SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() TERZİ GİTTİ, DOPİNG BİTTİ!..![]()
Yusuf YALKIN [email protected]
Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi, 9 yıldır yaptığı başkanlık görevini bıraktı.
Olay çok yeni…
Henüz aradan bir iki gün geçti; edindiğimiz izlenim şu:
“Terzi’nin seveninden çok sevmeyeni varmış…”
Faturayı hep, “Doping olayları üzerinden” kesiyorlar.
Sanki, Terzi gidince, doping bitecekmiş gibi!
Biter mi?
Hayır bitmez…
Korkarım ki, artarak devam eder.
Çünkü “Doping yapmak isteyenler için” şimdi yeni bir “Fırsat” doğdu.
Yeni bir başkan ve yönetimin göreve getirilmesi (!) ile her şey “Sil baştan” yapılmaya başlanacak.
Kurulu düzen ve oluşturulmuş sistemlerden sapmalar olacak.
Elit düzeyinden alt yapı çalışmalarına kadar uzanan kurulu sistemde “depremler” görülecek.
Teknik ve idari yapıda “Büyük isim değişikleri” yapılacak.
Özetlersek, Türk Atletizmi’nde bir “Kaos ortamı” doğabilir!
Unutmayın kurtlar, “Sisli havayı” severler…
Başa dönüyorum…
Dopingle mücadele etmek, kökünü kazımak; salt başkanların başarabilecekleri bir iş değil!
“Top yekun ve çok yönlü” bir çabayı gerektirir.
Doping yapanı saptayıp, sadece onu cezalandırmak, dopingi bitirmez.
TMOK, spor teşkilatı, federasyon üçlüsünün uluslararası kuruluşlarla sıkı ve samimi ilişki kurması temel şart!
İkincisi, sporcuyu veya birlikte olduğu çalıştırıcıyı dopinge sürükleyebilen nedenlerin “Gerçekçi biçimde saptanması” gerekir.
Bunun için de, ödül sisteminden tutun da, sosyo ekonomik nedenlere, çirkin rekabete değin bir dolu başlık bulunuyor.
Yani, doping “Kelle almakla” bitmez!
Terzi’nin ayrılmasının altında “Başka nedenlerin de” olabilirliği bir diğer ihtimal.
Sıklaşan doping olaylarının “Fırsat olarak kullanılacağını” ve “Baskı unsuru olarak değerlendirileceğini” iddia edenler galiba haklı çıktılar!
Seversiniz, sevmezsiniz; ancak 90 yıllık cumhuriyet tarihinde atletizm en iyi dönemini Mehmet Terzi’nin başkanlığında yaşadı!
Başta “İyi yönetimler oluşturmamak” olmak üzere elbette hataları da oldu…
Şimdi Terzi yok…
Bu durumdan kimler “Kazançlı çıkacak” yakında göreceğiz!
Sanmayın ki, “Doping” herkesin çok umurunda…
Türkiye büyük bir sınavın eşiğinde…
Eylül’de “2020 Olimpiyat Oyunları’nı düzenleyecek ülke” belli olacak.
Senelerdir bu sevdanın peşine takılan, talep işini dünyada ender görülecek bir biçimde “Kanun çıkararak” resmileştiren ve defalarca “Hüsrana uğrayan” Türkiye, bu kez organizasyonu kapmak istiyor.
Artık bunu iyice bir “Prestij” haline getirdiler…
Bu nedenle, en ufak bir olumsuz gelişmeye tahammülleri yok…
Ama, bu “Doping illeti” işi biraz, hatta büyük sıkıntıya soktu.
Halter ve atletizmde yaşananlar iki başkanı koltuğundan etti.
Halterde Hasan Akkuş’tan boşalan yere Spor Genel Müdür Yardımcısı Tamer Taşpınar’ı oturttular, bakalım Terzi’nin koltuğuna hangi “Bürokrat” getirilecek?..
Seçim falan deniyor ya?
Geçiniz siz onu…
Bu seçim sistemi ile istenilen her şeyin yapılabildiği defalarca görüldü!
Neyse konumuz seçim değil…
Hasan Akkuş ve Mehmet Terzi operasyonlarının altında acaba farklı bir düşünce yok mu?
Sanırız, Spor üst yönetimi, “Kritik olimpiyat kararı öncesi” dünyaya şu mesajı vermek istedi:
“Bizde dopinge karşı sıfır tolerans var! Dopingle kıyasıya mücadele ediyoruz. İşte gördünüz; halter ve atletizmde federasyon başkanlarını koltuklarından indirdik!..”
Bu hamle, oyunların bize verilmesinde işe yarar mı; ne dersiniz?..
Bu makale 1610 kez okundu Yükleniyor...
Yorumlar yüklenirken lütfen bekleyiniz...
|