HAT TRİCK'LE DİRİLEN ADAM!

Bir hafta önce “Dev gibi adam”, bir anda çimlerin üzerine boylu boyuna uzanıvermişti!

Stat o anda sessizliğe gömüldü! 

Seyircilerin yüzünde korku ifadeleri vardı…

Ne olmuştu o hırçın oyuncuya; niye öyle düşüvermişti yere?

Hem Galatasaraylı, hem de Kasımpaşalı futbolcular yaşadıkları kısa şoktan sonra hep birlikte kenara işaret edip, doktoru çağırdılar!

Belli ki, çok endişelenmişlerdi…

Nasıl endişelenmesinler ki? 

Koca çınar devrilmişti! 

Kendine geldiğinde sağlık ekbinin tüm uyarılara rağmen oynamak istemiş ve maça devam etmişti!!

Bafetimbi Gomis’ten söz ediyorum…

Hani gol sevincini “panter taklidi” ile gerçekleştiren Fransız oyuncu var ya! 

Gomis gündeme oturmuştu!

Yaşadığı bu sıkıntılı durum, onun geleceğiyle ilgili endişelere yol açıyordu…

Batı basınında da eleştiriler yoğundu, “Nasıl olur da maça devam etmesine izin verilir?” sorgulaması yapılıyordu! 

Hastalığıyla ilgili çeşitli yorumlar yer aldı medyada.

Geçmişte de benzer durumu yaşadığı anlaşıldı…

Aynı Gomis aradan kısa bir süre geçtikten sonra Bursaspor maçında ilk 11’de sahaya çıktı.

Ve öyle bir patlama yaptı ki, herkesi şaşırttı!

Rakip ağlara tam üç gol birden atarak hat-trick yapan Gomis, krallık sıralamasında da 20 gole ulaşarak ne denli iddialı olduğunu gösterdi.

                                                                * * *

Haydi şimdi biraz geçmişe gidelim…

Gomis’in ailesi Fransa’ya Senegal’den göç ediyor…

6 Ağustos 1985’te La Seyre Sur Mer’de doğuyor.

Sonrasını Gomis’ten öğrenelim:

“Biz dokuz kardeştik. Bir kardeşimi kaybettim maalesef. Annem ev hanımıydı, babam ise zor bir işte çalışıyordu. Sorumluluklarım yıllar içinde arttı. Babam ağır bir işte çalışması beni üzüyordu. Akşamları yorgun şekilde eve geliyor, üstüne üstlük bir de apartmanın merdivenlerini çıkmak zorunda kalıyordu. Oturduğumuz apartmanın asansörü yoktu. Dokuzuncu kata merdivenle çıkardı. En büyük, belki de tek hayalim babama büyüdüğüm zaman bir ev almaktı. Onun şartları beni üzüyordu ve onu bu kötü şartlardan kurtarmak istiyordum. Bu nedenle futbolcu oldum. Fransa’da doğdum ama kanım Senegalli... Bizler Fransa’da Türklerin Almanya’da olması gibiyiz. Orada nasıl pek çok Türk oyuncu varsa, Fransa'da da Senegalli oyuncular var…” 

Gomis, duygularını da şöyle dile getiriyor:

“Ben Fransa'da doğup büyüdüğüm için kendimi daha çok Fransa'ya ait hissediyordum ve o yüzden Fransa Milli Takımı’nı seçtim. Ama 2002’de Senegal Fransa’yı mağlup ettiğinde itiraf edeyim ki, kendimi çok mutlu hissettim.”

“Gol atınca, neden Panter gibi hareketler yapıyorsun?” sorusuna da Gomis’in cevabı şöyle:

“Marsilya'ya karşı oynadığımız maçtan önce takım arkadaşım Diawara ile sohbet ediyordum. 2006 yılında, Lig kupası mücadelesiydi. Maçtan önce “Gol atarsam nasıl sevineyim” diye ona sordum.  O da, ‘Dalmedia Alex'i hatırladın mı? 5-1 kazandığımız bir Marsilya maçında gol attıktan sonra panter sevinci yapmıştı. Sen de yap’ dedi. O maçta gol attıktan sonra ilk kez Panter sevinci yaptım ve daha sonra da devam ettim.”

                                                                      * * *

Şimdi Gomis’e sorulan “en kritik soruya” gelelim…

“Sahada neden bayılıyorsun? Hastalık mı bu?”

“Bir tür tepki… Vücudumun tepkisi… Kalp hastası falan değilim. İnsan kendini bile bile tehlikeye atar mı? Vazovagal Senkop diye adlandırılan bir durum. Kasımpaşa maçında olduğu gibi geçmişte de birkaç kez kısa süreli bilinç kaybı ve bayılmalar yaşadım. Kaygı, korku, acı, yoğun duygusal stres, yoğun nemli ortam, aşırı kazanma isteği ve açlık bu rahatsızlığı tetikliyormuş. Doktorlar böyle diyor… Ben kendimi gayet sağlıklı hissediyorum. Anlık bir olay sadece…Gördünüz işte, Bursaspor maçında aslanlar gibi mücadele ettim.üç de gol attım. Yıkılmadım, ayaktayım...”

Gomis’in düşünceleri böyle!..