SON DAKİKA
TRANSFER EDİLDİKLERİNDE "KRAL", BUGÜNLERDE "SAFRA" GÖZÜYLE BAKILAN FUTBOLCULAR...![]()
Yusuf YALKIN [email protected]
Transferin bitimine az kala yoğunlaşan "kim nereye gidecek keşmekeşi" sürerken, meselenin ana maddesi "Futbol" bir adım geriye düştü sanki...
"O gelecek, bu gidecek" hareketlenmesi, transfer edildiklerinde "Kral", şimdilerde "Safra" gözüyle bakılmaya başlanan futbolcular ve "bu fazlalıklar nasıl temizlenecek" telaşına düşen kulüplerin imdadına; neyse ki verilen "Milli ara" yetişti.
"Şimdi, lig maçları da yok; rahat kafayla temizleyin bakalım, nasıl temizleyecekseniz?
Sonunda bu işten en fazla zararı (Milyonlarca euroluk) kimler görecek? Akılsız harcanan paranın cezasını hangi cepler çekecek acaba!
* * *
Tabi sadece futbolcular değil gündemde olanlar, teknik adamlarda var! Onların "başarılı/ başarız" olduklarına hangi ölçütlerle karar veriyor acaba kulüpler? Hocalar gönderilirken ya da yenileri alınırken "terazinin ayarı" nasıl yapılıyor? Bir kuyumcu titizliğiyle mi, yoksa "beylik" yöntemlerle mi? Ya da ne? Aradan geçen asırlık futbol sürecine rağmen, çok yönlü bir spor kültürü oluşmayan ülkelerde bu iş hiç de kolay değildir. Bir sistem olsa onun aksayan yanlarını eleştirme şansına sahip olabiliriz. Olmayan bir şeyin neyini, nasıl değerlendireceğiz? Haydi bir babayiğit çıksın anlatsın bizlere? Son 2-3 haftada yaşanan olayları görünce bazı şeyleri yazma gereğini hissettim. * * *
Futbolumuzun yapısındaki temel bozukluk "sistemsizlik", yönetmeye her yeni gelenin eskiyi yok sayması ve yeni bir şeyler yapmaya kalkışması; ama sonuç hep aynı, bunun bir işe yaramaması ve zaman kaybı!... Bu kısır döngünün düzeltilmesini tek başına kulüplere bırakmak olmaz. Federasyon destekli olmayan hiç bir kulübün atılımı başarılı olamaz. Çünkü ortada ikili bir bağ var; sorun idari (yönetim) ve teknik kadroyla direkt ilgili... Futbolcu, yani kadro oluşturmak ise 3. aşamasıdır işin...
Teknik kadroları eğitimden geçiren federasyon değil mi? Bu yeterli mi? İşe yarıyor mu? Kulüplerin de elbette çok ciddi reflekslerinin olması gerekir! Ama maalesef kulüplerde bu noktada öne çıkan tek yaklaşım günlük hedef! Bazen akışına bırakmak! Bazen erken şampiyonluk hevesi! Oynanan futbolun keyfine değil, skoruna takılı kalmak! Yetiştirmek yerine (Alt yapı gerçeği), "bas parayı al futbolcuyu" tercihine gitmek... Yüzlerce şey daha sayılabilir. Ama temeldeki sorun, olaya yaklaşırken sistemsizlikle, her kafadan (kulüpten) farklı sesler çıkmasıyla, hedefleri saptanmış çağdaş futbolun motifleriyle süslü bir projenin olmamayısıyla alakalı...
* * *
Başarı sadece şampiyon olmaksa, diğer tüm kulüpler başarısız mı sayılacak? Tek amaç varsa, -ki öyle, o zaman kulüplerin lig organizasyonuna onca para harcamasının ne önemi olacak ki? Bizde durum maalesef böyle! Şampiyonsan başarılısın! Gerisi hikaye... Siz hiç takımını 2. yapan teknik direktörlerin bir skalasının tutulduğuna şahit oldunuz mu? Hangi antrenör takımını 2. yaptı, var mı bir liste elinizde? Ya da isimlerini biliyor musunuz, hatırlıyor musunuz? Yahu adam averajla şampiyonluğu kaçırıyor... 1 puanla, 2 puanla birincilikten oluyor. Kimse hatırlamıyor bu hocaları. Takımı şampiyon olmadığı için bu günlerde adı sanı gündeme gelmeyen yüzlerce teknik adam geçti bu liglerden!
Bir de hakem hataları var; şampiyonluktan eden veya şampiyon yapan hatalar bunlar... Kimsenin isteyerek hata yaptığını düşünmüyorum ama sonuçta o hatalardan bir kısmı puan sıralamasında çok etkili olabiliyor kimi zaman! Bu da işin başka bir cephesi, ama çok önemli bir cephesi! * * *
Diğer irdelenmesi gerekli bir konu, faydalarının tartışılması gereken menajerlik müessesesi... Bu dünya futbolunda önemli bir sorun! Yakınmalar artmasına rağmen FİFA da UEFA da akılcı bir çözüm, sorunları azaltacak bir yöntem geliştiremiyor. Sanki ipin ucu kaçmış durumda. Ayrıca, kulüplerin borç batağına düşmesinin nedenlerinin araştırılması da gerekir. UEFA "mali denetim, harcama limiti ve transfer yasağı" gibi konularda son zamanlarda çok titiz! Aslında olumlu bir gelişme bu kulüpler için... Ancaki kulüp yönetimleri bunu yeterince anlayabiliyor mu?
* * *
İstisnalar hariç; bir de müthiş (!) bir medyaya sahibiz. Onları nasıl unutabilir, pas geçebiliriz?
Biraz daha zaman geçse, yeni televizyon, radyo ve gazeteler kurulsa; her futbolcuya neredeyse bir yorumcu düşecek!
Ne yazık öyle yorumlar dinliyoruz ki, futboldan soğuyor, resmen kopuyoruz! Türkiye'deki çok ciddi sorunlardan, belki de en önde gelen sorunlardan biri de spor yorumculuğudur! titizlikle gözden geçirilmesi gerekir. Mutlaka kriterler aranmalı. Bir dükkanda çalışabilmesi için çıraktan bile sertifika isteniyor! Kulüplerin, teknik adamların, hakemlerin, futbolcuların iyi olmasını bekliyoruz hep! Tamam da, milyonları etkileme olanağına sahip, her biri bir yere tezgah açmış yorumculara ne diyeceğiz?
Bu makale 27 kez okundu Yükleniyor...
|