SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() RASİM KARA'YI DİNLEDİK!..![]() Geçtiğimiz hafta başında Beşiktaş’ın unutulmaz kalecisi, milli takımın file bekçisi, aynı zamanda bu takımın da çalıştırıcısı olan, şimdi ise TFF’nin Antrenör Eğiticisi görevinde bulunan Rasim Kara’yı İstanbul Gedik Üniversitesinin Rektörlük binasındaki Konferans salonunda dinleme şansı bulduk.
Kaleciliğe tesadüfen başladığını, ilk kalecilik deneyimi için bir kulüp takımında oynarken antrenman yapmak için Eskişehir’deki açılan fuarda penaltı atışı yapanların şutlarını kurtardığını, hatta penaltı atışları yaptığını ve bunların ardından Beşiktaş’a, milli takıma kadar uzanan hayat hikayesini izledik.
Sahnede konuşurken, perdede çeşitli karelerde onun geçmişte katıldığı aktivitelerini gördük. Şenol Güneş, Franz Beckenbauer, Fatih Terim, Sepp Piontek gibi hala akıllarımızda yer almış futbol adamları ile birlikte karşı karşıya maç yaptıkları ve bazıları ile birlikte çalıştıkları günleri anlattı bize.
O günkü koşullarda ne yazık ki, bilimden çok faydalanamadıklarını, bir antrenör ve yardımcı ile takımları yönetmeye çalıştıklarını, şimdi ise bir takımın arkasında en az 10 teknik görevlinin görev yaptığını açıkladı. Eskişehir İktisadi ve İdari Bilimleri Akademisinde öğrenci iken 2. sınıfı bitirdikten sonra Üniversiteden ayrıldığını, şimdi ise bundan pişman olduğunu öğrenciler ve dinleyenler karşısında büyük bir içtenlikle aktardı.
Yurtdışı deneyimlerini (Azerbaycan, Kanada, Şili, Almanya), katıldığı kurs ve seminerlerde neler yaşadıklarını, bilime inanmamız gerektiğini, eğitimle beraber sporun birlikte yapılmasının öneminden söz etti.
Rasim Kara’yı ben daha önce TÜFAD Kocaeli’nin daveti üzerine geldiği zamanda dinlemiştim. O gün ve bugün arasında önemli farklar gördüm. Şimdi, Üniversite öğrencilerine daha önemli ve etkileyici mesajlar verdi. Bugünün jenerasyonu okumayı biraz geride bırakan ama teknolojiyi hızla takip eden, bilgiye bakan bir yapı içerisinde.
Rasim Kara futbol oynadığı dönemlerdeki saha ve stat koşullarını, topların yapısını, seyircilerin tepkilerini de anlattı. Bir müsabaka esnasında, kale arkasındaki seyircilerin onun mutlaka gol yemesini istediklerini, tehditler aldığını, maç süresinin bitmesine rağmen hakemin bir türlü maçı bitirmediğini, hakeme bu durumu anlattığında “Sen golü yemezsen ben de bu maçı bitirmem!” dediğini, kontrol altına aldığı bir topla beraber onu kale içine sürüklediklerini ve hakemin gol kararı verdikten sonra maçı bitirdiğini de belirttikten sonra konuşmasını tamamladı.
Bu konferanstan çıkarılacak epeyce ders konusu var. Spor Bilimleri Fakültesi öğrencileri dikkatle ve sabırla konuşmayı izlediler. Başka alanlarda öğretim üyesi olarak görev yapan hocalarımızı da gördük. Konferansın açılış konuşmasını İstanbul Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Utlu yaptı. Konuşması esnasında geçmişte kendisinin de futbol oynadığını, kalecilik yaptığını açıklaması salondaki dinleyenlerin dikkatini çekti.
Bir başka konferans yazısında görüşmek üzere…
Bu makale 251 kez okundu Yükleniyor...
|