SON DAKİKA
YANLIŞTAN DÖNÜLDÜ!..
Spor Bilimleri Fakültelerinin Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümlerine ön kayıt yaptırabilmek için sınava girip ilk 240 bin içerisinde olanların başvurabileceği kararı YÖK tarafından bir yıl ötelendi. Bu bölümleri girmeyi planlayan aday öğrenciler biraz rahat nefes aldılar.
Normalde bu bölümleri bitirenler Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni olarak atanabiliyorlar. Mezuniyet sonrası girilmesi gereken KPSS isimli bir sınavın daha olduğunu ilave etmeliyim. Buradan iyi puan alabilenler öğretmenlik için kadro bulabiliyorlar. Buraya kadar her şey güzel ama meselenin bir de öteki tarafı var:
Antrenörlük Eğitimi, Spor Yöneticiliği, Rekreasyon Bölümleri öğrencileri de “Formasyon” denilen kurslara katılıp Öğretmen olma sertifikasına sahip oluyorlar. Onlar da KPSS sınavına girerek şanslarını değerlendirmeye çalışıyorlar. Buradan çıkan sonuç, eğer öğretmenlik dışı bölümlerde okuyanlar KPSS sınavına girer ve başarılı olurlarsa pekala öğretmenlik için şans bulabilecekleridir. Burada soru şudur: O zaman neden yüksek puanlarla girilebilen bir bölümde okunsun ki? Gir antrenörlüğe, 4 yıl oku, bir branşta antrenörlük lisansını kap, formasyonu tamamla ve ardından öğretmen adayı olarak meydana çık...
Bu garip durumun gözden geçirilmesi gerekir. Burada yapılması gereken en doğru şey (bazılarımızı rahatsız edecektir ama) her bölüm kendi alanında meslek eğitimi almalı, bölüm mezunları tanımlanmış işlerde görev yapmasıdır.
Formasyon denilen eğitimler Eğitim Fakültelerinde verilmektedir. Oradaki öğretim elemanları fakültelerindeki ders yükü dışında bu eğitimde de görev almaktadırlar. Bildiği kadarı ile bu programda okuyabilmek için en az iki bin TL ödemek gerekiyor. Bu bile öğrenciler için büyük bir yük olmaktadır. Ama daha kısa sürede bu sertifikayı alarak öğretmen ataması özlemi sebebi ile buralara inanılmaz sayıda katılanlar olmaktadır.
Rekreasyon Bölümü ne yapıyor veya mezunları nerelerde çalışıyor sorusuna net cevaplar veremiyorum. Bazı toplantılarına katılmış olduğum bu sektörün alması gereken yolun uzunluğu aklımı karıştırıyor. Şimdilerde bu bölümün adı olarak “Fiziksel Aktivite ve Rekreasyon” olsun diyen görüşlerle de karşılaşıyoruz. Rekreasyonu tamamladık da sıra fiziksel aktiviteye geldi. Kuşkusuz tartışmalar sonucunda bazı gelişmeler yaşanacaktır. Önerim, dikkatle planlanmış bir sempozyum kapsamında konu masaya yatırılmalı, ortak akıl yaratılmalı, sonuçlar spor bilimleri ailesine açıklanmalıdır.
Antrenörlük konusu farklı boyutlara uzanmış durumdadır. İşin komik yanı bu bölümlere bile doğrudan merkezi sistemle öğrencilerin alınmasıdır! Bunun acısını yıllar sonra çekeceğiz. Hayatında hiçbir sportif aktiviteye katılmamış bir öğrencinin bu bölüme girip antrenör olmasını beklemek abesle iştigal sayılabilecek bir konudur. Bunun kararını verenler ve uygulayanlar ileride hesap verecekler. Bunu unutmasınlar. Türk Gençliğini hiçe sayanlardır bu kararı alıp uygulayanlar!
Çok sayıda ve yetenekleri olduğuna inandığımız gençlerimize iyi, doğru ve bilimsel spor yaptırabilmenin yolu kaliteli eğiticilerin yetiştirilmesi ile mümkün olacaktır. Buna inanalım lütfen!
Bu makale 716 kez okundu Yükleniyor...
|