SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() MAVİLER DANİMARKA'DAN KIRMIZI BEYAZI ALDILAR!..
Güzel bir organizasyon, güçlü takımlar, inanılmaz mücadeleler, fantastik goller, beklenmedik sonuçlar ve 11. Avrupa Erkekler Hentbol Şampiyonu Fransa...
İki hafta ve sekiz maç… En son oynanan Fransa- Danimarka final karşılaşması ile bu büyük organizasyon sona erdi. Bu turnuva sona erdi, ancak bizde bıraktığı lezzet muhteşem… Bu turnuvanın şarkısı olan Nabiha’nın “Bang that drum” adlı şarkısını tekrar başa alıyorum ve turnuvanın bende bıraktığı izleri sizlere kısa kısa aktarmaya başlıyorum. Biliyorsunuz, böyle bir şampiyonaya katılmayı hak eden her takım otel rezervasyonlarını son güne kadar yapar. Hiçbir takım, “Ben ön eleme grubunu geçemem” ya da, “final grubun kalamam” düşüncesi ile hareket etmez. Amacı turnuvanın sonunu görebilmek, yani final oynamaktır... Bu turnuvada final oynamayı hak edecek birçok takım vardı. Ancak ilk dörde giren takımlara şöyle bir baktığımızda, “bu organizasyon başka bir ülkede gerçekleşmiş bile olsa, yine bu dört takım sıralamada olurdu” diyebiliriz... Burada sergiledikleri oyunla belki bir Polonya, İsveç ya da İzlanda bunların arasına girebilecek takımlardı. Ama ben şimdiden 2016 Avrupa Erkekler Hentbol Şampiyonasını evinde düzenleyecek olan Polonya’yı bu takımlar arasında göreceğimizi düşünüyorum. Saha içine girdiğimizde ise; hentbol güç isteyen, dayanıklılık isteyen bir spor dalı. Bu gayet belirgin… Çünkü son final maçını oynayan Fransa, adeta turnuvada ilk maçını oynuyor gibiydi. Yaptıkları savunma, hele hücuma çıkışları öylesine dinamikti ki, Danimarka kaleyi göremedi. En iyi kaleci seçilen Niklas Landin ne olduğunu anlamadı… Bu savunmaya birde 37 yaş ve Omeyer tecrübesi eklenince, Danimarka’nın çabaları yetersiz kaldı ve Fransa kolay bir Avrupa Şampiyonluğu elde etti!.. Olimpiyat Şampiyonu Fransa bu galibiyeti elde ederken, “turnuvanın en değerli oyuncusu” seçilen Barcelona’lı Nikola Karabatic’in performansı inanılmazdı. Geçen sene Fransız Montpellier kulübünde oynadığı oyuna hiç benzemiyordu. Hentbol Şampiyonlar Liginde mücadele eden iyi takımların, iyi oyuncularının, böyle yüksek tempolu maçlara ne kadar alışık, ne kadar hazır oldukları bir kez aha görüldü… Bir önceki yazımda, “hangi kas Avrupa Şampiyonu olacak?” diye sorarken, bunu demek istemiştim. Fransa takımı, sekiz maç sonrasında, her maçta aldığı darbelere aldırış etmeden, sanki dört yüz seksen dakika onlar koşmamış gibi, sanki atış anında onlar durdurulmamış gibi, atıştan sonra sanki onlar düşmemiş gibi, bir sonraki maça çıktılar ve şampiyon oldular. Bütün bu özellikleri diğer takımlarda da gördük. Uzun oyunculara sahip olan İspanya ve Hırvatistan takımlarında da bu özellikler vardı. Ama bu turnuvaya “kalecilerin performansı” damga vurdu. Sadece final maçının skorunu düşündüğümüzde, artık fizik yapıları güçlü sporculardan oluşan savunmaların bile nasıl kolayca geçildiğini anlayabiliriz. Bu aşamada ise takımın en son savunmacısı olan kalecilerin performansı öne çıkıyor!.. Danimarka’yı finale taşıyan ya da Fransa’yı Avrupa Şampiyonu yapan en önemli etken kalecilerinin ortaya koydukları performanstı. İspanya’nın Avrupa Şampiyonasında üçüncü olmasında veya İzlanda’nın beşinciliğe uzanmasında en önemli isimler yine kalecileri oldu. Takımlar bu kadar güçlü, oyuncular bu kadar dayanıklı olduğundan maçların sonuçlarında, doksan ya da yüz kilometre hız ile kaleye gelen topları çıkaran kalecilerin başarısı, bu turnuvada önemli rol oynadı. Bir dönem pivot oyuncusuna, bir dönem kanat oyuncularına, bir dönem set oyununa dayalı olan Avrupa Şampiyonalarında bu kez “kaleciler” öne çıktı. Bu turnuvaya bu nedenle, “başarılı kalecilerin turnuvası” diyebiliriz. Avrupa Erkekler Hentbol Şampiyonası, “Biz kırmızıyız, biz beyazız” diyen Danimarka’dan, bir başka kırmızı- beyaz ülkeye geçti; 2016 Avrupa Erkekler Hentbol Şampiyonası Polonya’da düzenlenecek... Bu şampiyonanın müziğini yapan Nabiha, “Amacım, insanları büyük bir hentbol partisinde buluşturmak” demişti. Danimarka’daki bu organizasyon gerçekten de, değişik ülkelerden 14.000 kişinin katıldığı muhteşem bir partiye dönüştü. Bir gerçek, bir kez daha onaylandı: “Avrupa Hentbolu, Hentbol Avrupa’yı seviyor…” Bu makale 462 kez okundu Yükleniyor...
|