SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() SPORUN ÖNEMLİ KAYIPLARI!..![]() Aşağıda, çeşitli sporlarda ve yayın dünyasında fakat bir sporun tanıtımı ve yaygınlaşmasında büyük gayret gösteren bazı isimlerden söz edeceğim.
Geçen hafta 15. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi yapıldı. Yer Antalya idi. Turistler gidince Antalya otelleri kongrelerle yaşamayı sürdürüyor. Kongre esnasında kötü haberler aldım. Birincisi “Tek teker Arif” diye ünlenen Arif Razgatlıoğlu’nun kaza sonrası yaşamını yitirmesi idi. Kendisini tanımış olmanın verdiği üzüntüyü sizlerle paylaşıyorum.
Motosiklet bakalım daha kimlerin canını yakacak? “Hocam, motosiklete binme, seni kaybetmek istemiyoruz” diyen dostlarıma buradan tekrar sesleniyorum: Motosiklet binmeye devam!
Geçmişte yaptıklarımı anlatmayı sevmem ama bir tanesini paylaşmak zorundayım: Etkili ve bilgilendirici anlatımları ile TRT’de tenisi sevdiren Fahri İkiler’i de kaybettik. Raket Sporları Sempozyumu esnasında bir panelde harika bir konuşma yapmış, o zaman asbaşkan olan şimdiki Tenis Federasyonu Başkanımız Cengiz Durmuş ile birlikte Fahri beyi dikkatle dinlemiştik.
Basketbolun çok önemli isimlerinden Mehmet Baturalp de bizi bırakıp gidenlerden. Yerinin doldurulmasında çok zorluk yaşanacak basketbol adamlarından biri idi.
Uzun seneler Cimnastik Federasyonu Başkanlığı yapan Atilla Örsel abimizi de kaybettik. Geçmişi 6,7 yıla dayanan bir telefon görüşmemiz sonrası Pilates Eğitmenliği Kurslarını benim ekibimle yapmayı istemişti. İstanbul’daki bunca Üniversiteye rağmen çalıştığım kurumu seçmesi bizi onurlandırmıştı.
Ankara’da bulunduğum yıllarda TSYD’nin şubesinde her karşılaşmamızda karşılıklı birer bardak çay içmeden zaman geçirmezdik. Rahmetli Erol Yaşar ile şakalaşır sonra da ciddi konularda bana bazı sorular iletirdi. İsmet Iraz’ı da kaybettik.
Ve Naim Süleymanoğlu… Sosyal medyada hemen her dostumla çeşitli fotoğrafları bulunan cep herkülü…
O dönemlere gidiyorum:
Birçok Üniversite onu öğrenci olarak almak istiyor. Gazi Üniversitesinde öğrenci oldu. Sonra, derslere gelmiyor diye şikayet edilmeye başlandı. Nerdeyse uzaklaştırıldı. Mezuniyetinde hoca olarak görev verilmek istendi. Kemal Tamer’in bir talebi olduğunu bizzat kendisinden öğrendim. Ama olmadı. Ondan faydalanamadı Türk Halteri. Sanıyorum kıskandık.
İzmir’e geldiğinde Halkapınar’daki Halter salonunu ziyaret ederdi. Çok kıymetli dostum Hüseyin Sökmen bizzat kendisi ile ilgilenirdi. Sosyal ziyaretlerini Büyük Efes Otelinde yapardı. Şöhretini kıskanan magazin yazarları ismini epeyce kullandılar.
Haydi biraz daha ileriye gidip bir tarihi bilgiyi sizlerle paylaşayım: Ege Üniversitesi Spor Salonuna ismi verildi. Sonra da kaldırıldı. Verilirken de karşı çıktım, şimdilik erken diye... Kaldırılırken de karşı çıktım…
Madem bu onuru verdik artık öyle kalmalı dememe rağmen ismi o salonda çıkarıldı. Ama o halter değil Türk Dünyasının kalbinde yaşamaya devam edecek… İsmini koysanız ne yazar, koymasanız ne yazar!
Tek üzüldüğüm, onun deneyimlerinden yararlanarak yüzlerce olimpik halterci yetiştirebilecekken onu kıskandık ve neredeyse halterden uzaklaştırdık. Bu konuda halter ailesinden cevaplar bekliyorum.
Hepsi için üzgünüm. Ancak derin hatıraları, spora verdikleri hizmetleri üzerine saygı ile eğiliyor, sevenlerine sabırlar diliyorum. Işıklar içinde olsunlar…
Bu makale 329 kez okundu Yükleniyor...
|