NASIL BİR GEÇMİŞ İSTİYORUZ?

Milli eğitimin ilk dört yılında beden eğitimi derslerinin tamamına beden eğitimi ve spor öğretmenleri giriyordu. Lig heyetleri her branşta, her yaş ve sınıftaki öğrencilerin karşılaşmalarını düzenliyordu. Liselerin son sınıfında herkes okuldan kaçıyor, futbol oynamaya gidiyordu.

Okullarda aynı zamanda kulüp yapılanması vardı. Aynı çocuklar daha fazla maç yapma fırsatı buluyorlardı. Hafta içinde okul, hafta sonunda kulüp rekabetini yaşayarak öğreniyorlardı. Beden eğitimi öğretmenleri hem öğretmen hem de antrenörlük yapıyorlardı. Her maça anne, baba, kardeş, hısım, akrabalar seyirci olarak geliyorlardı. Okul salonları ve bahçeleri spor teşkilatının organizasyonlarına ev sahipliği yapıyordu.

Üniversitelerin spor bölümlerine girmek isteyen genç adaylar ülkenin hangi bölümünde okumak isterlerse oranın özel yetenek sınavlarına katılıyorlardı. Yöneticiler merkezi bir sınavı yaşadıkları için bir daha bu hata yapılmaz diye düşünüyorlardı. Beden eğitimi öğretmenliği bölümlerine ön kayıt olmak için artık ille de ilk 800 bin içinde olmak gerekmiyordu. Diğer programlardan birini kazananlar öğretmenlik formasyonu eğitimi alarak öğretmen olabilme hayallerine kavuşmuşlardı. 

Yüksek öğretimi yönetenler, Üniversitelerin spor bilimleri fakültelerine gerekli koşulları yerine getirmeleri şartı ile çeşitli programlar açabilmesine izin veriyordu. Öğretim elemanı, spor tesisleri, derslik ve uygulama konularında yeterliği bulunan Üniversitelere bu şansı veriyordu. Yetmişli yıllarda sayısı 6 olan sporda yüksek öğretim kurumu sayısı son 50 yıl içerisinde 100 rakamını yakaladı. Bu da geçmişte yaşandı.

Bazı sporların gelişmesi için çeşitli proje isimleri yaratıldı. Hentbolda “Yıldızla Projesi” ismi verilen bir projeden yetişenler yıllarca milli takımların daimî oyuncusu oldular. Onlar şimdilerin antrenör, menajer ve yöneticileri olarak çalışmalarını sürdürüyorlar. Alanya’da yıllarca plaj hentbolu ve sokak hentbolu organizasyonları yapıldı. İzmir’de yapılan turnuvalarda bir gece aniden gelen yabancı bir takımı zamanın belediye başkanı bizzat karşılayıp otele transfer edilmesini sağladı.

Yerel seçimlerdeki adayların içerisinden yalnızca bir tanesi 2036 için bir şeyler söyledi. Doğrusu inanamadım ama bu da geçmişte kaldı.

Ben böyle bir geçmişi istiyorum. 

İstanbul, 31 Mart 2024