GOLLER İZLEYENLERİ TATMİN ETTİ!..

YUNUS KABAL: Geçen hafta değindiğimiz 5. ve 6. hakemlerin işlevi konusunda bazı açıklamalar yapmak istiyorum. Aslında bu hakemlerin yetkilerinin olduğu ve ceza alanı içindeki pozisyonlarda ‘Gerektiğinde maçın hakemini uyarma yetkileri’ bulunduğu bir gerçek… Sadece topun çizgiyi geçip geçmediği değil, kritik ve hakemin göremediği her pozisyonda uyarıda bulunabilirler. Bu durum FİFA ve UEFA’ca da destekleniyor zaten. Dikkat ettiğinizde Avrupa maçlarında bunu hemen fark ediyorsunuz. Bizim ligde de, 5. ve 6. hakemler etkin biçimde müdahalede bulunuyorlar aslında. Kantarın topuzunu da elden kaçırmamak lazım diye düşünüyorum. Uyarılarına uyup uymamak, zaten maçın hakeminin bileceği bir şey …

Geride bıraktığımız hafta, maçlarda sanki bir düzelme oldu. Çekişmeler… Mücadeledeki ısrarcılık… Rekabetteki hızlı gelişmeler… İşte tüm bunlar izleyenlere keyif veren maçlar çıkardı ortaya. Ama şunu da belirtmek de yarar var. Bazı oyuncular tam bir fiyasko; özellikte de yabancı futbolcular! Türkiye neredeyse “Yabancı çöplüğüne” döndü…

YUSUF YALKIN: FİFA VE UEFA hakem hatalarının asgariye inmesi için çareler arıyor. Önce 4. hakem uygulaması, daha sonra da 5. ve 6. hakemlere yer verilmesi uygulanmaya başladı. Şunu açıkça belirtmek isterim; hakem sayısı arttıkça bana göre hakem hataları da arttı. Çünkü matematik bir gerçek var, sayı ne kadar artarsa; hata da o denli artar! Önemli olan sayı değil, hakemlerin dikkatlerini tam olarak maça yansıtmaları…Yani, “Koşan, pozisyonlara yakın olan, kendini tümüyle oyuna veren, iyi konsantre olan hakemler” az hata yapıyorlar. Ancak pozisyona uzak kalan hakemlere de yardımcıları katkıda bulunayım derken, bir bakıyorsunuz sahada hata üstüne hata oluşuyor. Yani kaş yapayım derken, göz çıkartıyorlar… Bu hafta Fenerbahçe’ye 5. hakemin uyarısıyla verilen penaltı kararından, gördük ki büyük bir hata çıktı! Bu örnekleri çoğaltabiliriz…

Ligde geride kalan haftada gerçekten izleyenler keyif aldı. Çünkü şu gerçeği unutmayalım; “Gol futbol hastasının ilacıdır…” Bu hafta da, çuvalla gol atıldı. Tabi şunu da pas geçemeyiz; kaleciler de inanılmaz hatalarıyla gollere adeta çanak tuttular!

Bir de yaşanan bir sıkıntıdan söz etmek istiyorum. Maçlarda küçük çocuklar seramoniye çıkarılıyor. Allah aşkına bu soğukta o kılıkta sahaya çocuk çıkarılır mı?  Kalın birer montla çıkmalarını sağlamak, birer yağmurluk vermek bu kadar mı zor? Bütçesi yükse federasyonun bu işe çözüm bulması şart. Hem, her maça gerek de yok… Çocuklar final maçlarına, derbilere çıksalar yeter de artar bile. İşin tadını kaçırmayalım… Sağlık her şeyden önce gelir… Çocukları hasta etmek üzüntü veriyor insana…

SERDAR ÇAKMAN: 5. ve 6. hakem uygulaması aslında her ülkede uygulanmıyor. Bir çok Avrupa ülkesinde yok örneğin… FİFA, hatalar aza insin istiyor doğal olarak. 5. ve 6. hakemle ilgili yazılı bir talimat yok. Tavsiye kararı var. Gerektiğinde maçın hakemine yardımcı olabilirler. Ama bu çok hassas bir konu. Yardım edeyim derken, bir başka büyük hataya neden olabiliyorlar. Yani, aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık örneği… “5. ve 6. hakemlerin müsabakanın hakemine yardımda bulunması çok dikkat edilmesi gerekli bir husus…” Bir bakarsınız; bir süre sonra FİFA tarafından uygulamaya son bile verilebilir.

Elbette ligimizde göze hoş gelen maçların oynanması bizleri memnun ediyor. Seyircinin ilgisi ne kadar artarsa, sahada mücadele edenlerin oyuna motive olmaları o denli artar. “Seyirci azalması son zamanlarda sorun oldu…” Mücadelesi yüksek, keyifli ve gollü maçların artması, seyirciyi yeniden tribünlere çekecektir diye düşünüyorum.