SAYIN BAKANIM, TÜRK SPORUNUN GELECEĞİ İÇİN VAR MISIN?

Londra Olimpiyatları’nda Teknik Delege olarak görev yaptım. Çok spor uzmanı ile görüş alışverişinde bulundum. Farklı gözle bakarak, nerede eksiklerimizin olduğumuzu incelemeye çalıştım. Hepsinin, benim ve kuvvetli ihtimalle siz okurlarımın da fikri aynıdır.  Orada yer alan sporcuların daha işin başında, önce çok iyi temel eğitimi aldığı ve sonra profesyonel çalışma yapıldığıydı. Kendi kendime sordum;  “Acaba farklı bir yöntem var mı ?” diye. Görülüyor ki yokmuş…

Gelelim bize…

Federasyon seçimleri nedeniyle bütün branşların adayları harıl harıl çalışıyor. Şehir şehir dolaşıyor. Gidemediği illere de “Kaleden kaleye kuş uçurarak” iletişimi böyle sağlıyor. Duyulanlar, adaylar o branşın çıtasını yükseltecek, sponsorlar bulacak,  basında daha fazla yer alacak, sporcu sayısı, antrenör sayısı, hakem sayısı arttırılacak ve o sporu tüm ülkeye yayacaklar.  İddialar devam ederken Milli Takımlar uluslararası alanda Avrupa Şampiyonaları’nda, Dünya Şampiyonaları’nda hatta Olimpiyatlarda yer alarak başarılı sonuçlar alacaklar... Bu iddialarla Türk sporu kısa sürede farklı konumda olacak... Çizilen tablo ne güzel değil mi? Kabullenmemek elde değil. Ancak, her  Olimpiyat  sonrası yenilenen Federasyon Başkanlığı seçimlerinde aynı tablonun yaşandığını ve hemen hemen her adayın buna benzer  cümleler kullandığını unutmayalım!..

Londra Olimpiyatları, bu yukarıda saydıklarımın veya benzerlerinin büyük oranda bu ülke için gerçekleştirilemediğini göstermektedir. Bu iddialar seçim kazanmak için gündeme getirilir  ve yine vitrin düşünülerek kısa vadeli ya da en fazla yıllık başarıların peşinden koşulur, sonra da zararı ülke olarak hep birlikte uzun süre çekeriz…  Bu arada uzun süreli hedeflerde konmaktadır. Ancak programda olsun misali… Uygulamada genelde gerçekleşmez bunlar...

Ver talimatı Sayın Bakanım!                                                                                                                       

Türk sporu için hararetle ve heyecanla çalışacak tüm aday arkadaşlar kısa ve uzun vadeli gerçek hedefleri belirleyerek programlarına koymalı ve seçim sonrası ilk gün itibariyle 2020 için uygulama başlatılmalıdır. Bu uygulamalar hazırlanacak bir sisteme oturtulmalı, devlet tarafından yapılan yardımların doğru kulvarda kullanımı ciddi bir denetim içinde kontrol altında tutulmalıdır. Yıllık denetimlerde,  yapılan doğru çalışmalar saptanıp, daha da fazla desteklenmelidir.  
Sporda top yekun bir silkelenmeye ve kalkınmaya ciddi olarak ihtiyaç vardır. Yapılacak bu çalışma olimpiyatlar Türkiye’ye verilse de verilmese de yapılmalıdır. Ülkede başarılarla dolu ve bugünkünden daha farklı bir spor potansiyeli ve kültürü oluşturulmalıdır.

Mevcutların iyileri korunarak, özellikle aşağıdan itibaren yukarıya taşınacak sporcuların doğru eğiticilerin elinde olması son derece önemlidir. Bu nedenle Türkiye’de alt yapıda çalışacak iyi değil, çok iyi eğiticilere ihtiyaç vardır! Genelde mevcut milli takımlara ve sporculara yurt dışından antrenörler getirilip başarı istenir. Bu bir nebze iyi yetişmiş sporcuların başarıya taşınmasında faydalı olabilir. Ancak alt yapıdan iyi sporcu yetişmiyorsa bunun fazla bir değeri yoktur. Temel eğitimi iyi almamış sporcuya kaliteli antrenör ne yapabilir? Önce küçük sporcuları doğru eğitecek, geleceğe hazırlayacak antrenörlerin eğitimi için her türlü çaba harcanmalıdır. Bu konu ülkemizde tüm branşlar için ciddi bir sorundur. Genelde küçüklerimizin (gencecik fidanlarımızın) antrenörlüğünü;  ya sporcu iken hiç antrenörlük eğitimi almamış kişilerin veya da yeni antrenör olmuş tecrübesizlerin eline  bırakıyoruz…  Alt yapıdaki takımlarda ve spor okullarında yer alan sporcuların büyük bir oranı böyle eğitilmektedir. Bu şartlarda çok kabiliyetli çocuklarımız nasıl ortaya çıkarılacak ve Türk sporunun hizmetine sunulacak?  Biraz tecrübeli antrenörlerin gözü hep yukarılarda. Çünkü maddi olanaklar orada. Bu çarpıklığın tez elden düzeltilmesi şart!

Var mısınız? Verelim ciddi parayı aşağıda çalışacak antrenörlere. Verelim iyi antrenörleri bu küçük yavrularımızın başına… Verelim doğru eğitimi bu yavrularımıza… Bakın bakalım çıkacak bu cevherler Türk sporunu nereye taşıyacak? Ancak biraz yüreğimiz varsa, biraz sabrımız varsa, uzun vadeli düşünebiliyorsak, geleceğimize yatırım yapmak istiyorsak buyurun, meydan sizin Sayın Bakanım…