SPORDA FEDERASYON BAŞKANLARI ADAYLARINA ÖNERİM!

Yenilik demek, “her şeyi sil başta yapmak” değildir.

Seçildikten sonra öncekilerin yaptıklarını dikkate almadan taş üstünde taş bırakmamak hiç değildir!

Yenilik;  denenmiş, başarılı olmuş, olumlu sonuçlar getirmiş bir projenin genişletilmesi, varsa verimsiz, aksayan yerlerinin onarılması, yani mevcut binaya yeni bir tuğlanın konulması demektir.

                                         * * *

Ufukta federasyon başkanları seçimi görünüyor.

Adaylara, “Arkadaş seçilirsen artık öyle kafana göre takılmayacaksın. Projeye göre yolunu yörüngeni çizeceksin. Koltuğa oturduktan sonra ‘Geçmişteki her şeyi siler, sıfırdan başlarım’ demek yok! 6 ayda bir seni denetleyeceğim. İşi ciddiye mi alıyorsun, projeye başladın mı, gelişmeler var mı, bakacağım. Yoksa devlet desteğini kısacağım. İkinci 6 ayki denetimde de yerinde sayıyorsan, seni uyaracağım. Baktım olmuyor, görevden alacağım. Bu ülke senin yüzünden sporda 4 yıl daha kaybedemez” denilmesi lazım.

                                          * * *

Şimdi hemen “Görevden nasıl alacak?” diye soru sormaya kalkışmayın. Bir torba yasanın içine konulacak tek maddelik bir değişiklikle, istenirse bu işi 10 saniyede çözerler. 

Tekrarlıyorum isterlerse…

                                         * * *

Şimdi gelelim temel meseleye…

Haklı olarak, “İyi de kardeşim, bu proje nedir, neyin nesidir, nerededir?” diye soracaksınız.

Hiç uzakta değil!

Türkiye Voleybol Federasyonu karşınızda duruyor. 

Ey başkan adayları, gidin ne yaptıklarını, yıllarca yoğun çabalara dayalı bu gelişmeyi, bu sıçramayı, çağ atlamayı nasıl sağladıklarını sorun. Ve öğrendiklerinizi seçildiğinizde uygulayın!

Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok.

                                       * * *

Diyelim ki, TVF’de yığılma oldu.

Üzülmeyin, şimdi size muadil bir proje önereceğim…

Hentbol federasyonunun 1989- 1993 yılları arasında uyguladığı ve hentbolda alt yapının şaha kalkmasını sağlayan “Yıldızlar Projesi” hayata geçirildi. Bu proje sayesinde  Türk Hentbolu, sonradan gelen federasyon yönetimlerinin üzerine bir taş bile koymamalarına rağmen 15 sene ayakta kaldı! Bunu bilenler bilir… 100’lerce antrenör,  değişik bölgelerden ve okullardan çok sayıda gelecek vadeden yetenekli sporcu projenin içerinde yer aldı. Genç yaşlarında 100’ün üzerinde milli maç oynayanlar, çeşitli yurt içi, yurt dışı turnuvalarda ter dökenler, yüksek deneyim kazananlar oldu. Ve çabalar amacına ulaşma aşamasındaydı. Ama proje rayına oturmuşken, meyvelerini vermeye başlamışken yönetim değişti. Ondan sonra ara ki bulasın! Uygulamanın devamlılığı sekteye uğradığı için hentbol uzun yıllar bir  ilerleme gösteremedi.

Proje muhtemelen federasyonun tozlu raflarında duruyordur!

                                  * * *

Bu arada şunu belirmeden geçmek haksızlık olur. Son zamanlarda hentbolda, sevindirici gelişmeler, isabetli hamleler ve ciddi sayılabilecek  kıpırdanmalar var. En azından umutlar yeniden yeşermeye başladı. Ligde de, milli takımda da hentbolun güzelliklerine tanık olunuyor artık. Herhalde “dosyayı” buldular!!!  Dilerim sadece kulüpler bazında değil milli takımlar seviyesinde de sportif başarılara da ulaşılır.

                                             * * *

Dönelim esas konumuza…

Son zamanlarda federasyonların fazla serbest bırakılması ve yeterli denetimden uzak tutulması hayretle karşılanırken, başarısız olduklarında da “federasyonlardan hesap soracağız” denilmesi de kimseye inandırıcı gelmiyor artık! 

Aslında iş atla deve değil!

Google Amca’ya başvurun, ülkelerin büyük bölümünde “projelerden sapmanın” mümkün olmadığını görürsünüz…

Yerleşik bir sistem ve yaygınlaşma görürsünüz. Kimse kafasına göre “yaz boz” yapamıyor!

Ülkenin spor gerçeği üzerine planlamış, sistemlerle bezenmiş akılcı projelerle başarıyı yakalıyorlar. Sistemden uzaklaşma saptandığında da yöneticilere tereddüt dahi etmeden kapıyı gösteriyorlar. 

Genelde üniversite ağırlıklı spor sistemlerinden asla ödün verilmiyor.

Hangi birimin nereye, ne kadar harcama yaptığı şeffaf!

Denetimler düzenli!

Veriler herkese açık ve eleştirilere kulak verilen bir sistem bu… 

Kimsenin hakkı yenmiyor!

Kayırmacılık yok!

Yaptırımlar çok sert!

Sorunu böylece kökten çözüyorlar!

                                       * * *

Bakanlığın seçimlerden önce mutlaka mevcut federasyonların ne kadar harcama ile neler yaptıklarını saptaması lazım. 

Bu olumlu ya da olumsuz tespitlerin kamuoyuna da açıklanması gerekir!

Hem başarısız olacaksın, hem de senelerce görevde kalacaksın!

Her bakımdan mantık dışı bir durum bu…

Harcadığın para "cebinden" değil, halkın vergileriden…

Hesabının verilmesi lazım.

Ve de başarısızsan, hemen şimdi istifa edip gideceksin!

Bir daha gelmemek üzere…