ESKİ TAS, ESKİ HAMAM MI?

Spor Yazarı Yusuf Yalkın, Ankara'daki futbol kulüplerinde yaşanan durgunluğu kaleme aldı. Yalkın yazısında 'Ankaragücü’nde yılan hikayesine dönen parasal kriz, Gençlerbirliği’nde klasikleşen sessizlik ve içe kapanış, Osmanlıspor’da soru işaretli durum devam ettikçe, Anadolu’nun yükselen futbol ateşinin içinde Başkent kulüplerinin bir kibritlik katkısı bile olamayacaktır' diyor. İşte o yazı...

Ankaragücü’nde yılan hikayesine dönen parasal kriz, Gençlerbirliği’nde klasikleşen sessizlik ve içe kapanış, Osmanlıspor’da soru işaretli durum devam ettikçe; Anadolu’nun yükselen futbol ateşinin içinde Başkent kulüplerinin bir kibritlik katkısı bile olamayacaktır.

Millet transferde gerçekten imrenilecek girişimlerde bulunurken, Ankara kulüpleri sönmüş birer volkan gibi duruyorlar!

Patlayacakları da yok gibi…

Geride bıraktığımız sezonların birinde Bursaspor’un şampiyonluğa kadar uzanan inanılmaz yükselişinin ardından, bu sezonda Anadolu ekiplerinin bazılarında (Antalyaspor, Akhisar belediyesi, A. Konyaspor) direncin yoğunlaşarak sürmesi, aslında Türk Futbolu’nun ciddi bir kabuk değişimi içerisine girdiğinin işaretleridir.

Anımsayacaksınız, bir ara neredeyse üç büyüklerin, “büyüklük” tanımlamaları tehlikenin eşiğine geldi.

İçlerinden biri bir iki sezon daha şampiyon olmasaydı; artık efsaneleşmiş o görkemli kimlik tartışılmaya, değerlendirilmeye ve irdelenmeye başlanacaktı.

Beşiktaş’ın son iki sezondur, yakaladığı yükseliş trendi, bu değerlendirmenin ertelenmesine neden oldu!

İsterseniz, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın büyüklüklerini şöyle bir kenara bırakalım…

Bizim meselemiz; Anadolu’dan yükselen futbol pırıltıları…

Gürül gürül akan bir nehir gibi geliyorlar…

Antalya’sı, Trabzon’u, Konya’sı, Alanya’sı, Karabük’ü…

Takır takır futbol oynadılar…

Karşılarına kim çıkarsa çıksın; “Kafa” tuttular…

Artık Anadolu, İstanbul dukalığı için çantada keklik “Puan deposu” değil!

Aksine, onlar için “Korku” bölgesi…

Çekiniyorlar, korkuyorlar, ürküyorlar…

Anadolu’dan yükselen güneş onları yakıyor!

Üzüldüğümüz yegane şey; bu parıldayışın motifleri arasında Başkent ekiplerinin yeterince etkin olamayışları…

Transferde millet inanılmaz ataklar içerisindeyken, Ankara kulüplerindeki durgunluğu anlamak mümkün değil…

Eldeki “İyileri” de birer birer kaçırıyorlar…

Sıradan isimleri almak bir şey ifade etmez; bunu geçmiş sezonlarda gördük.

Transfer laf olsun diye yapılmaz…

Çok ciddi iştir…

Daha da önemlisi, “Hedef koymadan” lige başlanmaz…

Gençlerbirliği ve Osmanlıspor’un gözü artık zirvede olmalıdır.

Ankaragücü, Süper Lige çıkmayı hedeflemelidir.

Ama onlarda bu pırıltıyı maalesef göremiyoruz.

Dileriz ki; bu acı gerçeği kendileri de fark ediyorlardır.

Artık, yöneticilerin şapkalarını önlerine koyup, ciddi ciddi düşünmeleri, Anadolu’nun öteki takımlarındaki gürleyişin içerisinde, neden seslerinin “Yüksek olmayışını” araştırmaları lazım.

Bunun için zaman geldi de geçiyor.

Artık iç çekişmelere, huzursuzluklara, patırtıya gürültüye, cesaretsizliğe, durağanlığa “son verme” zamanı…
Şimdi hamle vakti!

Aksi taktirde, bir iki sezon sonra Ankara’nın Türk futbolunda esamisi bile okunmaz!


KAYNAK: www.baskentgazete.com.tr

ESKİ TAS, ESKİ HAMAM MI? - HABERİNE YORUM GÖNDER