SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() LİG HEYECANINI UNUTALIM MI?..![]()
Süper Lig heyecanını sanırım kaybediyoruz; tartışmaların ardı arkası kesilmiyor.
Şampiyon belli oluyor gibi senaryolar yazılıp çizilirken, iki haftada tablo birden değişmeye başladı. Öyle anlaşılıyor ki, daha bir çok değişimler yaşanacak… Kulüp başkanları birbirlerine ağır suçlamalarda bulunuyorlar demeçlerinde. Medyatik yorumcular ileri sürdükleri iddialarla şaşkınlık yaratıyorlar. Her hafta bir iki hakem hedef tahtasına döndürülüyor. Futbol Federasyonu var mı yok mu, anlaşılmaz durumda. Herkes hakem, herkes futbol bilgici, herkes yargıç, herkes cezacı… Bu kargaşa içinde hangi takım şampiyon olursa olsun, “Bileğimin hakkıyla…” diye başlayan şampiyonluk sevincini dillendiremeyecek durumda kalacak. Böyle bir hava sizde lig heyecanı bırakır mı? Futbolda hakemlik önemli bir yapılanmadır; özellikli bir kurumdur. Yüz binlerin doldurduğu stadyumların tek hakimi, düdüğünü öttürerek oyunu başlatan orta hakemdir. Yan hakemler, 4. 5. ve 6.hakemler, sadece uyarma görevi ile sorumludurlar. Yan hakemler bunu bayraklarını kullanarak uygularlar. Kritik durumlarda orta hakem isterse, onlara bazı şeyleri sorabilir. Ancak karar verme yetkisi sadece kendisinindir. Yan hakem ofsayt bayrağını kaldırdığında, “ofsayt olan var” demiş olur. Orta hakemin buna uyması şart değildir; ona katılır veya katılmaz… Aslında hakemlerin ayrı ayrı görevleri bellidir. Bazen orta hakem yardımcılarından özel bazı durumlarda uyarılar isteyebilir. Ancak şu tür faulleri işaretle bildir, diğerlerini bildirme diyemez. Ofsaytlara karışma, penaltılara burnunu sokma, küfürleri duyma… gibi kısıtlayıcı taleplerde bulunamaz. Özetle her Baş hakem kendi keyfine göre yardımcılarını “şöyle yapacaksın, böyle yapacaksın” diyerek kalıplar içine sokamaz; hakemlerin görevleri kuralına göre saptanmıştır. Bu kurallar da her yerde aynıdır ve de değiştirilemez. Hakemler kurallara göre değil de, takımlara, kentlere, seyircilere göre bir uygulamada bulunursa, kargaşa olur.Takımların teknik adamları, oyuncuları, seyircileri her an hakemlerin yakasına yapışır, ortalık alt üst olur. Bunun yanında yardımcı hakemler, her orta hakemin değişen istekleri karşısında hakemliğini unutur, kendine güvenini yitirir, maç yönetemez olur! Kupa maçları, antrenman maçlarına dönüşüyor. Bu da işin ciddiyetini sarsıyor. Ulusal takımımızın hazırlık maçlarında da bu yavanlıkları yaşadık. Şurası çok açık: Ulusal takımın forması sırtında mı? Futbolunu doğru dürüst oynayacaksın… Ulusallık işe karıştı mı, bunun hazırlığı, provası olmaz. Bu hava bizi Ulusal Takım’dan soğutuyor… Buna ne hakkınız var? Kupa maçlarına gelince, Futbol Federasyonu “alacağı önlemlerle” bu işe gereken ciddiyeti kazandırmak zorundadır… Bu makale 431 kez okundu Yükleniyor...
|