SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() MOTOSİKLETTE ANTRENMAN, YARIŞ VE SEYİRCİ…
Bu memleket araç kullanmayı seviyor. Otomobil, kamyon, uçak, helikopter, traktör, atv, triportör, bisiklet, motosiklet, kamyonet, tır, otobüs… Bunların neredeyse büyük bir bölümü bu alanda kullanılıyor. Hiçbir şey söylemesek, dibimizden geçen otoyolda günde 60 bin araç trafikte yer alıyor.
Kent içlerinde otopark büyük problem haline gelmiş durumda. Geçenlerde uğradığım İzmit Demiryolu Caddesi veya yeni adı ile yürüyüş yolundaki “durma ve park yasağı” levhalarını görünce, bir kere daha bu kararı alanlara teşekkür ettim. Kocaeli’nin merkezi İzmit’ten yazıyorum. Bana kalsa burada araç trafiğini temelli kaldırmak gerekir... Bu konuya yeniden ve sık sık el atma sebebim, motosiklet kullanıcılarına müjdeli bir haber vermek ve gösterdiğim çabaların bir parçası olarak anılmasını sağlamak için… Motosiklet hem yakıt tüketimi hem de çevreci olma bakımından farklı özelliklere sahiptir… Otopark için kapsadığı alan oldukça küçüktür. Bir otomobil park etmek istediğinde en az 4 motorun yerini işgal etmektedir. Bir motosiklet gerektiğinde park etmiş iki otomobilin arasında rahatlıkla yerleşebilir. Evet, şehir içlerinde küçük ayrıcalıkları olsa da motosikletin şehirlerarasında ve otoyollarda diğer araçlardan farkı yoktur. Otoyol için otomobillerle aynı miktarda ücret ödenmektedir. Keza köprü geçişlerinde de benzer uygulamalar görülmektedir. Seyir esnasında iki tekeri yalnızca 15 cm yola temas ederken, diğer araçlar yolları tahrip edecek biçimde, yüksek ağırlıklarla yol almaktadırlar. Bu durumun bir başka boyutu da bulunmaktadır. Motosikletler (hepsi değil tabii) genelde hızlı araçtırlar. Trafikte geçiş üstünlüğüne sahiptirler. İki şeritte gitmekte olan araçların ortasında kalan bölüm motosiklet için en ideal yoldur. Motosikleti araçtan saymayan sürücü sayımız giderek azalsa da, normalde motosiklet yol kenarında giden bir araç değildir. Diğer araçlar gibi aynı trafik kurallarına göre hareket eder… İşin yarış ve yarışma boyutuna geldiğimizde bu defa durum farklıdır. Zaten farklı da olmalıdır. Ülkemizde şu an için 3 adet pist bulunmaktadır. Bunlardan biri İzmir Pınarbaşı’nda, diğeri İstanbul Kurtköy’de ve biri de Kocaeli ili hudutları içerisinde yer alan Körfez yarış pisti… Oradaki iki müessif kaza sonrasında orada maalesef motosiklet yarışları yapılmamaktadır. Kazalar, hayatımızın her anında karşımıza çıkabilecek istenmeyen bir tablodur. Uçaklar da düşmektedir. Uçak düşünce kurtulan insan sayısı neredeyse yok gibidir. Ama yine de uçak yolculuğu dünyanın en güvenli ulaşım araçlarının başında gelmektedir. Motosikletin sportif tarafında, tam korumalı malzeme ile uygun koşullarda inşa edilmiş pistlerde düzenlenen yarışlar akla gelmelidir. Güvenlik yüksek derecelerdedir. Körfez Pisti, anladığım kadarı ile yavaş yavaş düzeltiliyor. Her ne kadar TOSFED, pist etrafına çakıl/kum döşemeyerek oraya motosikletin girmesini engelliyor dense de ben bu görüşe katılmıyorum. Pekâlâ, orada hem motosiklet hem de otomobil antrenman ve yarışları yapılabilir. Bu iş bir plana bağlanır ve bu sporun insanları mutlu olacak şekilde bu imkânlardan yararlanırlar. Çeşitli merkezlere yarışmaya giden sporcularımız, en azından burada iyi bir antrenman yapma şansı bulur. Ben eminim; daha çok antrenman yapıldığında tur sürelerimiz kısalacak ve ileride Moto GP ve diğer şampiyonalarda ülkemiz motor sporlarında en üst düzeylere ulaşacaktır. Şimdiden çok sevindirici sonuçları alıyor olmamız da ayrıca bizi memnun ediyor. İstanbul’daki parkur konusunu bir başka yazımda değerlendirmek istiyorum. Çünkü, orası çok önemli bir pisttir ve korunması gereklidir. Artık yarışlarımızın belki de tamamını burada yapacağız. Her yarışta daha hızlı olacağız. Ama bu arada yarışan sporcularımızı ve federasyonumuzun yönetici, hakem ve diğer görevlilerini memnun etmek istiyorsak, yarışları izlemek için tribünlerdeki yerimizi almalıyız. Motosikletin medyada yer alabilmesi için yarışlar esnasında daha çok seyircini gelmesi önemlidir. Seyircisi olmayan sporlara medya ne yazık ki ilgi göstermemektedir. Bu nedenle her fırsatta tmf.org.tr sayfasına girmeliyiz, yarış takvimini ve haberleri izlemeliyiz. Oraya giderken yalnızca kendiniz değil, bir de arkadaşınızı getirirseniz o zaman tadından yenmez olur bu spor… Yarış nerede, biz ordayız… Bu makale 1584 kez okundu Yükleniyor...
|