RİTMİK CİMNASTİK'TEKİ BAŞARIMIZ...

Ukrayna’daki Şampiyonada birincilik derecesi alan ritmik cimnastik ekibimizin başarısını kutluyoruz. İbrahim Çolak’ın ardından böyle bir sonuç, içinde olduğumuz karamsar günlerimizi hafifçe araladı.

Fakat, görebilenlerimiz oldu mu, Türkiye ve Ukrayna’nın aldığı puanlar aynı idi fakat birincilik derecesi bizim takımımıza verildi. Muhtemeldir, müsabaka yönetmeliği maddeleri bizim lehimizde olmuştur. Bu nedenle başarı bize gelmiş olabilir… Kızlarımızı kutluyor, bağrımıza basıyoruz…

Bireysel sporlarda uluslararası müsabakalara katılmak son derecede zorlu bir süreçtir. Kolay değildir ve uzun soluklu bir çalışmalar sonrasında elde edilebilir. Bir de bu yarışlara kendi ülkeniz dışında olan coğrafyada katılıyorsunuz. Deplasmandaki bu başarı son derece önemlidir. Başta sporcularımız, antrenörleri, yöneticileri ve nihayetinde Türkiye Cimnastik Federasyonuna, Başkanına teşekkür etmeliyiz. Ellerine, ruhlarına sağlık…

Zor koşullarda olmamıza rağmen böyle bir zamanda uzun soluklu bir çalışmanın eseri olan bu birincilik sonrasında aklımdan geçenleri sizlerle paylaşıyorum:

1. Her koşulda antrenman yapmak ve hedef odaklı çalışmak gereklidir.

2. Sporu daha geniş kitlelere yaymalıyız. Yalnızca kulüplere, milli takımlara değil okul takımlarına önem vermeliyiz. 

3. Şimdilerde bırakın sporu, eğitim bile aksadı derken çocuk ve gençlerin hareket etmelerini, egzersiz yapmalarını sağlayan gerekli önlemlerle desteklenen faaliyetleri yeniden yaşatalım.

4. Sporun bir kültür meselesi olduğunu her fırsat ve ortamda dile getirelim.

5. Cimnastik en küçük yaşlarda başlanan bir spordur. En az 10 yıl ya da 10 bin saat çalıştıktan sonra başarılar gelmeye başlar.

6. Ve en önemlisi: Aile… Ailenin istemediği, destek vermediği bir spor ve sporcunun başarılı olması mümkün değildir.

7. Bu sporcularımız önlerindeki her türlü olumsuzluğa karşı meydan okudular. Çok büyük risklerle karşılaştılar ama asla yılmadılar. Bu dayanıklılığı tarif etmek ve tanımlamak kolay değildir.

8. Bu şampiyona sonrası bir teklifim de YÖK Başkanlığına olacak: Bu sporcularımıza Üniversiteler kapılarını açmalılar, istedikleri Üniversitenin, istedikleri Fakültesinde eğitim görme fırsatını vermelidirler. Dikkat ediniz Spor Bilimleri Fakültelerine demiyorum, istedikleri Fakülteler veya bu fakültelerin bölümlerine sınavsız yerleşebilmelidirler.

9. Bu sporcularımızın ailelerini bir haftalığına istedikleri bir ülkede turistik bir gezi yapmalarını sağlamalıyız. Tabi pandemi sonrasında olmalı bu seyahat…

10. Tanıtım ve yaygınlaşması için, teşvik edici etkisi nedeni ile bu yarış tüm televizyonlarımızda kamu spotu şeklinde yayınlanmalıdır.

İbrahim Çolak’ın Cimnastikteki Halka aletinde Dünya Şampiyonu olması sonrası gelen bu başarı, umarım bizi biraz hareketlendirir. Herkese şimdiden sağlıklı ve neşeli bir yeni yıl diliyorum.