OLAYLAR DÜŞLERİN HEP ÖNÜNDE!

Üç kulvar düşleri içinde başlayan gözde takımlarımız fire vermeye başladılar. Galatasaray dün gece seyircisine bile insaflı olamadı. Hiç olmazsa 15- 20 dakika oyun oynamalıydı. Sneijder’in iyi niyeti ve güzel golü yetersiz kaldı. Oynamaya oynamaya paslanmış bir kaleci, 8- 10 akın yapan Arsenal karşısında, dört gol yedi; bir de direkten dönen top var... Melo’nun ustalıkla yaptığı gizli faullerini, dışarlıklı hakem yutmadı ve sarardı. Beğeni kazanan Semih muhakkak dinlendirilmeli; bu genç yeteneği kaybetmeyelim.

Geçen haftanın alkış alan flaş takımı Beşiktaş idi. Ben hemen göklere çıkarılan övgülerden ve yere batırılan yergilerden korkarım. Bunlar faydadan çok zarar getirir.Takım olmaya başlayan bir takımı, aşırı övgülerle şaşırtmayalım. Demba Ba ve Pektemek’in sakatlanması herkesi üzdü; geçmiş olsun...

Bu arada belirtelim ki, son istatistik rakamları, hiç de iç açıcı değil. 17.4 faul ortalaması ile Avrupa’da başı çekiyor Türkiye... Yöneticilerin şapkalarını önlerine koyma zamanı; takımlarındaki gladyatörleri uyarmaları şart... Bu iş ciddi bir iş… Televizyonlara poz vermekle geçiştirilemez bu tehlike. Genç insanlarımız göz göre göre sakatlanıyor. Federasyon da, “Efendim, hakem raporlarında bunlardan söz edilmiyor…” diye kasten yapılan sertlikleri gözmezlikten gelemez.

Şenol Güneş’in ciddi çalışmasının semeresini Bursa’da görmeye başladı. Takımın Kasımpaşa'ya attığı gollerin beşi de birbirinden güzeldi; alkışlarım… Ne yazık ki, bu güzel maçı Bursa seyircisi izleyemedi. Seyircisiz maç, saha kapatma gibi cezalar can sıkmaya devam ediyor. Zaten köklü takımlarımızın reklam uğruna akla hayale sığmayan renklere bürünen formalarını tanıyamaz haldeyiz. Renkler gidiyor, takım adları gidiyor, adlarını öğrenemediğimiz oyuncular çoğalıyor… Aslında futbolumuz da gidiyor. Ulusal takımımız ortada...

Eski Fenerbahçeli Semih, nam-ı diğer “Nöbetçi” Semih, Başakşehir’de kendini kabul ettirmenin keyfini çıkarıyor. Ligde altı golü var. Böyle giderse Fener’in üç siyahisinin toplam gollerine ulaşacak… Unutmayalım ki, onu zorla uzaklaştırdılar sevdiği Fenerbahçe takımından...

Eski Fenerbahçeli ve Fenerbahçe aşığı Alex, futbolu noktaladı. Brezilyalı zorla koparıldığı Fenerbahçe’yi, son maçında bile unutmuyor. "Futboldan kazandım bütün hayatımı" diyor. Ve Türkçe, “Teşekkür ederim!” diyor, göğsünü gere gere… Bize seyredilecek güzellikler sunan bu hünerli golcüye, selam derken, ilerdeki yaşamında mutluluk dileriz.