SON DAKİKA
TURİZM Mİ, O DA NE?![]() Turizm denilince hemen herkesin aklına (gelmesi istendiği için) her şey dahil sistemi oteller ve onların ele geçirdiği plajlar geliyor. Bunları yazmak bana düşer mi bilmiyorum ama çoğu turizm yazarı deniz, kum, güneş üçlemesi ile durumu yıllardır idare etmeye çalışıyor.
Hatırlar mısınız bilmiyorum, bizim ülkemizin turizmini tanıtmak için yurt dışındaki turizm ofislerinin duvarlarının çoğunda deniz, kum ve güneşin yer aldığı ve bir de muhtemelen yabancı bir modelin yer aldığı afişler olurdu. Bu yüzden Türkiye denince herkesin aklına yalnızca yaz aylarında yapılabilecek tatiller düşünülürdü.
Bunları yazarken 2010 yılı sonu ve 2011 başındaki Dünya Üniversiteler Kış Oyunlarını düzenleyebilmek için aday olduğumuzda Erzurum’u tanıtmak için ekibimiz Torino’ya gitmişti. Şimdi sıkı durun; FISU’nun (Dünya Üniversite Sporları Federasyonu) değerlendirme ekibi ile karşı karşıya gelip görüşmelere geçildiğinde heyetimize yöneltilen ilk soru neydi, biliyor musunuz? Biraz düşünün… Hemen yazmayacağım, merak edin istiyorum…
Yazımın sonuna doğru söyleyeceğim. Şimdi turizm konusuna geçiyorum. Tekneniz olsa da sorunları bilmeyen yok. Bugün kaptanlık belgesi ve telsiz kullanımı sertifika kontrolünden geçtik. Sıkı rüzgarlara karşı marina kontrolleri iyi değil. Müthiş denilen koyların temizlik sorunları var. Bu bölgeler insanlar tarafında işgal edilmiş ve hijyen yok olmuş durumda.
Kıyıların mahalle haline getirilmesi sonucu il ve ilçe belediyeleri, sorunu, kurdukları limited şirketler yolu ile çözmeye çalışıyorlar. Enerji, su, atık yönetimi son derecede kötü. Bazı yerlerde deniz kenarında şezlongların yer aldığı bölgelerin hemen kıyısından araçların gidip geldiğini düşünün. Birisi bir anlık dikkatsizlik gösterse kıyıda güneşlenenlerin üzerine çıkması an meselesi…
Ege ve Akdeniz kıyıları muhteşem orman ve deniz birlikteliği ile herkesin kıskandığı yerler olarak her zaman kayıtlarda bulunuyor. Buraları korumak ve kollamak herkesin görevi olmalıdır. Ormanlarımızı, arılarımızı, yollarımızı, balıklarımızı el üstünde tutmalıyız. Bu bölgelerin tamamı elden ve gözden geçirilmelidir. Orman Bakanlığımız, Turizm Bakanlığımız bu konuda iş birliklerine gitmelidirler.
Bu haftanın son notları olarak, çöp ve çöp yönetimi konusunda kıyı bölgelerimizin bu işi pas geçtikleri anlaşılıyor. Biyolojik, elektronik ve pet tipi atıkların aynı çöp poşetlerine konularak toplanması akla ziyan bir şeydir. Kıyı bölgelerimizin ilçe yönetimleri bu konuyu yeniden gözden geçirmelidirler.
Gelelim arada sorduğumuz sorunun cevabına: Evet, Erzurum’a Universiade almak için Torino’ya giden ekibimize ilk sorulan soru, “Türkiye’de kar yağıyor mu?” olmuştu. Herkes bu soruyu duyunca gerildi ama onlara derslerini çalıştıran biri vardı. Bu soruya çok güzel cevap verildi. Erzurum’a Universiade’ı aldık. Çok önceden dersini çalışan bir kişi vardı, onun sayesinde bu soruya çok doğru cevaplar verdik. Onu da merak etmeye devam edin bir başka yazımda sizlere sunacağım. Denizler, kıyılar, ormanlar ve adalardan kısa notlarla bir sonraki yazımda buluşmak üzere…
Keramos, 04 Eylül 2025
Bu makale 27 kez okundu Yükleniyor...
|