SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() STATLAR, TESİSLER NE İÇİN?Spor Bakanımız bir basın toplantısı ile ileriki aylarda inşasına başlanacak spor tesislerinin isim ve yerlerini açıkladı. Çoğunluğu, 15-42 bin kişilik oturma yer sayısı ile öne çıkan futbol statları idi. Bazı yerler için spor tesisleri ismi geçti. Çoğunun projesi tamamlanmış, yeri bulunmuş ve gerekli anlaşmaların yapıldığı şeklinde bir izlenim edindim. Ancak, şu projeleri çizilmiş stadların mimarları kimler, eğer şirketlerse bunlar (umarım öyledir) neredeler, içlerinden hangisinin önemli bir projesi olmuş? Bu bilgileri talep ediyorum! Anlamadığım, 2020 için aday olunan İstanbul’a yönelik hiçbir yeni tesis yok! En son yapılmış bir stadın ismi bu konu için sözü edildi. İnanılır gibi değil, orada oynanmış bir maç sonu trafiğin ne hallere dönüştüğünü bilmeyenimiz var mı? Gerçi, son şampiyonalar için inşa edilen tesisler elden geçirilip (aslında yenisini yapmak daha kolaydır ya…) kullanıma sunulabilir. Sinan Erdem, FB Ülker, Telekom Arena, Olimpik Atatürk stadları umarım olimpik gereklilikler konusunda barajı geçer ve kullanıma hazır edilir. Üçüncü havalimanı yapma konusunda çalışmaların yapıldığı şu günlerde olayın olimpiyat oyunları ile birlikte ele alınması gereklidir. Parça parça yapmaktansa olayın bir bütün olarak değerlendirilmesi sağlanmalıdır. Bu konuyu olimpik adaylık kitapçığını hazırlamakta olan şirkete iletirseniz sanırım onlar olaya hızla adapte olacaklardır. Bir sportif organizasyonda en önemli 3 faktör, ulaşım, konaklama ve yiyecek-içecektir. Trafik konusu hemen her ülke için benzer sıkıntılar yaratsa da geçici çözümler getirmek zor değildir. İşte bu noktada stad, havalimanı, olimpik köy üçgenini bir Thales gibi hesaplayabilirseniz sorun kendiliğinden çözülür! Her zaman yazıyor ve konuşuyorum: Bizim öncelikle daha çok sayıda spor yapmakta olan çocuk ve gençlerimize yeni tesisler yapmalıyız. Mutfak kısmı dediğimiz işin zor kısmında şov’a gerek yoktur. Neler olmalıdır sorusuna şu uzun cümle ile cevap vermeye çalışayım: Temiz, o sporun kurallarına uygun hazırlanmış, iyi aydınlatılmış, duşu-tuvaleti tertemiz, tuvaletinde tuvalet kâğıdı bulunan, pırıl pırıl kafesi, küçük toplantı salonları, ultra modern ofisleri, kablosuz interneti, gazetecilerin ziyaretinde kullanabilecekleri odaları, çeşitli kitap dergi ve diğer kit’lerin yer aldığı mini kütüphanesi olan spor tesisleri bizim sporumuz için en küçük ve basit çözüm olarak değerlendirilmelidir. Bu tesisin hemen önünde oldukça büyük bir moto ve otopark, kıyısında da toplu taşıma araçlarının uğrayacağı duraklar yer almalıdır! Metro, tramvay durağı da olabilir. Sporun yapılması ve yaptırılmasında en önemli sorunlardan birisi bu merkezlere ulaşım zorluğudur. Kıymetli bisikletçi dostlarımın hatırlarını kırmayarak, oralara bisiklet ile ulaşılmasının sağlanması halinde keyiften yenilmez bir tad haline gelecektir spor yapmak… Aslında bu konuda yazılacak o kadar çok şey var ki… Buraları yapıldıktan sonra yöneticilerinin kimler olacağı bile şimdiden belirlenerek yetişmeleri sağlanmalıdır! Kaynak olarak spor yöneticiliği programlarında öğrenim gören Üniversiteliler tercih edilmelidir! Çalıştırıcı olarak seçilen antrenörler için kaynaklar aynı yerlerdedir. Sorun, kamyon şoförü olarak alınan bir çalışanın hizmet değişikliği marifeti ile antrenör yapılmasında gizlidir. Sorun, evinde siyah beyaz televizyonu bile olmayan bir mimarın toplu konut projesi çizmede görevlendirilmesidir. Sorun, mimarlığın yalnızca proje çizmekle değil, kültürle, sanatla, tarihle ve estetikle ilişkili olduğunu bilmemekle ilgilidir. Bu stad ve tesislerin mimarlarının en azından bir Selimiye ziyareti yapıp yapmadıklarını, kısa bir İtalya seyahati geçmişi olup olmadığını öğrenmek istiyorum!
Bu makale 540 kez okundu Yükleniyor...
|