OKUL SPORLARI FEDERASYONU VE SAYIN AYHAN PALA’YA!

Bunlardan 2011 Trabzon’daki Avrupa Gençlik Olimpik Oyunları (EYOF- European Youth Olimpic Festival), 2012 Ankara ve Eskişehir’deki 20 Yaş Erkek Hentbol Avrupa Şampiyonası (U20 European Men’s Handball Championship) ve geçen yaz Mersin’deki Akdeniz Oyunları’ndaki (Mediterranean Games) hentbol maçlarını seyretme imkanım olmuştu. Bu arada Akdeniz Oyunlarında kürek, kano ve hentbol müsabakaları Adana’da yapılmıştı. Gidemediğim ama gitmeği çok arzu ettiğim büyük hentbol organizasyonlarını da internet üzerinden takip etmeye çalışıyorum. Sahadaki hentbolden yeri geldiğinde bahsediyorum. Ancak burada bir kez daha saha dışındaki güzel organizasyonlardan, küçük sporseverlere yönelik, küçük sporseverlere hentbolü sevdirmeye yönelik yapılan etkinliklerden bahsetmek ve önümüzdeki yıl ISF gibi büyük bir organizasyona ev sahipliği yapacak olan Trabzon’un bu gibi etkinliklere daha fazla yer vermesi amacı ve arzusu ile yazıyorum.

Sırbistan’ın geçen sene Bayanlar Avrupa Şampiyonası ve şu anda devam eden Bayanlar Dünya Şampiyonası öncesi ve sırasında yaptıkları birkaç etkinliklerden bahsetmek istiyorum. Şampiyona müziği, şampiyona klibi, sporcuların yüzlerini kendi ülke bayrakları ile boyanmış bir şekilde bu klipte yer almaları, milli takım oyuncularının okullara giderek küçük çocuklarla hentbol oynamaları, oyunlar sonrası verilen hentbol amblemli t-shirtler, milli takım oyuncuları ile sohbetler, hentbol sahası şeklindeki pastayı yemek, spor salonunun uygun bir yerinde kurulmuş olan hentbol kalesine yapılan atışlar, devre aralarında küçük hentbolcülerin yeteneklerini sergiledikleri dörderli maçlar, orkestra, sanatçılar, Novak Djokovic, seyircilere atılan hentbol topları ve daha neler neler…

Yukarıda bahsettiğim üç organizasyona gittiğimden bahsetmiştim. Önce sizlere gittiğim bu üç organizasyonda, neler görmediğimden bahsetmek istiyorum. Ankara’da yapılan U20 Avrupa Şampiyonası’nda, mükemmel bir salon olan Ankara Arena Spor Salonu’nun dışında, ne bir etkinlik, ne görsel bir materyal, ne de bir ses vardı! Gençlik Parkı ile arasında on metre olan bu salona, parka gelenlerin ilgisini çekmiş olsaydık, bu bile birkaç kişiye hentbol sporunu sevdirmeye yeterdi. Trabzon’da ise hentbol maçları Vakfıkebir de oynanmıştı. Orada düzenlenen tek branştı. İnanır mısınız, diğer bazı ülkelerin seyircileri bizden daha fazlaydı. Gideceği başka branş olmamasına rağmen insanları ya da top için çıldıran çocukları hentbol maçına getirmeyi başaramadık!

Tamam… Sahadaki hentbol de çok önemli ama; insanlar kaç kilometreden sadece takımlarının galip geldiğini görmek için gelmiyor. Sporun en büyük amacı, evrensel kültürün bir parçası olması, dili, dini farklı olan insanları bir araya getirmesidir. Farklılıklarla, benzerliklerle ama, aynı duygularla o maçı izlemek, orada bulunmak, sahada verilen mücadeleyi takip etmek, alkışlamak ve keyifli dakikalar geçirmektir o insanların amacı!

Adana’daki Akdeniz oyunlarında ise daha kötü bir tablo vardı. Maçların büyük bir bölümünü TRT yayınlamıştı. Seyredenler hatırlar. Bu arada erkek maçları için konuşmuyorum, ben bayan maçlarını izlemiştim. Rakip takım oyuncuları da olmazsa sahada görevliler dışında hiç kimse yoktu. Hatta konuştuğumuz bazı kişiler müsabakaların Mersin’de oynandığını düşünüyordu!..

Önümüzde yıl Trabzon yine büyük bir hentbol organizasyonuna ev sahipliği yapacak. Her şeyiyle hazır bir kent!..

Büyük organizasyon yapma tecrübesi, mükemmel salonlar ve ateşli Trabzon halkı… Hele söz konusu hentbol ise… Hentbolü iyi bilen, senelerce ligimizde mücadele eden kulüpler, çok başarılı hentbolcüler yetiştiren ve milli takıma sayısız oyuncu veren bir kent.

Kendisi de eski ve başarılı bir hentbolcü olan Sayın Ayhan Pala‘dan isteğim şudur; farklı insanların geleceği bu organizasyonda farklılıklar yaratın, okullara giderek bu organizasyonun ve hentbolün tanıtımını yapın, salona gelen her seyircinin, ertesi günde gelmesini sağlayacak etkinlikler düzenleyin, Küçük yarışmalar organize edin ve ödüllendirin. Saha içindeki duraklamalara, Karadeniz’in o muhteşem ezgileri ve dansları eşlik etsin. Volkan Konak’ı, Şevval Şam’ı ya da Resul Dindar’ı getirin. Unutamayacağı günler yaşatın ve hentbolü sevdirin. Ama ne olur mutlaka bir şeyler yapın. Bakın bakalım seyirci hentbol maçına geliyor mu, gelmiyor mu? Bakın bakalım ertesi gün seyirci sayısı çoğalıyor mu, çoğalmıyor mu?

Haydi Ayhan Hocam, bu en güzel organizasyon olsun, bu en unutulmaz hentbol organizasyonu olsun.

Zaman olduğunu biliyorum ama, güzel şeyler "Zaman" ister.

Şimdiden kolay gelsin…