karşı çaprazında bir bilardo salonu vardı... Depremde yıkıldı mı, bilmiyorum. Orası benim için önemli bir yerdir! Ortaokul 2. sınıfta okurken, önünden her geçtiğimde ilgimi çekerdi... Bilardoya merakım başladı. Ve sonunda babamdan gizli gizli orada bilardo oynamaya başladım. Ve de çok iyi öğrendim bilardoyu... Kaliteli arkadaşlar edindim, hepsi dost canlısı insanlardı. Hristiyan, Yahudi, Ermeni, Türkmen, Alevi, Sünni bir dolu insanla arkadaşlık kurdum. Antakya çeşitli dinlerden insanların mutlu ve sevgi dolu birliktelik kurabildiği, problemsiz yaşadıkları çok önemli bir kültür kentidir...
Doğup büyüdüğüm, çocukluk ve ilk gençlik yıllarımın geçtiği bu şehirde ciddi bir kavgaya, münakaşaya, bağırışa, çağırışa, küfürleşmeye rastlamadım! Çünkü, bir sürtüşmenin büyümesine izin vermezler, hemen engel olurdu insanlar, küskünler barıştırılırdı! Bu adeta bir gelenekti… Laf aramızda, harika yemeklerimizin güzelliğine de başka bir yerde rastlamadım! Oruk’un (İçli köfte), Kaytaz böreğinin, Sarmaiçi’nin (Kısır), Öcce’nin (Mücver), Katıklı ve biberli ekmeğin, Aşşir'in, Künefe’nin, Şam tatlısının ve daha onlarcasının özlemini hep çektim… Size şaka gibi gelebilir, abartılı bulabilirsiniz ama şunu iyi bilin Antakya gerçekten bir dünya kentidir. 4 bin yıllık geçmişiyle bir tarih hazinesidir. Nereye kazma vursanız, altından bir medeniyetin izleri çıkar! Geçmiş dönemin 4 önemli kentinden (İskenderiye, Cartaca, Roma ve Antioch) biridir... Antakya’nın olmadığı bir geçmiş tarih yazarsanız eksik kalır… Yazık oldu bu güzelim şehrime… Neyse konumuza dönelim... Bir gün dayım beni orada bilardo oynarken görmüş, kumar sanıp endişelenmiş! Rahmetli dayım beni çok severdi. Zarar görmemi istemezdi. Babama söylemiş hemen. Baktım bir gün babam karşıma dikilmiş beni izliyor. Çekindim tabi. Bana nasıl bir tepki gösterecek diye... Değişik fikirleri olan bir adamdı babam. İlginç biriydi... Sormuş soruşturmuş, bilardonun kumar değil bir oyun, hatta sportif yanı olduğunu da öğrenmiş... Hiç birşey söylemeden gitti. Ama ben de heyecandan oyunu kaybettim! Akşam eve geldiğinde "Oğlum harçlığını artırıyorum. Bilardo öğrenmeye ve oynamaya devam et... Araştırdım, yararlı bir oyun olduğuna kanaat getirdim. Bazı yakın arkadaşlarıma da söyleyeceğim, çocuklarına bilardo öğretsinler" dedi. Akıllı adamdı... Nurlar içinde uyu. Toprağın bol olsun Usta Ahmet... Bu makale 71 kez okundu Yükleniyor...
|