23 Haziran tüm dünyada olimpik gün olarak anılır. Adı geçen tarihte, Baron Pierre de Coubertin, modern olimpiyat oyunlarının başlaması kararının alınması sağlamış ve o tarihten sonra her dört yılda bir modern olimpiyat oyunlarının düzenlenmesi sağlanmıştı. İlk modern yaz olimpiyat oyunları 1896 senesinde Atina’da yapılmış ve o gün bu gündür bu oyunlar zaman zaman sıkıntılar yaşansa da organize edilmektedir.
Meraklısı için hemen yazıyorum; 1980 Moskova Oyunları’nı batı protesto etti. Ardından gelen 1984 Los Angeles Oyunları’nı da bu defa doğu protesto etti. Neyse ki, 1988 Seul oyunları kazasız belasız düzenlendi. 1972’yi unutmamak gerekir. İsrailli sporcuların uğradıkları saldırı bugün bile aklımızda yer etmiş durumdadır. 1976’daki Montreal oyunlarında TMOK Başkanımız rahatsızlanmış, özel bir uçakla İstanbul’a getirilmişti.
Juan Antonio Samaranch, 1980 oyunlarında İspanya’nın Moskova Büyükelçisi idi. Çok istemesine rağmen daha sonraki senelerde Barselona’nın oyunları düzenlemesinde etkili olamamıştı. Barselona üç kez aday olduktan sonra 1992 oyunlarını kapmıştı. Barselona kenti için oyunlar öncesi ve oyunlar sonrası tablolarını dikkatle izlememiz gerekir. Bugünkü kent, aslında oyunlardan sonra düzenli, temiz, ulaşılır ve sorunsuz bir hale gelmiştir. Olimpik oyunlar düzenleyicileri ve onun karşıtlarına saygı ile duyurulur!..
23 Haziran’larda aslında “Olimpik Gün Koşuları” düzenlenirdi. Olimpik felsefe ve düşüncesinin tanıtılması ve yayılması için bu tür faaliyetler özellikle okul öğrencileri için yapılırdı. Yöneticisi olduğum bir kurumda zaman zaman mezuniyet törenlerini 23 Haziran’a denk getirir bu vesile ile, törene gelen anne-babalara, mezun yakınlarına olimpik yaşam ve faaliyetleri anlatma şansı yaratırdım. Olimpik ideallere inanan herkesin bunu yapması gereklidir.
Ülkemiz er ya da geç, şu gereksiz terör ve çatışma kültüründen uzaklaşacaktır. Buna inanıyorum. Uluslararası arenada yer almak istiyorsak, siyaset ve ekonomi kadar sporu ve özellikle olimpiyat oyunlarını gündemimizde tutmak zorundayız. Olimpik kazanımları burada ayrıca yazmama gerek yok…
Kabul edilmelidir ki, dünyada en önemli sportif organizasyon olimpiyat oyunlarıdır. Bunun hem yaz hem de kış boyutu bulunmaktadır. Dünya ve Kıta Şampiyonaları gelip geçici turnuvalardır. Bakın, Futbol Avrupa Şampiyonası bizim için bitti. Birkaç gün sonra her şey unutulup gidecek ve yine klasik lig karşılaşmaları ve kulüp rekabetleri ile yatıp kalkacağız!
Spor, okullarda daha yaygın biçimde yapılmalıdır. Okul sporları güçlendirilmelidir. Olimpik yaşam ve kültür dersleri bütün okulların müfredatlarına konulmalıdır. “Olimpik Antrenör” programları geliştirilmelidir. Hedef, her zaman olimpiyat oyunları olmalıdır.
Ama bunları yazarken notlarıma bakıyorum; okul spor kolları, okul spor kulüpleri, okul aile birlikleri, çeşitli komiteler, lig heyetleri gibi birçok çalışma grupları okul sporlarından kaldırılmış. Okul sporları kime emanet edilmiş belli değil. Kulüplerin on mislisi sorunlar okul sporlarına yapışmış kalmış.
100 yıl sonrası spor ve sanat lise sınavlarında dikkate alınacak olurken çok başarılı bakanımız bir başka göreve atanıyor. İyi işler beklentisindeki spor, yeniden yeni yapılanma dönemine alınacak gibi görünüyor.
Buradan çıkarılacak dersler:
Spor okullarda daha çok yapılmalıdır.
Okul ve kulüp işbirlikleri sağlanmalıdır.
Okul sporları maddi olarak desteklenmelidir.
Milli sporcular için “Ulusal Spor Akademisi” açılmalıdır.
Paralimpik sporcular için özel spor fakültesi kurulmalıdır.
Olimpiyatlar bir ülke için tanınır olmada çok ciddi bir faktördür.
Kötü örnekler bizi ilgilendirmemelidir.
Sporun ve spor eğitiminin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenleri daha aktif çalışmalıdırlar.
Ve de en önemlisi yöneticiler, sporu sevenler içinden seçilmelidir!..